Fazıl Say: Chopin Suruç'u görse aylarca beste yapamazdı
Hürriyet'e konuşan Fazıl Say gündemi değerlendirirken, Suruç saldırısı ile ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Cumhuriyet gazetesinde köşe yazmaya başlamasının ardından bu kez
de yazılarıyla kimi çevrelerin şimşeklerini üzerine çekmeyi başaran
Fazıl Say'ın röportajından bir bölüm şöyle:
Son haftalardaki terör
olaylarına rağmen yeni başladığınız Türkiye turnesi kapsamındaki
konserlerinizi iptal etmediğiniz için eleştirenler
var.
'Konserlerini ertele' diyenleri yadırgıyorum. Tüm müzisyenlere bu
deniliyor bugünlerde. Onlar da erteliyorlar, iptal ediyorlar
konserlerini. Yani bunu diyenlere bir çift sözüm olacak; onlar da
her ne yapıyorsa onu ertelesin o zaman arkadaş. İşe gitmesin.
Tatile gitmesin. Hem işe hem tatile gitmesin! Herkes her şeyi iptal
etsin o zaman. Bu ne saçma anlayıştır, durduk yerde sanatçılara
'Sanatını yapma şehitler var' deniliyor. Bu ne bilinçsizliktir!
Elbette ki bu ülkenin çok zor günleridir. Hatta daha da zor günler
gelebilir. Bu zorluklara sebebiyet veren kimdir, kimlerdir, hepimiz
biliyoruz. Müzik ile haykırmaya devam derim ben. İptal etmiyorum
konserlerimi.
Belki genel olarak konser
kavramı ülkemizde eğlenceyle bir tutulduğu için bu yönde
beklentiler olmuş olabilir mi?
Ben ticari eğlence müzikleri yapan birisi değilim. Müzik aynı
zamanda anmaktır da, düşünmektir. Kimi gün gelir şehitler için
'kara toprak' da çalınır. 'Memleketim' şarkımı da adayabilirim
gencecik insanların ölümüne. Bazı gün olur insanların savaşmaması
için 'İnsan İnsan' şarkımı da mesaj olarak yollayabiliriz bir
konserde.
Aradığımız şey barış ise zaten bunu haykırmanın en güzel ve en
evrensel yolu müzik dilidir. 'Nâzım Oratoryosu' aslında bir nevi
ağıttır. 'Şehitler' bölümünü hatırlayın. 'Üç Selvi' bölümünü
hatırlayın. Genco Erkal'ın melodrama çevirdiği 'Çocuklar ölebilir
yarın' haykırışını hatırlayın.
SURUC'U GÖRSE AYLARCA BESTE
YAPAMAZDI
Chopin son dönemde Türkiye'yi yasa boğan ölümler ve
şehitler için ne bestelerdi?
Müzisyen yaşamaktan yanadır. Chopin yaşamaktan yanadır, güzellikler
üretmekten yanadır, insana dokunmaktan yanadır. Ortadoğu
coğrafyasında varılan şu noktada vahim bir 'ölüm kültürü' hâkim.
Yaşamanın değeri kalmamış gibi. Suruç'taki gencecik insanların
bomba ile katledildiği o vahim görüntüleri izledikten sonra o kadar
büyük bir şok geçirdim ki, o gün bugündür yaşamanın çok daha
değerli bir şey olduğunu ve Türkiye'nin yaşamayı sağlama konusunda
artık kötü bir yer olduğunu düşünmeye başladım. Çok kötü
hissediyorum o günden beri. Chopin, Suruç'u seyretse aylarca beste
yapamazdı herhalde. Bildiğimiz cenaze marşının bestecisi zaten
Chopin'dir. Siz söyleyin, her gün cenaze marşı bestelenir mi?
OYUM
CHP'YE
8 Haziran sabahının iyimser havasının yerini son dönemde
yaşananlarla kocaman bir karanlık aldı. Siyasette uzlaşma ve
toplumda kutuplaşmanın azalmasına dair umutlar dağıldı. Bu kadar
kısa zamanda Türkiye bu noktaya nasıl geldi ve size göre sorumlusu
kimler?
Kimler olduğu apaçık ortada. Tüm dünya biliyor. O kadar endişeliyiz
ki Türkiye'de yaşayan 78 milyon insan olarak. O kadar korkuyoruz ki
bu gelişmelerden, umudumuz o kadar azaldı ki... Bize bunları
yaşatanlar utansın. Utanmalılar. Barış ve huzur içinde bir gelecek
ne büyük bir hasret oldu artık.
Sizce erken seçimden 7 Haziran'dan bambaşka bir tablo çıkar mı?
Toplumun iradesinin 4-5 ayda radikal bir şekilde değişmesini
bekliyor musunuz?
Biz seçimimizi yaptık, adamın biri çıkan sonucu beğenmemiş, bir
daha seçin diye tutturmuş. Bu saygısızlıktır bu topluma. Madem
öyle, bir dahaki seçimde biz de toplum olarak daha da ağır bir ceza
keseriz diye düşünüyorum.
Oyunuzu verdiğinizi açıkladığınız CHP'nin son iki aylık
performansını nasıl buldunuz? Kürt meselesi konusunda farklı bir
çizgi izleme potansiyeli var mı? Yoksa son gelişmeler bu ihtimali
tamamen ortadan kaldırdı mı sizce?
CHP'yi hümanist buluyorum. Çözümden yana ve insandan yana
buluyorum. Ben oyumu CHP'ye veriyorum.