İlker Yücel kaybetti...

Mesleği ne olursa olsun hiç kimse bir başkasının kişilik haklarına saldırıda bulunma hakkına sahip değildir. Saldırırsa suç işlemiş olur…

Gazetecilikte kişinin “şerefi, onuru, insanların gözündeki itibarı, namusu, lekelenmeme hakkı, özel hayatının gizliliği, özel veya mesleki sırları” gibi değerlerine yapılan her türlü yazılı veya sözlü saldırının “cezai” ve “hukuki” sorumluluğu vardır.
*
Saldırıya uğrayan kişi; hakkında ortaya atılan iddiaları yazılı olduğu gibi eğer yayın sözlü yapılmışsa sözlü olarak da “yalanlama/tekzip” hakkına sahiptir…
*
Konuya geleyim.
*
Aydınlık Gazetesi, Enerji Bakanı Berat Albayrak’a yönelik “ağır hakaret” içerdiği mahkeme tarafından hükmedilen bir haber/analiz yayımlıyor…
Bakan Albayrak, mahkeme kanalıyla gazetenin Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel’e, haber analizde yalan ve iftiralarla kendisine hakaret edildiğini kanıtlarını da ekleyerek tekzip mektubu gönderiyor…
*
Yasalarımıza göre bir gazete/gazeteci; kendisine mahkeme aracılığıyla gönderilen tekzip mektubunu yayımlamak zorundadır.
Yayımlamazsa bu sefer de para cezasına mahkum edilir ve ödemesi için bir süre verilir.
O sürede de ödemezse gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü veya tekzibin muhatabı olan kişi (Burada İlker Yücel)
tutuklanarak hapse konur…
*
Yani güzel insanlar…
Yani sevgili meslektaşlarım…
Şimdi yine ayağa kalkıp da
“ey iktidar!.. Gazetecileri hapsediyorsun!” diye yaygara yapmayın lütfen…
*
Madem
“hak, hukuk, adalet olsun” diyorsunuz…
Bunun yolu kanunlara ve yargı kararlarına saygıdan geçer…
*
Son söz:
Kanunları hiçe sayan, kendisini yargı yerine koyup, “o tekzip mektubunda da bana hakaret vardı” diyerek tekzibi yayımlamadığı gibi para cezasını da ödemeyen İlker Yücel kaybetti…