Ezana küfreden oyuncunun hapsi isteniyor!
Oyuncu Umay Anadolu Kaboğlu hakkında, darbe girişimi sırasında camilerden okunan ezana yönelik sosyal medya üzerinden küfürlü paylaşımda bulunduğu iddiasıyla 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan
iddianamede, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne Twitter üzerinden ezana
küfür edildiği iddiasıyla gelen ihbar üzerine yürütülen
araştırmada, söz konusu paylaşımı yapan Umay Anadolu Kaboğlu'nun
adresinin Ümraniye'de olması nedeniyle soruşturmaya başlandığı
belirtildi.
İddianamede, şüpheli Kaboğlu'nun
"@anadolumay" kullanıcı adıyla 16
Temmuz saat 01.31'de ezana yönelik küfür içeren paylaşımına ait
ekran görüntüsünün dosya içinde mevcut bulunduğu kaydedilerek,
şüphelinin emniyette alınan ifadesinde bahse konu Twitter adresinin
kendisine ait olduğunu ancak söz konusu twiti kendisinin
atmadığını, en son 15 Temmuz gecesi 23.00 sıralarında darbe
girişimini eleştiren twitler attığını, gece saatlerinde hesabının
çalınmış olabileceğini söylediği belirtildi.
"ŞİFREM
KIRILDI"
Şüpheli Kaboğlu'nun savcılık ifadesinde de yine söz konusu twiti
kendisinin atmadığını, 17 Temmuz tarihinde Twitter adresine gelen
mesajlar dolayısıyla konuyu merak ettiğini, hesabında böyle bir
paylaşım görmediğini, 19 Temmuz'da hesabının kendi isteği dışında
bloke edildiğini, hesabının şifresini bilen ya da şifresini kıran
birisi tarafından bu mesajın yazılıp silindiğini düşündüğünü, aynı
tarihten sonra da Twitter hesabının bloke görünmesine rağmen
kendisinin müdahalesi dışında aynı konuda yazılar yazıldığını
tespit ettiğini, suçlamayı kabul etmediğini beyan ettiği
kaydedildi.
İddianamede, Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen talimat üzerine
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğünce yapılan araştırma sonucu hazırlanan raporda, dini
değerlere hakaret içerikli paylaşımların yapıldığı hesabın
Kaboğlu'nun kişisel hesabı olduğu, paylaşımların 15 Temmuz darbe
girişiminin medyada yer almasından yaklaşık 3 saat sonra yapıldığı
bilgisine yer verildi.
"HALKIN BİR KESİMİNİN BENİMSEDİĞİ DİNİ DEĞERLERİ
ALENEN AŞAĞILAMAK"
İddianamede, TCK'da yer alan "halkın bir
kesiminin benimsediği dini değerleri alenen
aşağılamak" suçuna ilişkin düzenlemede yasa
koyucunun amacının, dinlerin kutsal saydığı Allah, Peygamberler,
melekler, kutsal kitaplar, hesap günü, cennet, cehennem gibi
kavramlar ile bu dinlere ait ibadete çağrı, ibadet yerleri ve
ibadet şekillerine yönelik hislerini koruma altına almak suretiyle
toplumsal barışın bozulmasına engel olmak olduğu
belirtildi.
Bu nedenle sadece İslam dininin değil, Hristiyanlık ve
Musevilik inanışlarının da ortak değerleri olan bu kavramlarla
ilgili kişilerin düşüncelerini ve eleştirilerini özgürce yaparken,
bu dinlerin mensubu olan kişilerin dini inançlarının gereği olan ve
önem atfettikleri bir kısım değerleri de aşağılamaktan kaçınmaları
gerektiği vurgulanan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"ŞÜPHELİNİN PAYLAŞIMI KAMUSAL BARIŞI BOZMAYA
ELVERİŞLİ"
"Mesaj içeriği değerlendirildiğinde Müslümanlık dinine
mensup kişilerce kutsal sayılan ezanın sinkaflı sözlerle alenen
aşağılandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca şikayete konu Twitter mesajı
yayınlandıktan sonra ülkemizin değişik yerlerinde bir çok kişi
tarafından ihbarda bulunularak tepki gösterilmesi, şikayette
bulunulması göz önüne alındığında, şüphelinin bahse konu paylaşımı
kamusal barışı bozmaya elverişli nitelikte olduğu da açık şekilde
anlaşılmaktadır."
İddianamede, şüphelinin savunmalarında bahse konu paylaşımı
kendisinin yapmadığını belirtse de suç tarihinde ve sonrasında suça
konu paylaşımın yapıldığı Twitter hesabının şüphelinin kullanımında
olduğunun anlaşıldığı belirtildi.
"TWİTTER HESABI BU KADAR KISA SÜRDE GERİ
ALINAMAZ!"
Şüphelinin kullanımında olan hesabına başka bir kişi
tarafından girilip tek mesajın yazılması ve sonrasında da kısa bir
süre içerisinde mesajın silinip, hesabın tekrar şüphelinin
kullanımına bırakılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu
vurgulanan iddianamede, iddia edildiği şekilde Twitter hesabının
isteği dışında bloke edilmesinin suça konu twitin şüpheli
tarafından atıldığı gerçeğini ortadan kaldırmayacağı
kaydedildi.
İddianamede, bu nedenle şüphelinin savunmalarının suçtan
kurtulmaya yönelik beyanlardan ibaret olduğu ve bu nedenle
savunmalarına itibar edilemeyeceği kanaatine varıldığı
belirtilerek, "halkın bir kesiminin benimsediği
dini değerleri alenen aşağılama" suçundan 6
aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep
edildi.
İddianamenin gönderildiği Asliye Ceza Mahkemesince kabul
edilmesi halinde, şüpheli Kaboğlu'nun yargılanmasına
başlanacak.