Emin Çölaşan kaybetti

Emin Çölaşan, Türkiye’nin yönetiliş tarzından şikâyetçi değil… O, Türkiye’yi AK Parti kadroları yönettiği için rahatsız…

Emin Çölaşan’ı anlayamıyorum…

Ya gerçekten kafam onun kadar çalışmıyor…

Ya da Emin akıl tutulması yaşıyor…

*

Yazdıklarının hiçbir yerinde “komiklik” yok…

Ama…

Yazılarını okudukça gülesim geliyor…

Peki niçin istiyorum gülmek?..

*

Çünkü…

Akıllı bir insan ülkesini kimin yönettiğinden daha çok nasıl yönetildiğiyle ilgilenir…

*

Onun yazılarına baktığımda ise gördüğüm şu:

Emin, Türkiye’nin yönetiliş tarzından şikâyetçi değil…

O, Türkiye’yi AK Parti kadroları yönettiği için rahatsız…

*

Aslına bakarsanız sistemden de şikâyeti yok…

Meselâ kökten laikçi biri cumhurbaşkanlığı sisteminde seçim kazansa Emin’in itirazı olmaz…

O, mevcut sistemde Erdoğan cumhurbaşkanı olduğu ve büyük ihtimalle yeniden seçileceği için kahroluyor…

*

İşte bu akıl dışı yazılarıyla Temel’e benzetiyorum ben Emin’i…

Hani var ya o fıkra…

Bir resepsiyonda herkes Dursun’un anlattığı fıkralara kahkahalarla gülerken Temel tebessüm bile etmiyordu…

Bir ara orada bulunan bir ortak arkadaşı Temel’e sordu:
“Yahu sen neden gülmüyorsun?..”

Temel sağ elini açıp dudaklarını kapattı, arkadaşının kulağına fısıldadı:

“Temel’le gonuşmayrum… Eve gidince güleceğum daaa…”

*

Emin de işte o hesap…

Aslında yapılanlardan, Afrin bölgesinde olan bitenden şikâyeti yok…

O sadece Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığından rahatsız…

*

Hay Allah seni ne etsin be Emin…