Eğildiydi eğilmediydi, büküldüydü bükülmediydi
Dünyada, belinin veya bir başka yerinin eğikliğini ya da dikliğini kendine dert edinen ya da böbürlenme vesilesi yapan başka erkek milleti var mı onu da bilmiyorum…
Yeni tartışma konumuz:
AYM Başkanı, Cumhurbaşkanımızın karşısında eğildi mi, eğilmedi
mi?..
*
“Çok eğildi” diyen de var…
“Evet abi ya; başta ben de öyle sanmıştım ama meğer az eğilmiş”
diyen de…
*
Tabii bu arada büyük bir nezaketle, “hadi len gavat; hiç eğilmedi”
diyen de yok
değil…
*
Demek ki neymiş?..
Yüce milletimizin geneli için mühim olan keyfiyet değil,
kemiyetmiş…
*
Yani…
AYM Başkanı’nın içinde bulunduğu durum, yetişme kültürü (Keyfiyet)
önemli değil.
Ama…
Beyefendiliğinden kaynaklanan zarafeti gereği dönüp
giderken başını hafifçe ya
da ağırca (Kemiyet) eğmesi acayip ehemmiyetli…
*
Dünyada, burunlarının veya başka bir yerlerinin büyüklüğü veya
küçüklüğüyle
böbürlenen ya da kendine kahreden başka erkek milleti var mı
bilmiyorum…
*
Keza…
Dünyada, belinin veya bir başka yerinin eğikliğini ya da
dikliğini kendine dert
edinen ya da böbürlenme vesilesi yapan başka erkek milleti
var mı onu da
bilmiyorum…
*
Örnekleri çoğaltabilirim…
Genişlik ya da darlık...
Uzunluk ya da kısalık…
Azlık ya da çokluk...
*
Ama…
Bu arada kaliteli ya da değil…
Suçlu ya da değil hiç önemi yok…
DİLİMİN ALTINA KOYDUĞUM
BAKLA
Melis (Alphan), Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı’nın
kendisine
yaptığı “Türkiye’de ensest oranı % 40” açıklamasını köşesine
taşıdı.
Kemiyet değildi dikkat çekmek istediği…
Keyfiyeti hatırlatmaktı…
*
Ahmet (Hakan) orana itiraz etti: “Yok artık daha
neler...”.
Bunun mealen tercümesi şöyle:
“Evet ensest var ama senin dediğin kadar ‘çok’
değil.”.
Yani keyfiyete değil, kemiyete önem verdi…
*
Melis, ensestin hangi siyasi, sosyal ya da kültürel sınıflar
arasında olduğuna ilişkin tek kelimeyle bile yorum
yapmadı...
*
Ahmet ise şöyle yazdı:
“Siz o insanların ana, bacı, kardeş falan dinlemeden birbirlerinin
ırzına musallat
olduğunu tartışmasız bir veri olarak kabul edecek kadar nefret dolu
olursanız...
Her seçimde ‘bunlar niye onlara oy veriyor’ diye daha çok
ağlaşırsınız.”
*
Bunun mealen tercümesi ise şöyle:
“Melis ensesti iktidar partisine oy verenlerin yaptığını
iddia ediyor…"
*
Ahmet...
Hani; sana bir şey diyeceğim ama...
Dilimin altına koyduğum baklayı çıkarmaya kıyamıyorum...
YA MELİS’İN BAŞINA BİR ŞEY GELİRSE?..
Bak Ahmet (Hakan)…
Avrupa ülkelerinden birinde yaşamıyoruz…
Ve…
Bu ülke dünyada, en rahat ve kolay cinayet işlenen ülkelerden
biri…
Hele bir de maganda “namusuna dil uzatılmış hissederse” kendisini;
gözünü
kırpmadan insan öldürür…
*
Ve sen ne yaptın Ahmet?..
(Asla öyle bir imada bile bulunmadığı halde…)
Melis sanki “ensesti yapanlar AKP’ye oy verenler” demişmiş gibi
yazdın…
Ve…
Aynı gazetede yazdığı meslektaşını fanatik partililere hedef de
gösterdin…
*
Ya Melis’in başına bir şey gelirse?..
Umarım İstanbul Emniyeti Ahmet’in bu yazdıklarından sonra gerekli
tedbiri alır da
telâfisi imkânsız bir felâket yaşanmaz…
RESMİ TATİL İLAN
EDİLİRDİ
Ne demiş atalarımız:
“Azı yarar, ortası karar, çoğu zarar.”...
*
Yani...
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı’nın “Türkiye’de ensest
oranı %
40” açıklamasın öfkelenenlerin Türkiye’de ensest olduğuna
itirazları yok…
*
Onlar, açıklanan oranın yüksekliğinden şikâyetçi…
Onlar da atalarımız gibi demek istiyorlar ki:
“Ensestin de azı yarar, ortası karar, çoğu zarar.”.
*
Mesela “yüzde kırk” çok abi...
Hani şöyle…
Yüzde 20 falan olsaydı eh yani…
“Karar” der geçerlerdi...
*
Hele açıklama “yüzde dört” olarak yapılsaydı var ya…
O oranı ayakta alkışlarlardı…
Hatta…
O günün “Resmi Tatil” olarak ilân edilmesini bile
isteyebilirlerdi…
Hele bir de tatil perşembeye rastlarsa; tadından yenmezdi hani…
ANLASANA
MELİS…
Melis sen de anla artık ama…
Sana itirazı olanlar “Yalan söylüyorsun” demiyorlar ki…
Söyledikleri şu:
“Verdiği oran abartılı”…
*
Az daha unutuyordum…
Ensestle ilgili yazın (Keyfiyet) çıktığı gün, Ahmet’ten çok daha
fazla (Kemiyet) kişi
tarafından okundun…
Ve…
Senin (Hiç birinizin) okunma sayısı olarak Ahmet’i geçmeye hakkın
yok…
SAYENİZDE MEŞHUR OLDU
ÇOCUK
Cahil bir genç adam “dünya düzdür” dedi…
Her zaman olduğu gibi yine aynı kişiler ortalığı ayağa
kaldırdılar…
Ve…
Yakın çevresi hariç hiç kimsenin varlığından haberdar bile
olmadığı…
Hiç şan ve şöhreti olmayan “çocuk”, Türkiye tarafından bilinir,
tanınır oldu…
Yakında dizi filmde bile oynarsa şaşırmayın…