Gazetelerin geleceği ne olacak?
Star yazarı Ergun Babahan bugün önemli bir medya analizi yaparak yazılı basının geleceğini sorgulamış. Gazetecilik nereye gidiyor?
GAZETECİLER.COM - Star yazarı Ergun Babahan bugün polemiğe girmeden sağa sola sataşmadan bir medya analizi yapmış. Babahan son günlerin popüler tartışma konusu olan 'gazetelerin geleceği ne olacak?' sorusunu tartışmış. Bildiğiniz gibi teknolojinin geldiği nokta itibariyle internet ile digital ve IP TV yayıncılığı giderek gazetelerin tirajını daha da aşşağı çekiyor. Haliyle bütün gazeteciler de aynı soruyu soruyor. Gazetecilik nereye gidiyor?
Ergun Babahan normalde yaz aylarında yükselen gazete tirajlarının bu yaz onca promosyona rağmen yerlerde süründüğünü hatırlaratak başlıyor. Bunun sebebinin ise gelişen teknoloji ve başta internet olmak üzere yeni iletişim biçimleri olduğunu belirterek
"(...)Tüm yazılı basında dış büroları kapatmak veya küçültmek
operasyonu sürüyor.
Stanford’da sürekli medyanın geleceği üzerine
konuştuk.
Herkesin hemfikir olduğu bir konu var, gazetecilik ölmeyecek ama
illa da kağıda basılı formda olması gerekmeyecek.
Bugün bile internet sayesinde bir gazetenin tirajı, o gazetenin
yazarının etkili olmasını sağlamaya yetmiyor.
Çünkü insanlar yazarlara her yerden ulaşabiliyor.
Okunmama değil, alınmama sorunu var.
Bizler için sıkıntı internetin nasıl para sağlar hale
getirileceği.
The Wall Street Journal gibi içeriğini parayla
satan uzman gazeteler var ama üyeliği paralı yaparsanız, bu sefer
de reklam geliriniz düşüyor.
Amerika’da bu işin Digitürk, D-Smart gibi internet
portalları ile çözülebileceği konuşuluyor. Yani bir portala üye
olduğunuzda belli saıyıda dergi ve gazeteyi bedava okuyor
olabileceksiniz.
Yani size hala haber, fikir veren ürünler olmaya devam edecek ama
dediğim gibi teknoloji daha fazla işin içinde yer alacak.
Haberin demokratikleştiği yani herkesin yayıncı olma şansına
kavuştuğu bir ortamda içerik ve kalitesi önem taşıyacak. "
Ergun Babahan Türkiye'deki durumun daha da vahim olduğunu düşünüyor...
"Türkiye’de yazılı basın güven sorunu kadar içerik zayıflığı da
yaşıyor.
Formül basit çünkü, tepeye yarı çıplak kadın fotoğrafı,
yalan dolan bir spor haberi, alelade yazılmış bir polis haberi ve
bir manşet.
Bu kadar sıradan ürün, üstelik 24 saat sonra satılabiliyorsa bile
başarı.
Üstelik kimi gazetelerin önemli kimi konulardan nasıl kaçtığı,
demokratikleşme çabalarına nasıl direndiği, köşe yazarı yaş
ortalamasının 75 olduğu düşünülürse kelimenin tam anlamıyla
mucize."