Günün yazarı Salih Tuna

En iyisi mi ben "Salih Tuna günün yazarı" diyeyim; yorumu sizlere bırakayım.

Salih Tuna bugünkü SABAH’ta “Adam adama benzemiyor ki” başlığı altında
yayımlanan yazısına Duşan Kovaçevic ünlü oyunu "Profesyonel"den bir sahne ile
başlıyor…
Sonra da şunları yazıyor:

*
Bir acayip dönem ki...
Bayram geliyor, bayrama benzemiyor.
"Şaire" bakıyorsun (ruhunu satmış namussuz, ablak zibidi) şaire benzemiyor.
"Solcuya" bakıyorsun solcuya benzemiyor, matine - suare ABD'nin gözüne bakıyor.
"Milliyetçiye" bakıyorsun, milliyetçiye benzemiyor; FETÖ'nün kayığına binmek için
parti kuracak kadar hem de!

"Atatürkçüye" bakıyorsun, Gazi Paşa'nın "Bağımsızlık benim karakterimdir"
sözünden habersiz.
Haliyle...
Bu ülkenin bağımsızlığı için "ölümüne, ölümüne" direnen Erdoğan'a çemkirirken,
ülkesini "müstevlilere" şikâyet eden Kılıçdaroğlu'nun peşinden gitmeyi marifet
sanıyor.
"Dindara" yahut "muhafazakâra" bakıyorsun, Müslüman"a benzemiyor.
Dedikodu, iftira gani. Takva sandığımız o halleri de, yoksulluktan ibaretmiş, artık
besbelli.
Gösteriş toplumunun maymunları oldular. "Vıııııın... vııın" geçiyorlar aramızdan.

Peki...
Salih Tuna "tekebbür" biri midir?..
Zannetmem...
Zaten bu yazıyı da kibir yaptığı için değil, kibir yapan birilerini eleştirmek amacıyla
yazdığından eminim…

*
Ama…
Öyle bir dünya, öyle bir insanlık alemi ki...
Şimdi ben burada "Salih Tuna eleştirdiği yanlışların hiçbirini yapmıyor" desem...
Pek çok kötü niyet okuyucu "yalaka" diyecektir bana...

*
"Salih"çiğim bu eleştirdiklerinden önce sen sakın" desem arkadaşım Salih
kızacaktır...
En iyisi mi ben "Salih Tuna günün yazarı" diyeyim; yorumu sizlere bırakayım.

NOT:
Bazıları büyük doğar, bazıları büyüklüğü kazanır, bazılarına da büyüklük
yakıştırılır” diyen Montandre, bir de şöyle demişti:

“Büyükler, omuzlarımızda taşıdığımız için büyüktür; fırlatıp atınca yerde
sürünmeye başlarlar.”