İbrahim Öztürk
İyi bir Müslüman için en büyük günahlardan birinin "inkâr" olduğunu bilmeyebilir mi İbrahim?..
Dün, Zaman Gazetesi yazarlarından
İbrahim Öztürk'ü alkışlamıştım...
Yok, hayır...
Yaptığı şakayı ya da espriyi
değil...
Saldırılara karşı moralini yükseltmek, kötü bir şey yapmadığına
inandırmak için alkışlamıştım...
Ve...
Diklenmeden dik duracağını düşünmüştüm...
Duramadı...
İnkâra saptı...
İyi bir Müslüman için en büyük günahlardan birinin
"inkâr" olduğunu bilmeyebilir mi
İbrahim?..
Elbette biliyordur...
Bilmelidir...
Ama...
Gelen tepkiler karşısında benim onu savunduğumun yüzde biri kadar
bile savunamadı kendini...
Attığı tiviti inkâr etti...
Hesabının ele geçirildiğini bile iddia etti...
Mevlâna, ağızdan çıkan sözün yaydan çıkan ok gibi
olduğunu söyler...
Yayı bırakmadan önce nasıl ki çok düşünüp öyle fırlatmak
gerekiyorsa oku...
Söz söylerken ya da günümüz dünyasında sosyal medyada bir mesaj
verirken de çok düşünmek lâzım...
Ağzınızdan çıkıncaya kadar sözünüz sizin esirinizdir...
Ağzınızdan çıktıktan sonra siz sözünüzün esiri olursunuz...
İbrahim, düşünmeden attığı bir tivit yüzünden
yazdıklarının esiri oldu...
Şimdi kendisini kurtarmaya çalıştıkça daha da batıyor...
Doğrusu; attığı tivitin arkasında durması, yalan yazmadığını,
sevgili peygamberimizin engin hoşgörüsüne inanarak espri yaptığını
söylemeliydi...
Karakter zafiyetiyle İbrahim Öztürk
kaybetti....