Günün yazarı Vahap Munyar...

Sadece haber okumak istiyorsanız “Günün Yazarı” seçtiğimiz Vahap Munyar’ın bugünkü Hürriyet’te yayımlanan köşesini okuyun lütfen…

Hiç yorumsuz…
Hiç kimseden yana olmadan…
Hiç kimseyi karalamadan…
Haber…
Sadece
“Haber” okumak mı istiyorsunuz…
O halde…
“Günün Yazarı” seçtiğimiz Vahap Munyar’ın bugünkü Hürriyet’te yayımlanan köşesini okuyun lütfen…


170 MİLYON DOLARLIK MAL GİDİYOR, 500 BİN DOLARLIK MAL GELİYOR

GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Bünelt Tüfenkci, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki sınır illerinde “cazibe merkezleri” projesini, paketteki teşvikleri anlatmaya çalıştığında genelde şu yanıtla karşılaştı:

- Bizim buralarda sanayi kültürü yok. Oluşması da zaman alır. İşsizlik yüksek ama sanayi işçisi bulmak da zor olur. Sınır ticaretini kolaylaştırın, o zaman buralar canlanır.

Tüfenkci, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlı GTİ’nin modernize ettiği Esendere Gümrük Kapısı’nın açılışı vesilesiyle sınır ticareti verilerini bir kez daha inceledi:

- Hakkari’nin yıllık ihracatı 190 milyon dolar. Bunun 170 milyon doları sınır ticaretinden sağlanıyor. Sınır ticareti ile İran’dan gerçekleşen ithalat 500 bin doları geçmiyor.

Bunun üzerine sınır ticaretinin daha sistematik hale getirilmesi kararı alındı:

- Sınır Ticareti Müteşebbis Heyeti kurulacak. Heyet, kamu kurumları temsilcileri ile işadamlarından oluşacak. Sınır ticareti yapanlara belge verilecek. Bir “sınır tüccarı”nın İran’dan mal getirme frekansı ayda 4-5 defa ile sınırlanacak.

Tüfenkci’yle, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, TİSK Başkanı Kudret Önen’in de aralarında bulunduğu 15 sivil toplum örgütü başkan ve temsilcilerinin katıldığı “Üreten Türkiye Konuşuyor” platformu Bursa toplantısı sonrası sohbet ettik. Tüfenkci, “sınır ticareti” planlarını aktardı:

- Şu anda sınır ticaretine tabi olan ürün sayısı az. İthalatın yapısını bozmadan sınır ticaretiyle gelecek ürün sayısını artıracağız ama miktar sınırı olacak. Kotaya bağlanacak.

Sınır ticareti ile getirilecek ürünün, sınır ili dışına çıkarılmasına izin verilmeyeceğini belirtti:

- Amacımız sınır ticaretinin, o illere hareket getirmesini sağlamak.

İran’a açılan Gürbulak, Kapıköy ve Esendere’ye işaret etti:

- Sınır ticaretini söz konusu illerimiz için daha canlı hale getirmezsek, bölgedeki insanlarımızın kaçakçılık için dağda, bayırda can pazarı sürecek.

Yeni sistemin 1-2 ayda hayata geçebileceğini kaydetti:

- Sınır ticareti, kapsadığı şehirlerde küçük esnafa iyi gelecek.

Ardından Suriye’den transit geçişlerle ilgili atılacak adımı paylaştı:

- Suriye’den muhaliflerin transit ticaretini Mersin üzerinden yapmaları için karar aldık. Bu transit ticaret, bizim nakliyeciler için iş imkanı yaratacak.

Sınırda “kolay ticaret” kaçakçılığı tümüyle bitirebilir mi?

ÜRÜN İHTİSAS BORSASI’NI ALLAH BİZE NASİP ETTİ

GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 12 yıldır AK Parti hükümetlerinin gündeminde olan konuya değindi:

- Yeni Emtia Borsası’nın oluşması ve lisanslı depoculuğun gerçek anlamda hayata geçmesini cenabı Allah bize nasip etti.

Lisanslı deponun öncelikli yatırım sayılacağını belirtti:

- İstanbul’da da kurulsa lisanslı depo yatırımı 5’inci bölge teşvikleri kapsamına girecek.

Yeni sistemle ürünün acilen elden çıkarılma gereğinin ortadan kalkacağını vurguladı:

- Üretici ürününü lisanslı depoya koyacak. Karşılığında elektronik senet alacak. O senedi kredi alırken kullanabilecek. Ayrıca o senetler borsada işlem de görecek.

Türkiye Ürün İhtisas Borsası A.Ş.’nin ortaklarını sıraladı:

- TOBB, 33 Ticaret Borsası, TMO, Borsa İstanbul, Takasbank, Merkezi Kayıt Kuruluşu, Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbank.

Kapsama giren ürünlerden örnek verdi:

- Hububat, bakliyat, yağlı tohumlar, pamuk, fındık, zeytin, kuru kayısı, kuru üzüm, Antepfıstığı, kuru incir, zeytinyağı.

ERKEN SEÇİM OLMASIN DİYE DUA EDECEĞİM

MÜSTAKİL Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak, “Gelecek Senin, Sahip Çık” programı çerçevesinde 30’a yakın ile gitti, üyelerine şu mesajı verdi:

- Günlük siyaset, anayasa maddesi konuşmam. Maddeler arasında iş ortamımızı etkileyen konular varsa onları konuşurum.

Bu tur sonrası izlenim ve görüşlerini bizimle de paylaştı:

- Son dönemlerde yılda iki seçim gördük. Neredeyse seçim yapmak için yaşar hale geldik. 16 Nisan’da “Evet” çıkarsa, Türkiye artık tüm seçimlerini 5 yılda bir yapar hale gelecek. Sık sık siyasi belirsizlik yaşamayacağız.

Referandumdan hangi sonuç çıkarsa çıksın, ufukta erken seçim göründüğüne ilişkin yorumları anımsattık, şu yanıtı verdi:

- Ben erken seçim beklemiyorum. Olmasın diye dua edeceğim. Çünkü, yabancısı, yerlisi, sağcısı, solcusu, hiçbir işadamı belirsiz ortamı sevmez.

Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin bürokrasideki tıkanıklığı çözeceğini savundu:

- Bürokratlar garip varlıklar değil elbet. Ancak, sistem sorunu var. Cumhurbaşkanı bile talimat verse, işlerin yürümediğini görüyoruz.

Yönetimde “iki başlılık” konusuna Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığı’ndan örnek verdi:

- Geçen yıl bu vakitler, AK Parti’den bir başka isim Başbakandı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan aynı partidendi. Ona rağmen, seyahat trafiğinde iki başlılığı çok yakından gördük. Bir uçaktan inip, ötekine biner haldeydik.

Binali Yıldırım’la birlikte bu durumun ortadan kalktığını kaydetip, ekledi:

- Yine de iki başlılık bitmeli...