Fuat Uğur: Ahsen Tv röportajını izleyince donakaldım
Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, Ahsen TV'nin Milli Piyango ile ilgili olay çıkan sokak röportajını köşesine taşıdı. Fuat Uğur "videoyu izlediğimde donakaldım" ifadesini kullandı.
Ahsen TV'nin Milli Piyango gişesi önünde yaptığı
yayında iki kadının tepkileri sosyal medyada olay olmuştu. Fuat
Uğur bugün köşesine bu konuyu taşıdı.
Milli Piyango tartışmasının çıkma nedeni ve kadınların öfkesi için
"Aslında Kemalistlerin bir türlü içselleştiremediği, kabul
etmekte zorlandığı, muhafazakâr kesimin de bazen işine gelen
yanından ele aldığı bir demokrasi kavramı var ortada."
diyen Fuat Uğur, meselenin özünde bir demokrasi meselesi olduğunu
belirtti.
Fuat Uğur, Ahsen TV için de şu yorumu yaptı: "Ahsen Tv ne
yapmıştır bilmiyorum ama Millî Piyango gişesinin önünde kuyruğa
girmiş olan vatandaşlara “Millî Piyango haramdır” diye propaganda
yapmak da hem kavga eden kadınlardan birinin dediği gibi gişecinin
ekmeğiyle oynamak, hem de demokratik terbiye sınırlarını aşmak
olur. "
İŞTE FUAT UĞUR'UN O
YAZISI
Türkiye çok acayip bir ülke. Batılı ülkelerde daha sakin geçen
tartışmalar bizde kutuplaşmanın da tetiklemesiyle çıldırmışlık
hâline dönüşebiliyor.
Önceki gün sosyal medyaya düşen âdeta delirme noktasına gelmiş iki
genç kadın ile Ahsen TV adlı bir YouTube kanalının muhabiri olan
Bülent Yapraklıoğlu adlı genç adamın merkezinde olduğu, avaz avaz
bağırışlar arasında geçen tartışmanın videosunu izleyince
donakaldım.
Video, toplumdaki ayrışmanın nasıl öfke boyutuna vardığını
görebilme imkânını sağlıyor. En ufak bir meselenin bile hızla
şirazesinden çıkabilme potansiyeli taşıdığını fark ediyorsunuz.
Aslında Kemalistlerin bir türlü içselleştiremediği, kabul
etmekte zorlandığı, muhafazakâr kesimin de bazen işine gelen
yanından ele aldığı bir demokrasi kavramı var ortada. Tartışmanın
da öfkenin sebebi de bu.
Olayı biraz anlatayım size.
Ahsen Bülent, fikirlerini ve inançlarını (Kendi ifadesiyle İslamcı
ve şeriatçıymış) çok rahatlıkla dillendirerek sokaklarda rastgele
seçtiği insanlara mikrofon uzatıyor ve sorular yöneltiyor. Onlarla
bazen tartışıyor da ama aslında güler yüzlü, sempatik, hatta muzır
bir adam. Bazen Türkiye insanının sosyolojik profilini ortaya koyan
ilginç röportajları oluyor. Konuştuğu insanlara “Bu sohbeti
yayınlama izin verir misiniz” diye sorup, olumlu cevap alırsa
yayınlıyor. Bazı videoları milyonlarca kez izleniyor.
Yazıya konu olan videodaki iki genç kadın hem Ahsen Bülent’e, hem
de etrafındaki kalabalığın içinden konuşan insanlara öyle nefretle
yüklüydüler ki o anda ellerinde bir güç olsa, hepsini gaz bulutuna
döndürmeyi isteyecek gibiydiler. Bagajlarında iktidara ve Tayyip
Erdoğan’a karşı birikmiş öfke onların nezdinde dışarıya
taşmaktaydı. Dahası bağırış çağırışların arasında ağızlarından bir
kadına yakışmayacak denli ağır sinkaflı küfürler işitiliyordu. Şok
ediciydi.
Ama önce şunu belirtelim. Meselenin videodan izleyebildiğimiz bir
görünen yüzü, bir de görünmeyen yüzü var. Hepsinden öte, bu olay
DEMOKRASİ’yi nasıl algıladığımızla ilgili bir dizi soruyu da
beraberinde getirmekte.
Tartışmalardan anladığımız kadarıyla Ahsen TV ekibi Millî Piyango
sırasında bilet almak için bekleyen insanlara “Millî Piyango
haramdır” diye başlayan bildiriler dağıtmış. Ardından da mikrofon
uzatarak “Sorularıyla Millî Piyango haramdır tebliğinde bulunmak”
istemişler. Ahsen Bülent sanırım o öfkeden delirmiş hâldeki
kadınlara da mikrofon uzatmış. Onlar konuşurken onun tüm
röportajlarında olduğu gibi etraftan laf atanlar olmuş, ortam
gerildikçe gerilmiş. En nihayetinde de kadınlardan biri gözleri
yerinden fırlayarak yaşlıca bir adama “Benimle doğru konuşacaksın,
kadınım ulan ben kadın” diye avaz avaz bağırma raddesine gelmişti.
Erkek şiddetinin tartışıldığı ülkemizde adamın çaresiz ve ürkek
hâli görülesi bir tablo çıkarıyordu ortaya.
Diğer genç kadın da “Ne demek ya Millî Piyango haram, Kur’ân
indiğinde Millî Piyango mu vardı. Sen buradaki büfecinin ekmeğiyle
nasıl oynarsın” diye çıkışırken Ahsen Bülent “Çünkü günah
hanımefendi, dinimiz böyle emrediyor. Kitabımızda kumarın haram
olduğu yazılı” diye cevap veriyordu.
Sonuçta başkaları da ortaya laf atıyor “Ben kadınım ulan” diye
bağıran hanım bir başka adama “Senin belanı sinkaf ederim” diye
haykırıyordu.
ASIL MESELE: DEMOKRASİDEN NE ANLIYORUZ?
Konu demokrasiyi nasıl anladığımız ve algıladığımızla ilgili. Kendi
haklarımızı, başkalarının haklarını ne kadar biliyor ve
uyguluyoruz. Bu olaydan yola çıkarak sırayla gidelim:
1- Öncelikle yasalara aykırı olmadığı, nefret suçu işlemediği ve
terörü övmediği sürece herkes bildiri dağıtabilir, fikirlerini,
inançlarını başka insanları etkilemek amacıyla ortaya koyabilir.
Dolayısıyla Ahsen Bülent’in de Millî Piyango’nun haram olduğunu
başkalarına bildirilerle anlatma hakkı var. Herkesin de bildiriyi
almama, buruşturup çöpe atma hakkı olduğu gibi. Bir zamanlar Yılmaz
Özdil’ler ATV haberi yönetirken haber bültenlerinde “İstiklal
Caddesi’nde misyonerler İncil dağıtıyor” diye kıyameti
koparıyorlardı. Ben “İncil dağıtmak suç değil” deyince de demediği
kalmamıştı Kemalist faşistlerin.
2- Ama solcu bir kuruluş bildiri dağıttığı zaman da aynı hoşgörüyü
gösterebilmek demokrasinin bir başka gereği.
3- Sokaklar kamusal alan. Sokaktaki birine mikrofon uzatıp
görüntüye alabilirsiniz. Tek şartla; o kişinin izni olduğu
takdirde.
Hepsi bu kadar. Onun dışında kimseye taciz edercesine sözlü
propaganda yapamaz, onların üzerine fikirlerinizi boca edemezsiniz.
Ahsen Tv ne yapmıştır bilmiyorum ama Millî Piyango gişesinin önünde
kuyruğa girmiş olan vatandaşlara “Millî Piyango haramdır” diye
propaganda yapmak da hem kavga eden kadınlardan birinin dediği gibi
gişecinin ekmeğiyle oynamak, hem de demokratik terbiye sınırlarını
aşmak olur. Böyle yapılmıştır demiyorum ama kavga, bu nedenle
çıkmışsa konuyu daha etraflıca düşünmek gerekir.