"Enis Berberoğlu sanki yan bahçeden erik çalarken yakalandı!.."
Kılıçdaroğlu'nun başlattığı 'Adalet Yürüyüşü' için "Cürmünüz kadar yer yakarsınız" diyen Sabah yazarı Fahrettin Altun, "Can Dündar ele verdi Berberoğlu'nu" ifadelerini kullandı...
Sabah gazetesi yazarı Fahrettin Altun, Enis
Berberoğlu'nun tutuklanması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu'nun
başlattığı "Adalet yürüyüşü"nü eleştirirken, "Tepkilere bakınca
sanırsınız ki bu milletvekili yan bahçeden erik çalarken
yakalanmış" dedi...
"Adalet Yürüyüşü"ne destek verenler için "Neye tepki gösteriyor bu zevat?" diyen Fahrettin Alton, "Bir milletvekillerinin 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına. Kendi imzalarıyla dokunulmazlığı kaldırılmış birinden söz ediyoruz" ifadelerini kullardı...
"Tepkilere bakınca sanırsınız ki bu milletvekili yan bahçeden erik çalarken yakalanmış." diyen Fahrettin Altun şöyle devam etti:
"Mahkûmiyete konu olan suç
casusluk. Enis Berberoğlu, 'devletin gizli
kalması gereken bilgilerini, siyasal ve askeri casusluk maksadıyla
açıklamak' suçundan mahkûm oldu. Dava
malum, 'MİT TIR'ları görüntülerinin
yayınlanması' davası.
İş Enis Berberoğlu'na nasıl uzandı
peki? Can Dündar ele verdi
Berberoğlu'nu.
İşte Fahrettin Altun'un o yazısı:
CÜRMÜNÜZ KADAR YER YAKARSINIZ!..
Dışarıdaki dostlarını Türkiye'yi işgale çağıran bir ana
muhalefet partisi liderimiz var.
Evet, bu kadar gayrımilli, bu kadar düşmanca!
Güya elinde "adalet" yazılı bir pankart.
Dilinde "bütün dünya duysun.
Biz Türkiye'de kendi topraklarımızda bir dikta yönetimiyle karşı
karşıyayız" mesajı.
Beyefendi Ankara'dan İstanbul'a yürüyor.
Nihayet aradığı fırsatı bulduğunu düşünüyor Kemal Kılıçdaroğlu ve
partisi.
O değil de olan Selin Sayek Böke'ye oldu.
16 Nisan referandumundan sonra, havada "Gezi kokusu var, neden
sokak siyaseti yapmıyoruz" mealinde sözler sarf edip genel başkan
yardımcılığından ve parti sözcülüğünden istifa etmişti.
Yazık vallahi!
Şimdi tam da böyle bıçkın, pek direngen bir partisi var.
Sokak siyasetinden, kaos çıkarmaktan, toplumu bölmekten, hatta ve
hatta iç savaş çıkarmaktan medet uman bir CHP!
Bir de dönüp bakalım.
Neye tepki gösteriyor bu zevat?
Bir milletvekillerinin 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına.
Kendi imzalarıyla dokunulmazlığı kaldırılmış birinden söz
ediyoruz.
Tepkilere bakınca sanırsınız ki bu milletvekili yan bahçeden erik
çalarken yakalanmış.
Mahkûmiyete konu olan suç casusluk.
Enis Berberoğlu, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini,
siyasal ve askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan mahkûm
oldu.
Dava malum, "MİT TIR'ları görüntülerinin yayınlanması" davası.
İş Enis Berberoğlu'na nasıl uzandı peki?
Can Dündar ele verdi Berberoğlu'nu.
MİT TIR'larına baskın yapanlar kimdi sahi?
15 Temmuz'da gerçek yüzünü bütün Türkiye'nin gördüğü cani terör
örgütü FETÖ.
Bu baskının ardından "Türkiye'nin DEAŞ'a destek verdiği" yalanını
dolaşıma sokma projesi de FETÖ'ye aitti. Birileri de buna alet
oldu.
Diyeceksiniz ki "onların suçu yok, onlar aldıkları ihalenin
gereğini yerine getirdiler."Aldıkları ihalenin ne olduğunu pekala
biliyorlardı.
Alınan ihale, Türkiye'yi "teröre destek veren ülke" olarak
göstermek, Türkiye'de bir yönetim değişikliği meydana
getirmekti.
Soner Yalçın'ın önce "CHP'nin FETÖ imamı" diye nitelediği Enis
Berberoğlu, Hürriyet'in genel yayın yönetmeni iken de gazetesini
FETÖ'cü Zaman gazetesinin yancısı haline getirmemiş miydi?
FETÖ'nün siyasi ayağı deyip duruyor Kemal Kılıçdaroğlu.
Buyrun işte size siyasi ayak.
Elbette dert başka, proje başka.
Dedim ya ülkeyi kaosa, iç savaşa sürüklemek.
Ülkeyi istikrarsızlaştırmak, yine zaman kaybettirmek.
Tam da bu nedenle Kemal Kılıçdaroğlu'na terör grupları destek
verdi.
FETÖ'cüler, PKK'lılar, DHKPC'liler...
Teröre kaos gerek!
Başarılı olabilirler mi?
Ne demiş filozof, vız gelir, tırıs gider.
Cürmünüz kadar yer yakarsınız sayın Kılıçdaroğlu ve
ekibi...