Emin Çölaşan kaybetti...
Sırf çamur atabilmek için anayasada yazmayan maddeleri bile varmış gibi yazıp duruyor… Ve kaybediyor…
Bir basketbol maçı…
Adamın biri, yoksul görünümlü ufak tefek bir genç adamı yanına
çağırıyor…
Bütünlük iki yüz lira uzatıyor…
“Al bu parayı… Beş basamak önde oturan şu
dazlak adamın ensesine bir tokat at” diyor…
Yoksul görünümlü adam bir paraya bakıyor, bir de beş basamak
aşağıda oturan kalın enseli dazlak
kafaya…
“Öldürür beni” diyor
fısıltıyla…
“Birine
benzettim dersin” diye akıl veriyor parayı uzatan…
Yoksul görünümlü adam parayı cebine koyuyor…
Beş basamak inip dazlak adamın ensesine okkalı bir
Osmanlı tokadı patlatıyor…
Dazlak adam başını çevirince de “Af edersiniz efendim sizi bir arkadaşıma
benzettim” diyor…
Yukarıda oturan ve parayı veren adam zevkten dört köşe…
Bir süre sonra yeniden çağırıyor yoksul görünümlü adamı…
İki yüz lira daha uzatıyor…
“Haydi bir kere daha”
diyor…
Yoksul görünümlü adam yine gidiyor…
Yine vuruyor…
Yine “arkadaşıma benzettim”
diyor…
Yedi Kere sürüyor bu “benzetme”…
Sekizincide dazlak adam ayağa kalkıyor…
Yoksul görünümlü adamı boğazından tutup ayaklarını yerden
kesiyor…
“Ne ulan bu?.. Şimdi ben seni tam
benzeteceğim” diyor…
Yoksul görünümlü adam yalvararak durumu
açıklıyor:
“Dur bi Dakka” diyor… Beş basamak yukarıdaki adamı
gösteriyor: “Bu adamda o kadar çok para sende de bu güzel
ense varken daha çok tokat yiyeceksin”…
*
Emin Çölaşan bu kadar yanlışlık…
Bu kadar yanlılık…
Bu kadar düşmanlık yaptıkça…
Biz de bu işi sürdürmek zorunda oldukça…
Daha çok kaybedecek bu sütunlarda…
*
Çünkü…
Sırf çamur atabilmek için anayasada yazmayan maddeleri bile varmış
gibi yazıp duruyor…
Ve kaybediyor…