Gülse Birsel'den uzun yaşamanın formülü: Ekleme, çıkart
Hürriyet yazarı Gülse Birsel, uzun yaşamanın formülünü veren birçok habere gönderme yaparak, kendisi için bir liste oluşturmuş. Bakın Gülse Birsel'in listesinde neler var?
Uzun ve sağlıklı yaşamak için; "Mesele bir şeylerin
eksikliği değil fazlası kardeş!
Fazla trafik, fazla yemek, fazla stres, fazla kaos... " diye
yazan Gülse Birsel, yeni yılda hayatından çıkartacaklarının
listesini yaptı.
Bu listeyi okurlarıyla paylaşan Gülse Birsel: "Matematik hatası yapıyorsun! Ekleme kardeş, çıkar..." dedi.
İŞTE GÜLSE BİRSEL'İN YENİ YIL LİSTESİ
Çiya tohumlu puding yemediğinizden, bahçenizde kara mürver
yetişmediğinden veya Okinawa Adası'nda yaşamadığınız için
hastalanıyor değilsiniz. Mesele bir şeylerin eksikliği değil
fazlası kardeş!
Fazla trafik, fazla yemek, fazla stres, fazla kaos...
Her hafta, 120 yaşına kadar yaşamak, her şeyi yiyip haftada 3 kilo
vermek, 50 yaşında 25 görünmek, stresten kurtulup sevgi kelebeği
olmak için yepyeni, daha da yeni, en yeni ve bu sefer hakikaten
mucize yaratacak bir formül buluyoruz.
Pakistan dağlarında yaşayan, 120’sinde hâlâ çakı gibi olan, 60’ında
doğum yapan (ki bu bayağı kötü bir şey bence) Hunza Türkleriyle
ilgili bir makale okudum az önce. Sağlık ve uzun ömürleri dağda
yüksek oksijenli ortamda yaşamaya ve kuru meyve yemelerine
bağlanmış.
Şu an bu yazıyı pencere açık, kuru erik yerken yazıyorum! Kar
atıştırıyor, hava buz ve iki kere hapşırdım. Sanırım Hunza
Türkü değil, İstanbul Türkü olduğum için böyle oldu. Derhal
pencereyi kapatacağım, zira gribim henüz iyileşti.
Bizim de kabahatimiz yok aslında. Derdimize deva arıyoruz. Az
oksijenli, bol telefon ve televizyonlu, her yerden yeme içme ve
tüketme sloganı fışkıran, çok trafikli, fazla sorumluluklu, aşırı
stresli, eşten dosttan ziyade kötü haber alan kaynaklardan haber
aldığımız bir hayatımız var.
2. Dünya Savaşı’nda bile yaşlı olan insanların hâlâ yaşadığı
Sardinya Adası’na zeytinyağı içmeye, Okinawa Adası’na suşi yemeye
gitmeye gerek yok. Zira bu uzun ömrüyle meşhur yerlerden biri de
İkaria Adası ve bizim Söke’nin az açığında bulunuyor. Deniz aynı
deniz, toprak bizimle aynı toprak yani.
Kara mürver, polen özütü, çiya tohumu, yosun ekstresi, ananas hapı,
badem sütü, Hindistan cevizi yağı, agave şurubu... Paranızı
harcamayın. Ben hepsini denedim, bir arpa boyu yol gidemedim.
Neysem oyum. Bir felaket de yok, mucize de.
Bu kalabalık, gürültülü, şikayet ve endişe dolu hayatımızı,
mucizevi bir meyve, sihirli bir adada tatil yapmak düzeltmeyecek.
Sadece Hazar Denizi’nde yakalanan ender bulunan bir balığın
kılçığından yapılan bir hap, aniden derdimizi tasamızı almayacak.
Yani bu karmakarışık hayatlarımıza bir şey ekleyerek her şeyi
düzeltemeyeceğiz. Bilakis, benim önerim, bir şeyleri hayatımızdan
çıkararak yaşamı daha derli toplu ve basit kılmak.
Yeni yılda kendi hayatımdan, sistemimden çıkaracağım
şeylerin listesi yaptım:
-Unlu ürünler
-Şeker
-İş çıkış saatlerinde yoğun trafikli semtlerde toplantılar
-Yürüyebilecekken, sıkıla pıkıla çekilen gereksiz otomobil
yolculukları
-Çok ve boş konuşan tanıdıklar
-Sigara içilen ve beni duman eden her yer
-Umutsuzca ihtiyacım olmayan bütün giysi, ayakkabı, aksesuar ve
kozmetikler.
-Sevmediğim, evde kalabalık yapan bütün eşyalar
-Beni çok eğlendirmeyen, vakit kazandırmayan, ya da hayati önemi
olmayan her türlü elektronik zamazingo
-Sürekli aynı konukların aynı şeyleri anlattığı, çoğunda hiçbir
bilgi veya yeni fikirle karşılaşılmayan tartışma programları
-Siyaset ve ekonomiyle ilgili felaket senaristlerinin
tweet’leri
-Bağırıp çağıran siyasetçilerin demeçleri
-Tembeller ve işkolikler
-Yetkisi olup sorumluluk almayanlar
-Sözünü tutmayanlar, işini iyi yapmayanlar
-Suratsız, karamsar, asabi herkes Hayatınıza değil ama bu listeye
siz de bir şeyler ekleyebilirsiniz! Detoks öyle et yememekle, çiya
tohumlu puding yapmakla filan olmaz. Kebabını, şeyini afiyetle
yersin, bu üsttekileri hayatından çıkarırsın, mis gibi detoks
olur!
Çareyi uzaklarda arama. Kaosun tam içindesin ve bunların
sebebi bu. Herşeyin fazlalığı, beynimizdeki, bedenimizdeki
bu kalabalık, hayatımızı kaosa çevirmiş. Hâlâ da oturup daha ne
yesek içsek, ne alsak de işleri düzeltsek diyoruz.
Matematik hatası yapıyorsun! Ekleme kardeş, çıkar... O uzun
yaşıyor dediğimiz insanlar hayatını bizim kadar çer çöple
doldursaydı, hâlâ el kadar adaya sığarlar mıydı? Bir de bunu
düşün.