Erdal Özyağcılar: 35 yıldır vatan hainiyim
Şehir Tiyatrolarından atılan oyuncu Levent Üzümcü'ye destek oyuncu arkadaşlarından geldi. En ilginç açıklamayı ise Erdal Özyağcılar yaptı.
Levent Üzümcü'nün 2013'te Sosyalist Enternasyonal'de yaptığı konuşma, basına verdiği demeçler ve sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımları gerekçesiyle uzaklaştırılmasını usta oyuncular, Betül Arım, Erdal Özyağcılar,Rutkay Aziz ve Sumru Yavrucuk değerlendirdi.
İşte o röportaj...
"Bir Yaz Gecesi Rüyası" oyunundan bir kare..
MEHMET ALİ ALABORA'DAN SONRA LEVENT ÜZÜMCÜ
'Gezi' sürecinde attığı tweet nedeniyle hedef gösterilen ve hâlâ 'gönüllü' sürgün durumunda olan Memet Ali Alabora'dan sonra sanat dünyasındaki son hesap da Levent Üzümcü'ye kesilmiş oldu. Alabora'nın annesi Betül Arım'a bunu hatırlatıyorum: 'Günün birinde bunların hepsinin hesabı verilecek. En önemli şey vicdanlarda hesap verilecek' diyor.
'DARBE DÖNEMİNİ SAYMAZSAK...'
Karara bütün yönetimiyle karşı çıkan Şehir Tiyatroları Sanat
Yönetmen Yardımcısı Engin Alkan, 'Darbe dönemini saymazsak ilk kez
bir oyuncunun siyasi düşünceleri nedeniyle görevine son verildi'
diyerek durumun ciddiyetini gözler önüne serdi. Alkan'ın bahsettiği
12 Eylül 1980 darbesini izleyen günlerde, meşhur '1402' sayılı yasa
uyarınca kurumdaki görevine son verilenler arasında usta aktör
Erdal Özyağcılar da vardı.
ERDAL ÖZYAĞCILAR: 35 YILDIR VATAN HAİNLİĞİNE DEVAM EDİYORUM
Radikal'e konuşan usta oyuncu o günler için, "12 Eylül faşizmi
İstanbul Şehir Tiyatroları'nı da vurmuştu. 1402'likler 'Vatan
Haini' olarak tiyatrodan atılmıştı aralarında ben de vardım.
1980-2015 yılları arasında yaklaşık on filmde, bir o kadar tiyatro
oyununda, on beş dizi film projesinde 35 yıldır 'Vatan Hainliği'ne
devam ediyorum. Levent Üzümcü kardeşime selamlar. Yolu açık
olsun!"
RUTKAY AZİZ: ‘LEVENT ARKADAŞIMIN ONUR ÖDÜLÜNÜ KUTLUYORUM!’
Bir dönem Avrupa Yakası dizisinde birlikte
çalıştıkları Rutkay Aziz de kararının siyasi olduğuna
vurgu yaparken Şehir Tiyatroları’ndaki mesai arkadaşlarının
gösterdiği dayanışma ve ‘teslim olmayacağız’ kararlılığının önemli
olduğunu söylüyor: "Şehir tiyatrolarının öncelikle Levent’e yapılan
bu uygulama tartışmasız siyasi bir karardır ve iktidarın yaşamın
her alanında sıkça oynadığı geleceği olmayan talihsiz bir oyun
olarak nitelendiriyorum.
Bunlar; yok etme, yıldırma, gözdağı verme hatta daha da ileri
giderek hedef gösterip neredeyse linç etmeye dönük politikalar.
İstanbul Şehir Tiyatroları’ndaki arkadaşlarımın gösterdiği
dayanışma ‘teslim olmayacağız’ kararlılığı da çok önemli ve asıl
önemlisi salt tiyatroda değil hayatın bütününde teslim olmamak.
Levent arkadaşımın ihraçla gelen onur ödülünü kutluyorum."
BETÜL ARIM: DAVAYI MUTLAKA
KAZANACAĞINA İNANIYORUM
Şehir tiyatrolarına 31 yılını veren Betül Arım, "Sanatçılar çalıştığı kurumlar gibi düşünmek, onların politikalarını desteklemekle de mi yükümlüdür?" sorusuna "Asla" diyor, "Sanatçı özgür bir beyindir. İnsan öyledir zaten sanatçı bin misli öyledir. 12 Eylül dönemi hariç hiçbir sanatçı düşüncelerinden dolayı bu kurumdan atılmadı. Ben de bu kurumun 31 yıllık bir çalışanıyım. Memuriyet Yasası'na da aykırı bu zaten.
Levent'in davayı mutlaka kazanacağına inanıyorum. İhracının konuşulduğu günlerde yılın en başarılı erkek oyuncusu seçilmişti biliyorsunuz. Bir kez daha çalıştığı kurum olan şehir tiyatrolarını onurlandırmıştı. İktidarlar gelir geçer, sanatçılar ve eserleri kalır. Bu kararın geri alınması için Şehir Tiyatrosu'nun gerçek sahibi olan halk ve bütün sanatçılar buna karşı çıkmalılar. Levent Üzümcü yalnız değildir ve mutlaka geri dönecektir. 12 Eylül'de mağduriyet yaşayan diğer sanatçıların döndüğü gibi... Hepimiz onun yanındayız."
Memet Ali Alabora'dan sonra sanat dünyasında, 'Gezi Hesabı'nın çıkarıldığı ikinci isim oldu Üzümcü, onu hatırlatıyoruz Arım'a yanıtı, "Günün birinde bunlarının hepsinin hesabının verileceğini söylüyor. En önemli şey vicdanlarda hesap verilecek" oluyor.
SUMRU YAVRUCUK: LEVENT BİR VATANDAŞ OLARAK İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE SAHİP ÇIKMIŞ
Yıllarca Devlet Tiyatrosu bünyesinde de görev alan usta oyuncu Sumru Yavrucuk da şunları söylüyor, "Vatandaş olmanın en temel haklarından biri ifade özgürlüğüdür. Bu hakkı kullanmanın hiçbir şekilde mesleki bir ayırt ediciliği olmamalı. Levent, bir vatandaş olarak ifade özgürlüğüne sahip çıkmış; duygu ve düşüncelerini ifade etmiştir.
Görevi sırasında tespit edilen herhangi bir kusuru olmadığı halde kurumdan bu gerekçeyle uzaklaştırılması büyük bir ayıptır, utançtır. Bu denli ağır bir cezanın karşısında kenetlenerek onu yalnız bırakmamak, bundan sonraki ifade özgürlüklerimize de sahip çıkmak anlamını taşıyacaktır."