Dijital Çağda Medya Okuryazarlığı ve Türkçe Çalıştayı sonuç bildirgesi yayımlandı
Kültür ve Turizm Bakanlığı destekleriyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ve Yunus Emre Enstitüsü iş birliğinde gerçekleştirilen Dijital Çağda Medya Okuryazarlığı ve Türkçe Çalıştayı sonuç bildirgesi yayımlandı.
Öğrenme, eğlenme ve keşif için zengin olanaklar sunan geleneksel ve yeni medya ortamlarının endişe kaynağı olabileceği hususlar ve bu sorunları olumlu yönde aşma çabalarına ilişkin olarak uzlaşı noktaları temelinde medya okuryazarlığını ve eleştirel düşüncenin geliştirilmesini teşvik etmek ve bu yolla bireylerin sosyo-eğitsel ve kişisel gelişimin yanı sıra sivil ve sosyal hayata katılımını destekleyecek temel beceri ve anahtar yeterlikleri edinmelerini sağlamak amacıyla Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile Yunus Emre Enstitüsü iş birliğinde “Dijital Çağda Medya Okuryazarlığı ve Türkçe Çalıştayı” gerçekleştirildi.
Bu kapsamda, Çalıştayda medyanın dil gelişimindeki rolü de ele alınmış, yanlış, kötü, yozlaşmış ve yabancılaşmış kullanım örnekleri üzerinden geleneksel ve dijital ortamlarda medya dili irdelendi. Söz konusu Çalıştay sonucunda fikir birliğine varılan ve tavsiye edilen hususlar aşağıda belirtilmiştir:
1.Her türlü bilginin ve verinin sayısal ortamda depolanması,
işlenmesi ve kullanılmasına imkân sağlayan bilişim
teknolojilerinin gelişimi, medya alanında dijitalleşmeyi de
beraberinde getirmiştir. Bilgisayar ve internet temelli
dijital teknolojilerin iletişim teknolojileriyle iç
içe geçmesi, bir başka deyişle teknolojik olarak yakınsaması,
yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda kültürel bir dönüşüme
de yol açmıştır. Dijitalleşme toplum yaşamının
bütününe sirayet etmiştir. Bu yeni kültürel ortamda medyanın
sağlıklı ve bilinçli kullanımı, yeni okuryazarlık becerilerini
gerektirmektedir. Bu bağlamda, değişen medya ortamları ve yeni
okuryazarlık gerekliliklerini stratejik gündemlerinin bir parçası
olarak gören ülke ve kurumlarla iletişim ve iş birliği
güçlendirilmelidir. Bu iş birliği yoluyla, dijital çağda medya
okuryazarlığı eğitimine ve konuyla ilgili vizyonuna yönelik
daha geniş çaplı bir perspektif geliştirilmelidir.
2.Teknolojik ve toplumsal gelişmelerle birlikte oluşan yeni medya
ve dijitalleşme çağında medya okuryazarlığı konusunda yeni
politikalara ihtiyaç vardır. Politika Yapıcı
Kurumların, Üniversitelerin ve ilgili STK’ların, geniş toplum
kesimlerinin yeni medya çağında karşı karşıya kaldıkları yeni
ve karmaşık zorluklara yeterli cevabı verebilmelerini sağlamaya
dönük rol ve görevlerine ilişkin uzlaşı noktaları
belirlenmeli, iş birlikleri arttırılmalıdır.
3.Günümüzde medyanın kapsamı ve sınırları oldukça genişlemiş, medya
toplum yaşamını bütünüyle kuşatan bir olgu haline gelmiştir.
Tüm formlarıyla birlikte dengeli ve sağlıklı bir medya
hayatının ediniminde öğrenmeyi ve yaşama yansıtmayı kolaylaştıracak
farklı öğrenme araçları ve farklı öğrenme ortamları bir arada
kullanılmalıdır. Bu bağlamda, medya okuryazarlığı
becerilerinin aktif öğrenme metotlarıyla geliştirilmesi faydalı
olacaktır. Yeni teknolojiler ve internet tabanlı eğitim
materyallerinin geliştirilmesi, medyanın bilinçli ve faydalı
şekilde kullanımı ile zararlı kullanımlarından kaçınılması
konusunda çalışmalar yapılmalıdır.
4.Yeni medya ve dijital medya çağında artık toplumsal ilişkiler yüz
yüze iletişim temelinden sanal ortamlarda iletişim temeline
doğru kaymaktadır. Bu değişim, toplumsal ilişkilerin
ve bağların zayıflamasına neden olmaktadır. Bu sebeple
medyanın toplum yaşamında tüm formlarıyla dengeli ve sağlıklı
kullanımı, savunmasız alıcı durumundaki bireyler ve
özellikle de çocuklar ve gençler için hayati önem
taşımaktadır. Yeni medya ve dijital medya
ortamında, psikolojik etkilere açık olan çocuk ve gençlerin
toplumsal bağlarını yitirmemeleri için yeni politikalar
geliştirilmelidir. Yeni medya çağının ruhuna uygun olarak
geliştirilecek yeni politikalar, toplumdaki bu savunmasız
konumda bulunan bireylerden başlanarak, yetişkinlere doğru
genişleyen bir enformasyon alanı içinde ele alınmalıdır.
5.Dezavantajlı konumda bulunan bireylerin bilgi ve iletişim
teknolojilerini verimli bir şekilde kullanmalarını sağlamak ve
yaşam kalitelerini artırmak amacıyla dijitalleşmenin
getirdiği imkânlar kullanılarak sosyal adaletsizlikle mücadele
güçlendirilmelidir.
6.Herkesin kişisel gelişim, sosyal içerme, aktif vatandaşlık ve
istihdam için gerekli olan dijital yetkinliklerle donatılması
için gerekli stratejiler belirlenmeli ve bu doğrultuda somut
adımlar atılmalıdır. Bu konuda yapılacak olan çalışmalar,
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile ilgili Bakanlıklar, kamu
kurum ve kuruluşları, akademi, meslek birlikleri, medya
profesyonelleri ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere
tüm paydaşlarla eşgüdüm içinde yürütülmelidir.
7.Dilimiz yalnızca iletişim kurmamızı sağlayan bir araç değil, aynı
zamanda düşünme biçimimizi de belirleyen ve şekillendiren en
önemli yapılardan biridir. Bu nedenle, yaşamın neredeyse her
alanını kapsayan geleneksel ve yeni medya ortamlarının tümünde
Türkçenin doğru ve kurallarına uygun şekilde kullanılması
özendirilmeli ve teşvik edilmelidir.
8.Yeni medya ve dijital kültür çağında dolaşımda bulunan yanlış ve
zararlı medya içerikleri karşısında tüm toplum kesimlerinin
giderek daha da bilinçlendirilmesi konusunda toplumumuzun
yapısına ve değerlerine özgü ilkeler belirlemek amacıyla akademik
kurumlarla iş birliği içinde çalışmalar sürdürülmelidir.
9.Dijital ortamlarda mahremiyetin muhafaza edilebilmesi ve kişisel
verilerin güvenliğinin sağlanabilmesi başta olmak üzere yeni
medya ortamlarında yaşanan tüm sorunlara yönelik ilgili paydaşlarla
iş birliği güçlendirilerek sürdürülmelidir.
10.Cep telefonu ve diğer mobil cihazların gereğinden fazla,
bağımlılık düzeyinde kullanımının toplumsal olarak olumsuz
sonuçlar doğurduğunu gösteren çok sayıda çalışma mevcuttur.
Bu bakımdan, mobil cihazlara ve dijital ortamlara bağımlılığın
önemli bir toplumsal sorun haline geldiği görülmektedir.
Dijital çağın kendine özgü bu bağımlılık biçimlerinden
özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm
toplum kesimlerinin korunabilmesi amacıyla ekran bağımlılığına
ilişkin stratejiler geliştirilmelidir