Günün yazarı Kemal Öztürk

Kemal Öztürk akıcı dili ve sade anlatımıyla bunu öyle güzel yapmış ki kendisini günün yazarı seçiyoruz.

Dün milletçe Cumhuriyetin 95. yılını kutladık. 

Cumhuriyet'in Türk milleti için ne anlama geldiğini öğrenmek ya da hatırlamak isteyenler bugün Kemal Öztürk'ün Yeni Şafak'taki yazısını mutlaka okumalı. 

Zaman zaman değerlerimizin anlamını hatırlamakta fayda var. 

Kemal Öztürk akıcı dili ve sade anlatımıyla bunu öyle güzel yapmış ki kendisini günün yazarı seçiyoruz. 

Öztürk'ün "Bizim için Cumhuriyet" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:

Bizim için Cumhuriyet, bir tarihin bitişi ya da başlangıcı değildir. Şan ve şerefle varlığını sürdüren bir milletin, bin yıllık hikayesinin devamıdır.

Bizim için Cumhuriyet, reddi miras değil, hatalarıyla sevaplarıyla atalarının mirasını devralmak, sahip çıkmak, doğrularıyla gurur duymak, yanlışlarından ders almaktır.

Bizim için Cumhuriyet, tüm renklerin, seslerin, yüzlerin bir araya getirdiği İlk Meclisin ruhudur.

Bizim için Cumhuriyet, tarihi yeniden yazmak değil, tarihi yeniden hatırlamaktır.

Bizim için Cumhuriyet, elde mavzer, boyunda fişek, belde hançer, ayakta yırtık çarık, dilde besmele, serde şehadet Kurtuluş Savaşı’dır.

Bizim için Cumhuriyet, Erzurum’da Kara Fatma, Antep’te Şahin Bey, Maraş’ta Sütçü İmam, Aydın’da Efe, Ankara’da Seymen, Elzazığ’da gakkoş olup vatan savunmasıdır.

Bizim için Cumhuriyet, emperyalizme, kapitalizme, komünizme, sömürüye, asimilasyona, köleliğe baş kaldırmış milletin iktidarıdır.

Bizim için Cumhuriyet, başka bir medeniyete benzemek değil, kendi medeniyetini yeniden ayağa kaldırmaktır.

Bizim için Cumhuriyet, hiçbir devlete, kültüre, millete öykünmeden, tarihte olduğu gibi kendi gibi olmaktır.

Bizim için Cumhuriyet, neye mal olacaksa olsun, tam bağımsız olabilmektir.

Bizim için Cumhuriyet, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Halide Edip, Adnan Adıvar, İsmet İnönü, Mustafa Kemal ve tüm milli kahramanların yan yana dizilmiş fotoğrafının ne bir eksik ne bir fazla, tamamıdır.

Bizim için Cumhuriyet, Yahya Kemal’de şiir, Tanpınar’da tahlil, Nurettin Topçu’da isyan ahlakı, Necip Fazıl’da Sakarya Türküsü, Sezai Karakoç’ta Mona Roza, Neşet Ertaş’ta Gönül Dağı, Kemal Tahir’de tarihin romanı, Halik İnalcık’ta tarih bilinci, Ara Gürel’de siyah beyaz fotoğraftır.

Bizim için Cumhuriyet ayrıştırma, ötekileştirme, dışlama, tasfiye değil, kucaklaşma, dayanışma, bütünleşme, helalleşmedir.

Bizim için Cumhuriyetin sahibi, Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Arnavutlar, Boşnaklar değil, bu toprağa kendini ait hisseden herkestir.

Bizim için Cumhuriyet, bir zümrenin, bir ideolojinin, bir dogmanın, bir partinin değil, milletin egemenliğidir.

Bizim için Cumhuriyet, yerli, milli, özgür ve dürüst olmaktır.

Bizim için Cumhuriyet, dine mesafeli değil, saygılı olmaktır.

Bizim için Cumhuriyet, elitlerin değil, her bireyin mutluluğu, refahı, huzuru, güvenliğini teminat altına almaktır.

Bizim için Cumhuriyet, sadece demiryolu, baraj, yol, hava limanı, tünel değil; adalet, özgürlük, adil paylaşım, huzurdur.

Bizim için Cumhuriyet, bayrağı gördüğünde, ezanı duyduğunda, toprağa bastığında heyecan duymaktır.

Bizim için Cumhuriyet, kim tarafından gelirse gelsin darbelere, muhtıralara, ara rejimlere karşı çıkmaktır, direnmektir.

Bizim için Cumhuriyet, demokrasi olmazsa çoğunluğun diktatörlüğüdür.

Bizim için Cumhuriyet, ona sarılıp değişime direnmek değil, ona sahip çıkıp, geliştirmektir.

Bizim için Cumhuriyet, şehitlerin, gazilerin ayrım yapmaksızın gelecek kuşaklara bıraktığı en kıymetli mirastır.

Bizim için Türkiye Cumhuriyeti, ırkına, diline, dinine, mezhebine, fikrine, meşrebine, kültürüne bakmadan, ona saygı duyan herkesindir.

Bizim için Türkiye Cumhuriyeti, mazlumların, gariplerin, yolda kalmışların sığındığı limandır.

Çok yaşasın, hep yaşasın, hep var olsun inşallah.