Fatih Altaylı Ahmet Hakan'ı eski yazılarıyla vurdu
Fatih Altaylı, Ahmet Hakan'a eski Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan'a yönelik olarak yazdığı yazıları hatırlattı
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Hürriyet yazarı
Ahmet Hakan'a yönelik olarak "Bir süredir tutuklu gazetecilerle
ilgili tepkiler gösteriyor. Sakın yanlış anlamayın, 'Göstermesin'
falan demiyorum. Ama aynı Ahmet Hakan, bir süre önce köşesinde
Ahmet Altan’a yönelik olarak defalarca 'Tutuklanacaksın Ahmet
Altan' diye kendisinin de haklı olarak şikâyet ettiği
'tetikçilerin' üslubuyla yazılar yazıyordu" dedi.
Ahmet Hakan, eski Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet
Altan'a yönelik olarak "Er ya da geç yargılanacaksın. Bu dünyada ya
da öbür dünyada" demişti. Altan'ın, Taraf gazetesinin Nedim Şener
ve Ahmet Şık'ın Oda TV soruşturması kapsamında 2011'de
tutuklanmasının ardından attığı "Gazetecilikten
tutuklanmadılar" başlığı nedeniyle kendisini eleştiren
Ahmet Hakan'a yanıtı ise "Herhalde aynı başlığı Erdoğan
için de atacak yüreklilikte, cesur ve özgür bir
delikanlısındır" olmuştu.
İŞTE FATİH ALTAYLI'NIN O
YAZISI
Cumhuriyet Gazetesi’nin internet sayfasını yöneten gazeteci
Oğuz Güven, FETÖ soruşturmalarından birini yürüten savcının
“suikast” gibi bir kaza sonrasında hayatını kaybetmesinin ardından
“çirkin” bir başlık attı.
Olabilir.
Bu meslekte zaman zaman çok çirkin başlıklar attığımız
oluyor.
Eğer arkasında kirli bir amaç yoksa yaptığımız ayıp oluyor,
ama ne yazık ki medyada böyle şeyler yaşanıyor.
Zaten o da yaptığı çirkinliğin farkına varmış olmalı ki
attığı başlığı hemen kaldırmış.
Sonrasında olanlar ise en az başlık kadar çirkin.
Oğuz Güven bu başlığından ötürü elbette ifadeye çağrılabilir
ve bu başlığın hangi saikle atıldığına dair kendisinden bilgi
istenebilir.
Ama böyle olmadı.
Oğuz Güven, hiçbir çağrı falan yapılmadan doğrudan doğruya
gözaltına alındı.
Şimdi ise tutuklandı.
Güven aslında Emre Uslu gibi birtakım “hardcore aşağılık”
FETÖ’cülerle aynı çizgiye düştüğü için bu durumda.
Ama ben bir gazetecinin yanlış da olsa, çirkin de olsa bir
başlıktan ötürü gözaltına alınmasını da tutuklanmasını da kabul
edemiyorum.
Bu başlığın FETÖ’cü çetelerle bağlantılı olarak atıldığı
kanıtlanabiliyorsa o ayrı.
O zaman bunun da ortaya konulması gerekir.
Söyleyeceğim asıl şey bu değil, ama uzun bir girizgâh oldu,
kusura bakmayın.
Diyeceğim şudur.
Pek çok gazeteci haklı olarak Oğuz Güven’in gözaltına
alınmasına tepki gösterdi.
Bunlardan biri de Ahmet Hakan.
Ancak ben de Ahmet Hakan’a bir şeyi hatırlatmak
istiyorum.
Ahmet dostumuz bir süredir tutuklu gazetecilerle ilgili
tepkiler gösteriyor.
Sakın yanlış anlamayın, “Göstermesin” falan
demiyorum.
Ama aynı Ahmet Hakan, bir süre önce köşesinde Ahmet Altan’a
yönelik olarak defalarca “Tutuklanacaksın Ahmet Altan” diye
kendisinin de haklı olarak şikâyet ettiği “tetikçilerin” üslubuyla
yazılar yazıyordu.
Kendisiyle o düzeyde bir samimiyetim olmadığı için o günlerde
Ertuğrul Özkök’ü aramış, “Ahmet Hakan’ı görüyorsan selamımı söyle.
Bir gazeteci, bir başka gazetecinin tutuklanması için köşe yazmaz.
Yazarsa aynı üsluptaki başkalarına söyleyecek sözü olmaz”
diyordum.
Ahmet Hakan şunu bilsin ki bizim işimiz insanların
tutuklanmasını istemek, ona buna parmağımızı doğrultmak
değil.
Bizim istediklerimiz tutuklanınca iyi, istemediklerimiz
tutuklanınca kötü diyemeyiz.
Biz topyekûn basın özgürlüğünü savunmak
zorundayız.
Ahmet Altan, meslek hayatı boyunca bana yazmadık yazı,
etmedik hakaret bırakmamıştır.
Muhtemelen ben de ona çok ağır şeyler yazmışımdır.
Onlar ayrı.
Ama kimseye parmak sallamak ne onun haddinedir, ne de
benim.
O bazı zamanlarda haddini aşmışsa, benim de, bizim de aşmamız
gerekmez...