Gamze Özçelik: Kapanmam gerektiğini biliyorum inşallah...
Umuda Koşanlar Derneği Başkanı Gamze Özçelik, Günaydın'a çok özel açıklamalarda bulundu.
Dünyadaki ülkeler arasında en çok Türkiye'nin, mazlumların ve ihtiyaç sahiplerinin yanında olduğunu belirten Özçelik; Amerika'nın Kudüs kararı sonrası Kudüs'e yaptığı ziyarete de değindi. Gamze Özçelik, ''Uzun süredir namaz kılıyorum. İman etmiş biri olarak kapanmak farz, Allah'ın emri. Kapanmam gerektiğini biliyorum, bunu inşallah başarabilirim'' ifadelerini kullandı.
''Herkes kendi bakış açısıyla görüp yorumlayabilir. İnsan, içindeki hakikati bazen duyamayabiliyor ya da üstünü başka şeylerle örtebiliyor.'' diyen Gamze Özçelik, ''Her zaman kırılgan, sahtelikten hoşlanmayan, gerçeği arayan bir yapım vardı. Allah inancı kalbime konmuştu çok şükür. Ama sadece ne şekilde inanmam ve uygulamam gerektiğine bu kadar hakim değildim. 'Gerçek ne? Hayat sadece yaşayalım, çalışalım ve ölelim değildir herhalde' diye sorgulamaya, Allah'a dua etmeye başladım; 'Nasıl olmam gerekiyorsa öyle oldurt, ne yapmam gerekiyorsa bana yol göster' diye. Teslimiyet arttıkça Allah insanın önüne çıkarıyor zaten.'' dedi.
Manevi huzurdan bahseden Özçelik, ''Hakikat yoluna giriyorsan, buna uyum sağlamak zorundasın ve sabırlı olman gerekiyor. Allah da beni bu derneğe yönlendirdi. Büyük bir samimiyetle, çıkarsızca ihtiyaç sahiplerine yardım etmeye çalışıyoruz. Bunu da sadece manevi bir tatminle, tamamen gönüllü bir biçimde insanlara yardım etmek için yapıyoruz. Kendimi bu dünyaya ait hissediyorum. Çok mutluyum.'' dedi.
BU SÜREÇTE ÇEVRENİZDE DE
DEĞİŞİM OLDU MU?
Evet. Seni bir yola iletecekse Rabbim, senin çevreni de, işini ona
göre değiştiriyor. Bazen 'Neden oldu?' diyorsun anlamıyorsun ama
sonradan görüyorsun senin için en doğru olanı yaptığını.
DERNEĞİN ÇALIŞMALARI
KAPSAMINDA NELER YAPIYORSUNUZ?
Derneği kuralı yedi ay oldu. Bu sürede çok güzel yol kat ettik.
Türkiye'nin her yerindeki ihtiyaç sahiplerine yardım etmeye
çalışıyoruz. Derneğimizde binlerce gönüllümüz var. Bize bildirilen
ya da bizim tespit ettiğimiz ihtiyaç sahiplerine yardım
ulaştırıyoruz. Burs verebiliyoruz, kira ve erzak yardımı, kıyafet,
kırtasiye gibi ne gerekiyorsa yapmaya çalışıyoruz. Afrika'da üç
farklı bölgede proje yürütüyoruz. Tanzanya'da devam eden Umutlu
Köyler Projemiz var. Temiz suyun ve elektriğin olmadığı köylere,
temiz su ve elektrik için gerekli altyapıyı sağlıyoruz. Köylere
tohum desteği de veriyoruz. Şu ana kadar üç tane köyde
projelerimizi gerçekleştirdik. Kurban Bayramı'nda Sudan'a da gittik
dernek olarak. Yetimhaneleri ziyaret ettik, kurban kestik, erzak
götürdük. Çölün ortasında, her fırtınada yıkılan evlerini, içinde
barınabilecekleri evler haline getirdik. Afrika yetimhane projemiz
var. Ayrıca Arakan Bangladeş sınırında Arakanlı mültecilerle ilgili
önemli çalışmalar yapma fırsatımız oldu.
SURİYE'YE DE
GİTTİNİZ...
Evet. Savaş bambaşka bir şey. Çok ağır geliyor bana. Çok korkutucu.
Kamplara gittik, bölgelerde incelemelerde bulunduk, ihtiyaçları
belirledik, irtibatlarımızı kurup çalışmaya başladık. Sonra da
Suriye'ye hem erzak, hem de kömür gibi yardımlarda bulunduk.
Halihazırda daha yeni Doğu Guta'dan çıkarılan canlar için battaniye
ve yatak topluyoruz. Her yerin sınavı ve yokluğu ağır. Afrika'da
farklı, Suriye'de farklı sınavlar. Kendimi çaresiz hissediyorum o
insanları görünce. Ne yapsam yetmeyecekmiş gibi geliyor. Sahip
olduğumuzu sandığımız hiçbir şey bize kalmayacak, bu bilinçle
hareket etmeliyiz.
TÜRKİYE, DÜNYAMIM DÖRT BİR
YANINDAKİ MAZLUMLARA ELİNİ UZATAN BİR ÜLKE . SİZ ÜLKEMİZİN
POLİTİKASINI NASIL DEĞERLENDİRİYORUZ?
Türkiye, mazlumların ve ihtiyaç sahiplerinin dünyada en fazla
yanında bulunan ülke. Ben buna birçok bölgede tanıklık ettim. Türk
olduğumu öğrenince mutlu oluyorlar; bununla gurur duyuyorum. Çok
zengin Müslüman ülkeler de var ama sınırlarından bile içeriye
almıyor savaştan kaçan mazlumları. İnsani açıdan çok üzücü.
Müslümanlıkta kardeşi açken tok yatılamaz. Müslüman paylaşmak
zorundadır. Sadece Müslüman olmak değil, insan olmak da bunu
gerektirir. İnsani açıdan Arap ülkelerinin çoğunun sınıfta
kaldığını görmek üzücü. Gerçekten dünyanın birçok yerinde canla
başla mazlumlara yardım eden bir ülkemiz var. Ülkemize göç eden
Suriyeliler ve ülkemiz insanıyla yaşanan sorunlara çözüm
oluşturacak bazı ciddi düzenlemelere ihtiyaç var. Umarım yakın
zamanda bunlar da hayata geçer.
AMERİKA'NIN KUDÜS'Ü
İSRAİL'İN BAŞKENTİ İLAN ETMESİNDEN SONRA ÇOK HAKLI BİR TEPKİ
VEREREK KUDÜS'E VE FİLİSTİN'E GİTTİNİZ...
Amerika'nın bu kararı, oynanan oyunun bir hamlesiydi sadece. Büyük
bir haksızlık. Kudüs'e giderek haksızlığa karşı durmak istedim. Bir
Müslüman olarak Filistinli kardeşlerimize yönelik yapılan
haksızlıktan dolayı kalbim acıdı. Müslüman dünyasının,
Filistinliler'e yönelik yapılan bu haksızlıkları daha çok fark
etmesini de sağladı bence bu karar. O topraklara gidince Kudüs'ün
ne kadar özel bir yer olduğunu gördüm ve çok etkilendim. Filistin
halkı Türkler'i çok seviyor. Türk olduğunuzu öğrenince gözlerindeki
ışıktan ne kadar mutlu olduklarını görüyorsunuz. Ne kadar silmeye
çalışsalar da Osmanlı'nın izleri hâlâ var o topraklarda. Kudüs'te
büyük bir maneviyat ve tarih yatıyor.
KAPANMAYI DÜŞÜNÜYOR
MUSUNUZ PEKİ?
İman etmiş bir insan olarak kapanmak farz, Allah'ın emri. Ben bunu
kabul etmiş bir insanım. Kapanmam gerektiğini biliyorum. İnşallah
başarabilirim. Namaz farz. Uzun senelerdir kılıyorum çok şükür.
Namaz bir kavuşma anı. Kılamadığım zamanlar büyük bir huzursuzluk
duyuyorum ve bir an önce o kavuşmayı yaşamak istiyorum.
UMREYE GİTMİŞSİNİZ,
HATIRLIYORUM. PEKİ HAC'CA GİTMEYİ DÜŞÜNÜYORUM
MUSUNUZ?
Umreye birkaç kez gitmek nasip oldu çok şükür. En son sekiz sene
önceydi gidişim. Haliyle çok büyük özlem var şu an içimde. Tekrar
gitmek istiyorum kutsal topraklara. Hac'ca da gitmek istiyorum
mutlaka. En kısa zamanda nasip olur umarım.
BAŞÖRTÜLÜ FOTOĞRAFLARINIZI
SOSYAL MEDYADA PAYLAŞINCA BELLİ KESİMLERİN TEPKİSİNİ
TOPLADINIZ...
Öyle mi? Tepkileri pek dikkate almıyorum. Benim için insanların ne
düşündüğü değil, Allah'ın ne düşündüğü önemli. Hakikate kalplerini
kapatanlar tepki gösterebiliyor. İnsan günahlardan, gıybetten ve
hasetten arınmadıkça kalbinde kara lekeler taşır. Kalpler
karardığında da insan gerçeği göremez, duyamaz. Yaşam ve sosyal
medyada maalesef birçok şey kalplerimizi kararttı ve gerçekleri
göremez olduk. Ben tepki gösterenlere kızamıyorum bile çünkü
hakikati bilmiyorlar.
ESKİ EŞİNİZ UĞUR PEKTAŞ'LA
TEKRAR EVLENECEĞİNİZE DAİR HABERLER ÇIKTI. DOĞRU MU BU
HABERLER?
Bizi her zaman yan yana görebilirler çünkü çok güzel bir
evladımız var. Ama birlikte değiliz. Evlilik planımız da yok
yani.
Bir daha evlenmeyi
düşünüyor musunuz peki?
Tabii neden olmasın. Hayırlı, Allah yolunda bir evlilik hayal
ediyorum. Her şey nasip, kısmet.
SOSYAL MEDYADA
ZEYTİN DALI OPERASYONU'NDA YER ALAN ASKERLERİMİZ İÇİN DESTEK MESAJI
VEREN İSİMLERDEN BİRİSİNİZ...
Tabii ki. Sınırda tanıştığım ve daha sonra El-Bab'da şehit düşen
bir arkadaşım vardı, çok üzülmüştüm. Kalbindeki vatan ve insan
aşkına tanıklık etmiştim. Askerlerimizin ne kadar yüce gönüllü
olduklarını bir kez daha anlamıştım. Türk askeri hep farklı bir
maneviyatla vatani görevini yapıyor. Kalpleri iman ve vatan aşkı
ile dolu. Allah yardımcıları olsun. Kimsenin toprağında gözümüzün
olduğuna inanmıyorum. Amacımızın kendi ülkemizin toprak güvenliğini
korumak olduğuna inanıyorum. Milliyetçi biriyim. Ülkesini seven
biri olarak askerimizle gurur duyuyorum. Haklarını
ödeyemeyiz.