FETÖ'nün trol gazeteleri hangisi?

Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz, Hürriyet, Cumhuriyet ve Sözcü'yü "FETÖ’nün trol gazeteleri" ilan etti...

Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz, FETÖ'cü çıkan sosyal medya fenomeni “JeansBiri” üzerinden gitti ve Hürriyet, Cumhuriyet ile Sözcü gazetelerini "FETÖ’nün trol gazeteleri" ilan etti...

"FETÖ’den bağımsız görünen yapılar FETÖ’ye hizmet ediyor" diyen Tayiz, "Cumhuriyet böyle değil mi? Peki ya Sözcü? Hatta Hürriyet?" diye sordu.

"Sözcü’sü, Cumhuriyet’i, Hürriyet’i, FETÖ’cü Zaman ve Bugün ile birlikte AK Parti’ye karşı PKK’ya oy topladı." iddiasında bulunan Tayiz, Can Dündar'ı da "FETÖ'nün geniş kesimleri etkilemek için kullanmak için öne çıkardığı isim olarak gösterdi.

İşte Kurtuluş Tayiz'in "FETÖ’nün trol gazeteleri" başlıklı o yazısı;

FETÖ'NÜN TROL GAZETELERİ

Medya, sanat ve siyaset çevrelerinden çok sayıda ünlü ismin referans vererek parlattığı “JeansBiri” isimli sosyal medya hesabının Elazığ’da kapatılan bir okulda görevli FETÖ’cü bir öğretmen olduğu anlaşıldı. Bu FETÖ’cü trol, sosyal medyada “Aksilahlanma” başlığıyla etiket açarak şiddet çağrısı yapınca hakkında soruşturma başlatıldı ve yakalama kararı çıkarıldı.

Buraya kadar aslında her şey normal; ancak normal olmayan bu FETÖ’cü trolün “Aksilahlanma” etiketiyle yaptığı şiddet çağrısının AK Parti’ye mâledilmesi. Oysa JeansBiri’ni “ff” vererek parlatan sanatçılar, aydınlar, siyasetçiler ve medya bu hesabın FETÖ’cü olduğunu bal gibi biliyorlardı. Kemalisti, solcusu, PKK’lısı aylardır takipçilerine bu hesabı tavsiye ediyordu. Cumhuriyet’in yazarları bu FETÖ’cü şakirtin yazdıklarını paylaşırken, gazeteleri “AK Silahlanma provokasyonu” manşetini atarak, AK Parti’yi gençliği silahlandırmakla suçluyordu.

Şaşırdık mı?

Elbette hayır.

Türkiye’de Gezi’den beri aynı oyun oynanıyor. FETÖ’den bağımsız görünen yapılar FETÖ’ye hizmet ediyor. Cumhuriyet böyle değil mi? Peki ya Sözcü? Hatta Hürriyet?

Gezi provokasyonunu ateşleyen FETÖ’cü polislerdi. Elinde benzinle bu provokasyonu büyütmeye koşanlar da yine aynı medya, sanat ve siyaset çevresiydi. 2013’ten beri aynı oyunu tekrarlayıp duruyorlar.

Bu çevreler 17-25 Aralık’ta FETÖ’nün Yargı darbesi girişimine omuz verdiler. Omuz vermekle de kalmadılar, o darbenin doğrudan ortaklığını yaptılar. 17-25 Aralık’ta Cumhuriyet’in, Hürriyet’in, Sözcü’nün manşetlerini FETÖ attı. Bu gazeteler, vatanına ihanet ederek yurtdışına kaçan savcıların ellerine tutuşturduğu sahte belgeleri, bile bile algı operasyonlarında kullandılar.

Yargı darbesiyle başaramadıklarını 7 Haziran seçimlerinde siyasi komplolarla gerçekleştirmeye kalktılar.

Sözcü’sü, Cumhuriyet’i, Hürriyet’i, FETÖ’cü Zaman ve Bugün ile birlikte AK Parti’ye karşı PKK’ya oy topladı. Arşivler ortada; yılların kerli felli sözde Atatürkçü yazarları PKK’nın uzantısı HDP için kapı kapı dolaşıp oy dilendi.

FETÖ, medya- siyaset-sanat üçgeninde öne çıkardığı bazı isimleri geniş kesimleri etkilemek için kullandı ve kullanıyor. Can Dündar bu isimlerin başında gelmekte. Darbe öncesi yurtdışına kaçan Dündar, yılların Cumhuriyet’ini FETÖ’nün bülteni haline getirdi. Ve ne yazık ki, Cumhuriyet gazetesinin yapısından buna itiraz edebilecek kimse çıkmadı. Bunun nedeni, içerinin de zaten FETÖ tarafından önceden ele geçirilmiş olması. Aşağı yukarı hepsi aynı FETÖ’cü tezgâhın bir ürünü.

Benzer oyun 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da devam etti. FETÖ, kamuoyunun gözünde bitmiş durumda; ancak maskeli FETÖ’cüler henüz varlıklarını sürdürüyor. Zaman, er ya da geç onların da maskesini düşürecektir. Cumhuriyet, Sözcü ve Hürriyet’in aslında FETÖ’nün trollediği gazeteler olduğu ortaya çıkacaktır.