Ersoy Dede yazdı: Dert portakal değil, ayva!
Haber bülteninde söylediği sözler nedeniyle Portakal hakkında birçok kişi suç duyurusunda bulunmuş bu gelişmenin ardından Erdoğan da Portakal'a "Birileri çıkmış Portakal mıdır, mandalina mıdır nedir, sokağa çağırıyor Haddini bil" sözleri ile yüklenmişti.
Star yazarı Ersoy Dede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Fatih Portakal hakkındaki sözleri nedeniyle bazı kişilerin ortalığı ayağa kaldırdığını söyledi. Bunların 'özgün basın severler' olduğunu söyleyen Dede, "Bu ‘Hepimiz Portakalız’ tayfası samimiyetsiz ve iki yüzlüdür." ifadelerini kullandı. Onlara göre asıl sorunun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seslenmesi olduğunu iddia eden Dede, sağlamasını yapın dedi ve örnekleri sıraladı.
Dert portakal değil,
ayva!
İç savaş kışkırtıcılığı yapan Fatih Portakal’a, Cumhurbaşkanı biraz
da esprili bir gönderme yaptı diye ortalığı ayağa kaldırdılar.. Kim
bunlar?.. ‘Özgür basın’ severler.. Sevsinler.. Size bir sır vereyim
mi?.. Bu ‘Hepimiz Portakalız’ tayfası samimiyetsiz ve iki
yüzlüdür.. Bu kadar.. Onlara göre bir siyasetçinin bir gazeteciye
kürsüden seslenmesi sorun değildir.. Sorun, “Erdoğan’ın”
seslenmesidir.. Ve kendi mahallelerinden birine seslenmesidir..
İsterseniz sağlamasını yapın.. Mesela cumhurbaşkanlığı seçimi
sürecinde, Muharrem İnce, Beştepe’yi takip eden yazarları nasıl
ağır bir dille hedef almıştı.. ‘Saray yalakası kaşar gazetecileri
yanıma yaklaştırmayacağım’ dedi, hatırlıyor musunuz?.. Ya hu Yavuz
Donat Demirel’in, Yalçın Doğan Mesut Yılmaz’ın, Ertuğrul Özkök
Özal’ın, Mehmet Çetingüleç Ecevit’in yanından ayrılmazdı.. Fakat
Erdoğan’ı takip eden yazar olunca, ‘yalaka, kaşar’… Buna bir tek
sözle itiraz eden oldu mu?.. ‘Meslektaşlarımıza ayıp ettiniz Sayın
İnce’ diye yazdı mı kimse?.. Hande Fırat CnnTürk’te
Kılıçdaroğlu’na; ‘olmuş mu şimdi bu söz?’ diye sordu..
Kılıçdaroğlu, ‘bu bir eleştiridir, hoş görüyle yaklaşmak lazım’
dedi.. Peki.. Hadi o eleştiri olsun… Peki Kılıçdaroğlu’nun A Haber
için, ‘ben senin boynuna ne takacağımı iyi biliyorum, sen vatan
hainisin’ sözü de mi eleştiri?.. Böylesi ahlaksızca tehdit
karşısında hangi ‘özgür basın sevici’ çıktı ortaya, ‘bu edilecek
laf mı?’ diye sordu?.. Hiç… Ya partide 2 numaralı koltukta oturduğu
günlerde Gürsel Tekin’in, ‘..bütün bu (hükümete yakın) gazetelere
el koyacağız, patronlarını tutuklayacağız..’ sözünü ne
yapacağız?!..Gazetemize el koymayı seçim vaadi olarak ilan etti
adam ya hu!.. CHP’nin hakkını savunduğu, HDP’den daha çok
hapishanede ziyaret ettiği Selahattin Demirtaş peki?.. Miting
meydanında şu anda okumakta olduğunuz gazetemi elinde sallayarak
hedef gösterdi arkadaş.. Nitekim Demirtaş’tan talimatı alan
teröristler de gazetemizin yemekhanesine bomba koydu.. Hangi özgür
basın sever arkadaş durdu yanımızda?.. Bırakın palavrayı, maval
okumayı.. Özgür basın değil derdiniz.. Şunun şurasında bir kaç
kişiyiz, birbirimizi biliriz..