Halk sokaklarda sanatçılar nerede?
15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından sanatçıların büyük bir bölümünün sessizliği sizin de dikkatinizi çekti mi?
GAZETECİLER.COM
Tarihi darbelerle dolu bir ülkede ilk kez bir darbe girişiminin böylesine püskürtüldüğüne şahit olduk.
Darbe teşebbüsünün başarısız olmasının birçok nedeni olabilir fakat halkın gösterdiği irade galiba başı çekiyor.
Tankların önüne kendilerini siper eden, gözünü kırpmadan kendisine silah doğrultan darbecilerin elinden silahı zorla çekip almaya çalışan bu halk tam bir kahramanlık ve demokrasi destanı yazdı.
İki gündür hem darbeye tepkisini göstermek hem de ikinci bir darbe girişimine karşı meydanları, sokakları, havaalanlarını boş bırakmadı.
Peki bütün bunlar olurken toplumumuzun "duyarlı"
sanatçıları neredeydi?
Hergün ekranlarda gördüğümüz ünlülerden neden çıt
çıkmadı?
Neden Gezi eylemleri sırasında kol kola girmiş, TOMA'ların önüne
kendini siper etmiş, Gezi Parkı'nda sabahlayan ve
"demokratik mücadele" veren bir tane bile oyuncuyu,
sanatçıyı, şarkıcıyı falan göremedik?
Terör saldırıları sonrası sosyal medya hesaplarından verdikleri
tepkiyi neden darbeye karşı veremediler? 160 kişinin şehit
olduğu bu kalkışmanın terörden ne farkı vardı?
Ya da hak ihlali olduğunu düşündükleri her olayda hemen bildiri
yayınlayan bazı sanatçılar neden henüz "darbeye karşı"
bildiri yayınlama gereği duymadı?
Maşallah, çoğu bir anda dut yemiş bülbüle döndü. Tam
da konuşulması gereken zamanda...
Çevreye gösterdikleri duyarlılığı darbeye karşı neden gösteremediler?
Hak ihlaliyse mesele, bundan ala hak ihlali olur mu?
Demokrasi mücadelesiyse eğer darbeye karşı durmak, tepki göstermek en büyük demokrasi mücadelesi değil midir?
Yoksa mesele ne hak ihlali ne de demokrasi değil de biz hala anlamadık mı?
Elbette bu darbe girişimine karşı ses veren duyarlı sanatçılar da oldu. Fakat sayıları o kadar az ki.
Oysa bu toplumun gözü önünde bulunan sinema, televizyon ve müzik dünyasının önde gelen isimlerinden gür bir ses duymayı beklerdik.
Ama olmadı.
Çoğu bir tweet bile atmadı.
Belki de Cumhurbaşkanı'nın iftarında boy göstermek
"milli iradeden" yana olduğunu göstermek için yeter diye
düşünüyorlar, bilemiyorum.
Ya da bazıları için demokrasi adına ülkenin geleceğinden endişeli
olmak kapsamına darbeler girmiyordur, onu da bilemiyorum.
Bildiğim bir şey varsa bugün sessiz kalanların, yarın
demokrasi adına eskisi gibi ahkam kesemeyecekler. Bu
suskunluk kara bir leke olarak üzerlerine yapıştı.
15 Temmuz bu anlamda da bir milat oldu.
Askerle sivilin karşı karşıya geldiği, halkın tanklarla ezildiği,
helikopterlerle vurulduğu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin
bombalandığı bu korkunç kalkışmanın üzerine en azından milyonların
takip ettiği sosyal medya hesapları üzerinden söyleyecek bir
cümlesi bile olmayanlara bu halkın söyleyecek bir çift sözü vardır
herhalde.
Şimdi düşünüyorum da galiba Erol Evgin "okumamış halkla
okumuş aydınların oyu bir olmamalı" derken haklıymış!
Evet,
Ülkesine darbe yapmaya kalkışanlara söylecek bir lafı bile
olmayan "okumuş, aydın"larla; demokrasiye darbe
vurup, milli iradesini gasp etmeye kalkanlara canını siper eden
"sokaktaki vatandaşın" oyu bir olmamalı!