Ersoy Dede'den bomba Deniz Yücel ve Can Dündar iddiası
Star gazetesi yazarı Erdoy Dede, Deniz Yücel'i ilk soranın Enis Berberoğlu olduğunun ortaya çıktığını yazdı. Dede, Can Dündar Enis Berberoğlu ilişkisine de dikkat çekerek çarpıcı iddialarda bulundu.
Die Welt Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in tutuklanmasının ardından Almanya'nın tepkisi dikkatleri çekti. Bugün Star yazarı Ersoy Dede, Deniz Yücel'le ilgili farklı bir konuyu gündeme getirerek "Peki bu Deniz Yücel’in irtibatlı olduğu Türk siyasetçinin kim olduğunu biliyor musunuz?.. " sorusunu sordu.
Sorunun cevabını "Frankfurter Allgemeine Zeitung, bu adamı ilk soranın Enis Berberoğlu olduğunu yazdı" şekilde veren Ersoy Dede, Can Dündar ve Enis Berberoğlu ilişkisine dikkat çekti.
İŞTE ERSOY DEDE'NİN O YAZISI
Almanya, Deniz Yücel isimli BND ajanının tutuklanmasıyla birlikte çılgına döndü..
Ne kadar kritik bir isim olduğunu verdikleri tepkiden pekâlâ
anlıyoruz..
Sahiden öyle sıradan bir gazeteci olsaydı bu kadar kıyameti
koparırlar mıydı zannediyorsunuz?..
Bugün PKK üzerinden Türkiye’yi sivil katliamlar yapmakla itham eden
ve bu şekilde delil üreten bir kimlikle karşı karşıyayız.. Bu vakte
kadar yaptığı haberlerin tamamında Türkiye’nin insanlığa karşı suç
işlediğini yazan biri..
Peki bu Deniz Yücel’in irtibatlı olduğu Türk
siyasetçinin kim olduğunu biliyor musunuz?.. Frankfurter
Allgemeine Zeitung, bu adamı ilk soranın Enis Berberoğlu olduğunu
yazdı..
Enis Berberoğlu kim peki?.. “FETÖ’ye bilerek ve isteyerek
yardım etmek” ve “devletin gizli kalması gereken bilgilerini
siyasal ve askeri casusluk yoluyla açıklamak” suçlarından müebbetle
yargılanan CHP yöneticisi.. Neden yargılanıyor bu
suçlamayla..Çünkü vatana ihanetten hakkında hapis cezası
varken Almanya’ya kaçan Can Dündar, kendisini sattı..
Davaya konu görüntüleri, (MİT TIR'ları) hangi
tarihte, hangi saatte, nerede aldığını kitabında yazdı.. Elbette
sadece bu bilgileri verdiğinde devletin o saatte oraya kimin
geldiğini telefon sinyali ya da sokak kameralarından ‘şak’ diye
bulacağını biliyordu.. Değerli dostlar, yargılama konusu Türkiye
Cumhuriyeti devletini bir uluslararası terör örgütüne silah temin
etmekle itham.. Yani Türkiye’yi yargılatmak için delil
üretme gayreti… Tutuklu BND ajanınkiyle aynı yani.. Can
Dündar ilk yargılama öncesi kitabına bu çok kıymetli bilgi
kırıntısını attıktan sonra ne oldu biliyor musunuz?..
1) Anayasa Mahkemesi serbest bıraktırdı.
2) Hakkında mahkumiyet kararı veren mahkeme, yurtdışı çıkış
yasağını kaldırdı.
3) Almanya’ya kaçtı ve orada Cumhurbaşkanlığı düzeyinde kabul
gördü.
4) Almanya’da oturma ve seyahat etme belgesi aldı.
5) Medya kurmasına izin verildi.
Bütün bu imtiyazların sonunda, yani Can Dündar’ın
rahat etmesi karşılığında, hem CHP hem de Doğan Grubu rahat bir
nefes aldı..
Çünkü Enis Berberoğlu, FETÖ’nün Ergenekon ve Balyoz kumpasları
döneminde Hürriyet’in tepe yöneticisiydi.. Ardından da CHP’nin 2
numaralı koltuğuna oturdu..Yani bu, vatana ihanet
skandalının kaynağı kesinleştiğinde elbette Doğan Grubu da CHP de
bundan sıyrılamayacak.. Şimdi tıpkı Can Dündar gibi,
Türkiye’yi sivil katliamlar yapmakla suçlayan bir başka isim, Deniz
Yücel’in de irtibatlı olduğu kişinin Enis Berberoğlu olması soğuk
dosyaların yeniden açılmasını ister istemez gündeme
getirecek.. Biliyorsunuz henüz ne Enis Berberoğlu “o
görüntüleri ben verdim” dedi, ne de Can Dündar,
Berberoğlu’ndan aldığını açıkladı..
Sadece o gün Cumhuriyet Gazetesi’ne gittiği HTS kayıtlarıyla tespit
edildi.. Bir de Can Dündar; “..ziyaretimize gelmişti, ne
var ki bunda..” diye açıklama yaptı.. Ama daha her ikisi
de görüntülerin bu damardan geldiğini kabul etmiş değiller.. Her an
şartlar değişebilir.. Çünkü Can Dündar diyor ki; “…kaynağım
kimden aldığımı söylememde bir sakınca olmadığını söylemesine
rağmen ben açıklamıyorum ama ileride açıklayacağım
elbette…” Pazarlık bitmiş değil anlayacağınız.. Kendi
aralarında ihtilafa düştükleri gün gerçekleri tüm çıplaklığıyla
görmüş olacağız..