Ertuğrul Özkök günün muhabiri...
Özkök’e çakmak için hazır kıta bekleyenlerin ne diyecekleri umurumda bile değil… O günün muhabiri...
Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, kendisine sorulan bir suali ne güzel
cevaplamıştı:
“Bilgi sahibi olmadığım konularda yorum
yapmayı doğru bulmuyorum.”
Ben de alkışlamıştım
Yavuz’u…
*
Gelin görün ki…
Medyamızın tümünde bilgi sahibi olmadan yorum yapma hastalığı bir
kez daha gösterdi kendini…
*
Olay çok sıcak…
Sadece ve kısaca hatırlatayım…
Bilhassa müzmin muhalif medyanın bodoslama
daldı…
“İşte bakın görün, bu gözaltına alma Türkiye
yargısının ve emniyetinin çöktüğünün(!) tescilidir”
dercesine de keyif aldı haberi vermekten ve
yorumlamaktan…
Haberin adına da, Kibariye şarkısı gibi “Pazarcı Teyze” adını taktı…
*
Ama Ertuğrul Özkök öyle yapmadı…
Olayın gelişimini “en çok bilgi sahibi olan
makamdan” almak ve yorumlayabilmek için
HSK Başkan Vekili Mehmet
Yılmaz’a telefon etti.
*
Gördük ki; “Pazarcı Teyze” adıyla haberleştirilen olayda kasıt olmadığı
gibi “yanlış” da yok…
Polis görevini yapıyor…
Yapmazsa bu defa da medyanın bir başka kanadı o polisler
için “FETÖ’cü” diye haykırmaya başlayacak çünkü…
*
Özkök, HSK Başkan Vekili Mehmet
Yılmaz’dan aldığı bilgileri bir muhabir titizliği ile
ve fakat bir köşe yazarı tekniğiyle paylaşıyor okurlarıyla…
Görüyoruz ki:
- “Pazarcı Teyze”nin oğlu örgüt üyeliğinden
tutuklu.
- “Pazarcı Teyze”nin gelini bylock kullanıcısı. Hem de telefon
kaynanası (Pazarcı teyze” adına
kayıtlı…
*
Bana göre…
Bir adam 20 yıl sene yönettiği
Hürriyet’in “Baş Yazarı” konumundaki kişi, tıpkı bir
muhabir gibi haberin arka planını araştırıp;
yorumların “bilgi sahibi olarak”
yapılmasına zemin hazırlıyorsa, takdir
edilmeli arkadaş…
*
Özkök’e çakmak için hazır kıta bekleyenlerin ne
diyecekleri umurumda bile değil…
Ben…
Hem meslektaşlarını hem de kamuoyunu bilgi sahibi
yapan Ertuğrul Özkök’ü günün muhabiri
seçiyorum…