Ertuğrul Özkök sert çıktı: FETÖ davasını sulandırmayın
Doğan Holding'e yapılan polis baskınının ardından 2 isim gözaltına alınmıştı. Ertuğrul Özkök bugün o olayla ilgili bir yazı yazdı.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Doğan Holding Baş Hukuk Müşaviri Erem Turgut Yücel ile holdingin eski CEO'su Yahya Üzdiyen'in 'FETÖ' soruşturması kapsamında gözaltına alınmasıyla ilgili olarak "Arkadaşlar biz gazetecilik yapıyoruz. 15 Temmuz ruhuna bağlı kalmaktan başka hiçbir yolumuz yoktur" dedi.
Özkök,
"Ergenekon kumpasında uygulanan yöntemlerle FETÖ davasını
sulandırmak değil mi. Bu davaların üzerine şimdiden gölge düşürmek
girişimi değil mi" diye yazdı.
İŞTE ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN O
YAZISI
Yıl 2000...
İktidarda kim var?
DSP-ANAP-MHP’den oluşan koalisyon hükümeti.
Yani Başbakanlık koltuğunda rahmetli Bülent Ecevit, Başbakan
Yardımcısı koltuğunda Devlet Bahçeli oturuyor.
***
O yıl Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Fetullah Gülen hakkında dava
açıyor.
***
Hakkındaki iddia şu:
“Türkiye Cumhuriyeti’ni devirmek...”
***
Aradan geçiyor 5 yıl...
***
- Yıl 2005...
İktidarda kim var...
AKP...
***
Mahkeme Fetullah Gülen’in beraatına karar
veriyor.
***
- Yıl 2008...
Yargıtay beraatı onuyor...
Dikkat... Hem de oybirliği ile...
Yani açıkça “Fetullah Gülen suçsuzdur”
diyor...
***
Aynı yıl... 2008... Cumhuriyet tarihinin en büyük
kumpası olarak kabul edilen Ergenekon davaları başlıyor.
Arkasında FETÖ’ye iman etmiş polisler, savcılar ve hâkimler
var...
Amaçlarının devlete hâkim olup, AKP’yi de devirmek olduğu daha o
günden belli.
Ama bütün iktidar medyası manşetleriyle, köşe yazarlarıyla
o FETÖ’cü savcıların, polis müdürlerinin, hâkimlerinin
arkasında.
***
Hürriyet ise daha ilk günden bu haksızlıklara itiraz etmeye
başlamış.
Bunların birer kumpas, hukuk skandalı olduğunu belgeleriyle,
delilleriyle kamuoyuna sunuyor.
***
- Yıl 2012...
Cumhurbaşkanı Erdoğan Galatasaray Stadı’nda Türkçe
Olimpiyatları’nın kapanış törenine katılıyor.
Oradan Fetullah Gülen’e çağrı yapıyor...
“Dön vatana artık... Bu hasret bitsin...”
***
Normal... Çünkü ülkenin en üst yargı organı onun için suçsuz
demiş...
***
Aynı yıl... 2012...
Doğan Grubu yürümekte olan davaları ile ilgili olarak, bir
avukatlık bürosu ile anlaşma yapıyor.
Anlaşma yaptığı büro ve avukatlar hakkında ne bir suç duyurusu var,
ne suç iması... Hukuken çalışmasına engel olan bir durum da
yok...
***
- Yıl 2016... 15 Temmuz gecesi...
Hakkında 2008 yılında beraat kararı verilen Fetullah Gülen’e yakın
askerler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve seçilmiş hükümeti devirmek
için iğrenç bir darbe girişimini başlatıyor.
Başbakan bunun bir kalkışma olduğunu açıklıyor.
Kamuoyu bunu CNN Türk’ten ve Hürriyet İnternet’ten
öğreniyor.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan CNN Türk ekranına çıkıp hayatta olduğunu
gösteriyor ve halkı meydanlara davet ediyor.
Darbeciler Hürriyet ve CNN Türk binasını basıyor, çalışanları rehin
alıyor.
***
O gece kendiliğinden gerçek bir demokrasi cephesi oluşuyor, bir
istiklal mücadelesi veriliyor... Sokağa çıkan halkıyla, CNN
ve Hürriyet’i ile darbeye karşı çıkış, kahramanca bir demokrasi
direnişine dönüşüyor...
Ve darbe bastırılıyor.
***
- Yıl 2016 Aralık ayı...
Önce Doğan Holding’in Ankara Temsilcisi tutuklanıyor.
Dün de Doğan Holding’in eski CEO’su ve Hukuk Başmüşaviri
gözaltına alınıyor...
***
İddia: O gün hakkında hiçbir suç iması bile bulunmayan, ama bugün
FETÖ’cü olarak suçlanan bir avukatlık bürosu ile anlaşma
yapmak...
Üstelik bizzat itirafçının sözleriyle “O davalarda olumlu
bir sonuç alınmamışken...”
***
Nedir bu sizce...
- Ergenekon kumpasında uygulanan yöntemlerle FETÖ davasını
sulandırmakdeğil mi...
***
- Bu davaların üzerine şimdiden gölge düşürmek girişimi değil
mi...
***
- Türkiye aleyhine oluşan bu uluslararası önyargı
cephesinin eline cephane vermek değil mi...
***
Ama en önemlisi...
- Terörle mücadelede istiklal savaşından, birlik ve beraberlikten
bahsettiğimiz şu günlerde, 15 Temmuz gecesi oluşan o muazzam ruh ve
gönül birliğine suikast değil mi...
***
Arkadaşlar biz gazetecilik yapıyoruz...
15 Temmuz ruhuna bağlı kalmaktan başka hiçbir yolumuz yoktur.
Biz, geçmişte FETÖ güzellemelerinin yapıldığı dönemde Silivri
mezaliminde mazlumların yanında yer alırken de bu duyguyla hareket
ediyorduk.
***
Her şeye rağmen teröre karşı, ülkemize yapılan saldırılara karşı,
demokrasimize kasteden FETÖ-PKK-IŞİD terörüne
karşı devletimizin yanında yer almaya devam ediyoruz.
***
Öyleyse söyleyin...
Ülkemizin böyle bir döneminde, hepimize yönelik tehlikelerin
doruğuna çıktığı bir günde, bu haksızlıklarla, asıl amacı besbelli
FETÖ davasını sulandırmak olan bu uygulamaların sadece FETÖ’cülere
yarayacağı açık değil mi...