Ekrem Dumanlı herşeyi Ahmet Hakan'a anlattı!
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı Hürriyet Gazetesi'nden Ahmet Hakan'a cemaat ve AK Parti ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dumanlı Hüseyin Gülerce'yi de es geçmedi.
GAZETECİLER.COM -
Ahmet Hakan'ın Hürriyet Gazetesi'nde her Çarşamba yaptığı
röportajların konuğu bu hafta Zaman
Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem
Dumanlı oldu. Ekrem Dumanlı 17
Aralık sürecinden AK Parti ile karşı
karşıya gelmelerine, Hüseyin Gülerce'nin açıklamalarından Kozanlı
Ömer'e kadar pek çok soruyu cevapladı.
Ekrem Dumanlı, Ahmet
Hakan'ın Hüseyin
Gülerce'nin açıklamalarını sorması üzerine
"kafasına birden saksı düşmüş gibi" benzetmesi
dikkat çekiyor: "17 Aralık darbe girişimiyse, 17 Aralık'tan
sonra neden hükümeti eleştirmiş? Hüseyin Bey'in hali eski
Türk filmlerinde kafasına saksı düşüp de bir anda hafıza
kaybına uğrayanlara benziyor".
Bunun yanında Ahmet Hakan'ın ısrarla
"cemaat darbe yaptı diye
düşülüyor" şeklindeki sorusuna Ekrem
Dumanlı, bunun bir darbe olmadığı cevabını veriyor ve
ardından AK Parti'yle iplerin neden
koptuğunu anlatıyor...
İşte olay yaratacak Ekrem Dumanlı ve Ahmet Hakan röportajından çarpıcı
başlıklar:
KIRMIZI
KİTAP
Cemaatin, Milli Güvenlik Kurulu'nda "Kırmızı Kitap"a giriyor
olmasını soran Ahmet Hakan'a, Ekrem Dumanlı'dan
"İddialar doğruysa, yani
"Gülen Çalışma Grubu" diye bir grup kuruluyorsa, bu eninde
sonunda yargıya intikal eder. 28 Şubat'ta Batı Çalışma Grubu
kurulmuştu. BÇG suçsa, bu da suç. Bülent Arınç gibi 28
Şubat günlerini yaşamış siyasiler neden bu duruma bir şey
demiyorlar?" şeklinde bir cevap geliyor.
Ekrem Dumanlı,
cemaatle ilgili çok şey söylenebileceğini fakat
"örgüt" demenin büyük vebal ve suç olduğunu da
eklerken, bunun bir örgüt olması halinde Tayyip Erdoğan'ın
da bu örgüte üye olmaktan yargılanması gerektiğini
söylüyor. Gerekçe olarak da "Olimpiyat Stadı'na gidip
"Hasretle bekliyoruz" denmedi mi?" diyerek Türkçe
Olimpiyatları'ndaki konuşmasını
gösteriyor.
SAVCILARIN CEMAATÇİ OLDUĞUNU
İSPAT ETSİNLER
17 Aralık sourşmalarını hatırlatan Ahmet Hakan,
"Siz suçlamanın farkında değil misiniz? Size deniyor ki: Bunlar
yargıya, polise egemen olmuş bir yapı... Emri Pensilvanya
veriyor, buradaki savcı, polis harekete geçiyor" deyince
Ekrem Dumanlı'dan çok net ve bir cümlelik cevap
geliyor: "Hodri meydan! İspat edin diyoruz."
17 Aralık'ta "cemaatin savcısı ya da polisi"
olarak nitelendirilen isimlerden örnekler veren Ekrem Dumanlı,
bunların zamanında hükümete yakın isimlerle çok sık görüştüğünü
fakat 17 Aralık'tan sonra cemaatle ilişkilendirildiğini ifade
ediyor. Zekeriya Öz, Ali Fuat Yılmazer
isimlerini sıralayarak "İşinize gelen durumda sizin
adamınız oluyor, işinize gelmeyen durumda "Cemaat'in adamı"...
İşte bu yüzden diyorum ki: İspat et kardeşim"
diyor.
SANKİ KAFASINA SAKSI
DÜŞMÜŞ
Sıra Hüseyin Gülerce'nin Cemaat'ten ayrılış hikayesine
geliyor.
Burada Ekrem Dumanlı çok
konuşulacak bir benzetme yapıyor. Ama öncesinde Gülerce'nin
7 Şubat MİT krizini cemaatten kopuşunun ilk
nedeni olarak göstermesine karşılık, sonrasın hükümet
aleyhine yazdığı yazıları
hatırlatıyor.
Ardından da Hüseyin Gülerce ile ilgili
şunları söylüyor: Yanlış söylüyor, yanlış söylediğini
kendisine hatırlattığımız halde yanlışını ısrarla
tekrarlıyor. Ayrılıp gidebilirsin, ürkebilirsin, hatta
korkabilirsin. İncitici ve ağır sözler söylemeye ne gerek
var... 17 Aralık darbe girişimiyse, 17 Aralık'tan sonra neden
hükümeti eleştirmiş? Hüseyin Bey'in hali eski Türk filmlerinde
kafasına saksı düşüp de bir anda hafıza kaybına uğrayanlara
benziyor. Cemaat'le ilgili kanaati değişiyor, Başbakan'la
ilgili kanaati değişiyor. Çift taraflı topyekûn bir değişim
geçiriyor. Buradan bir aydın duruşu ve aydın cesareti çıkar
mı?
KOZANLI ÖMER
KİMDİR?
Söyleşide 17 Aralık sonrası "emniyetin imamı" olarak sık
sık gündeme "Kozanlı Ömer"i de soruyor Ahmet Hakan: "Zaman
gazetesine gidip geliyormuş. Doğru mu?"
Ekrem Dumanlı bakın Kozanlı Ömer için neler diyor:
"Zaman gazetesine bir kere gelmiş, üniversitede beraber
okuduğu bir arkadaşını ziyaret etmiş, gitmiş. Bunu bin defa
yazdılar. Açıklama yaptık. "Bu adam bir kere gelmiş" diye... Ne
yani? Gelemez mi? Gelip arkadaşını ziyaret edemez mi? Ayrıca
bu adam, Hanefi Avcı'nın kitabındaki iddialar nedeniyle gitmiş
savcılığa ifade vermiş ve hakkında takipsizlik kararı
verilmiş."