Cezaevindeki Sözcü muhabiri Gökmen Ulu'nun astım atakları sıklaştı
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel hapiste görüştüğü Sözcü muhabiri Gökmen Ulu’nun astım ataklarının sıklaştığını iddia etti.
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, 26 Mayıs'ta tutuklanan Sözcü muhabiri Gökmen Ulu'yu Silivri Cezaevi'nde ziyaret etti.
Cezaevindeki Gökmen Ulu'nun astım ataklarının sıklaştığını
söyleyen Atilla Sertel yetkilileri uyardı.
Atilla Sertel, yakından tanıdığı Gökmen Ulu ile yaptığı
görüşmede yaşananları kaleme aldı.
İşte Atilla Sertel'in o yazısı:
“YAZACAĞIMI BİLSE KIZAR”
GÖKMEN'e konuştuklarımızı anlatacağımı söylemedim. Bu satırların
yazılacağını bilmiyor. Bilseydi mutlaka karşı çıkardı, gözlerini
yarım kısarak ve yüzündeki masum tebessümle, “Ağabey yapma, yanlış
anlaşılır” derdi. Gökmen kan kussa ‘Kızılcık şerbeti içtim, pek de
lezzetliydi' diyenlerden… Acısını, hasretini, hastalığını yüreğine
gömen, karşısındaki üzülmesin diye ‘Çok iyiyim' yalanını her
görüşmecisine yutturanlardan.
SABAHIN erken saatlerinde danışmanım Seyfettin Şen'le birlikte
çıktık Silivri yoluna… Direksiyonda yine ben varım, yüzlerce kez
gidip geldiğim cezaevine bir an önce varmak için ayağım gaz
pedalında… Adalet Bakanı'nın izniyle Silivri zindanında yatan 10
gazeteciyle konuşacağım. Gazeteci arkadaşlarımla dertleşmeye
gidiyorum.
“HASTANEDE DİYORLAR”
GÖKMEN Ulu'nun sağlık durumunu düşünerek yol alıyorum. Barış Yarkadaş kardeşimin Halk Arenası'nda Uğur Dündar'a söylediği, ‘Silivri Cezaevi'ndeki Gökmen'in astım atakları, içinde bulunduğu koşullar yüzünden sıklaştı. Durumu Adalet Bakanı sayın Abdülhamit Gül'e de aktardım. Sayın Gül konuyla ilgileniyor. Mediha gibi Gökmen'in de bir an önce tahliye edilmesi şart. O koşullarda daha fazla kalamaz' cümleleri kulaklarımda çınlıyor. Klasik kimlik yazımı, göz izinin alınması, fotoğraf çekimi ve nihayet içerideyim.
İNFAZ koruma memurlarına ‘Önce Gökmen'le konuşacağım' diyorum. Genç gardiyan koşarak gidiyor, yaklaşık on dakika sonra ‘Sayın vekilim Gökmen beyi sabah saat 8.30'da hastaneye götürmüşler, mesai saatleri içinde gelirse görüştürebiliriz' diyor. Öğleden sonraydı. Gökmen'le aynı avluyu paylaşan Habertürk TV genel müdür vekilliğini yapan gazeteci Oğuz Usluer'den öğreniyorum hastaneden döndüğünü… Memurlara sesleniyorum, Oğuz'u koğuşuna götürdüklerinde Gökmen'i getirmelerini rica ediyorum.
GÖKMEN geliyor, üzerinde bir tişört, yüzü bembeyaz. Sarmaş dolaş oluyoruz. ‘Nasıl oldun?' diyorum, teklemeden ‘İyiyim abi' diyor. ‘Biraz rahatsızlandım' diye ekliyor. Üzülmemi istemiyor belli ki… ‘Abi eşim, babam, oğlum, kardeşim, beni seven herkes üzülür, Uğur abinin programında hasta olduğumu duyunca çok üzülmüşler. Onları üzmek istemem. Biraz rahatsızlandım' diyor.
“SERUM İÇİN DİLEKÇE YAZ”
ISRARIMA dayanamıyor ve anlatıyor: Gezi olayları sırasında muhabir olarak görev yaparken çok fazla biber gazı yedim. Astım hastalığına yakalandım. Dışarıdayken tedavi kolay oluyordu. Geçen cuma sabaha karşı çok kötü oldum, nefes alamaz noktaya geldim ve bitkindim. Düğmeye bastım infaz memurları geldi, hemşire getirdiler. ‘Serum bağlayın çok kötü durumdayım' dedim. ‘Pazartesi sabahı dilekçe yaz, cezaevi idaresinden izinsiz serum takamam' dedi. Bu sabah hastaneye gittik. Doktorlar haftaya yine gelmem gerektiğini söyledi. Hem astım atakları, hem de uyku apnesi sorunu çıktı. Tedavi başlayacak.
20'li yaşlarda Ege TV'de mesleğe başlayan genç adamın öksürükleri hâlâ kulaklarımda… Beton duvarlar, sağlıksız koşullar altında iyileşmesi mümkün değil. Sıkı sık tembihliyor, ‘Abi iyi gördüm de, üzülmesinler' diye… ‘Sağlığına dikkat et' diyorum, sağlıksız koşullarda verilen en zor komut bu olsa gerek
GÖKMEN'İ TOPLA TÜFEKLE
YIKAMAZLAR AMA EVLAT DEYİNCE YÜREĞİ SIZLIYOR.
ATİLA Sertel, Gökmen'in kendisiyle aynı gün tutuklanan ve 119 gün
sonunda özgürlüğüne kavuşan İnternet Sorumlu Haber Müdürümüz Mediha
Olgun'un tahliyesine çok sevindiğini söyledi. Sertel, “Mediha'nın
oğluna kavuşmasının kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. ‘Darısı
başıma' dedi ve ‘Ben de oğlumu, eşimi çok özledim' diye ekledi.
Eşi, kardeşi Oben, babası her hafta kapalı görüş için Gökmen'i
ziyarete gidiyormuş. Oğlu Efe ise camın ardından konuşunca çok
üzüldüğü için yalnızca açık görüşe geliyormuş. Bu perşembe açık
görüş var. Gökmen bugünü iple çekiyor. En son iki ay önce
sarılabildiği oğluna bugün sarılacak. Çünkü iki ayda bir açık görüş
hakkı var. Dile kolay eşine, çocuğuna yalnızca iki ayda bir
sarılacak, iki ayda yalnızca bir saat evladının saçlarını
okşayacak, onu bağrına basacak. Gökmen'i topla, tankla, tüfekle
yıkamazlar ama evlat deyince, eşi deyince burnunun direği sızlıyor.
En çok da onların üzülmesine üzülüyor. Evlat hasreti iki ay sonra
sona erecek. Tam iki ay sonra bir saat boyunca bir kolu oğlunun
boynunda, diğer kolu eşinin omzunda hasret giderecek” dedi.
“GÖKMEN'İ ÇOK SEVDİĞİM İÇİN ANLATTIM”
Atila Sertel, Gökmen'in durumunu neden kaleme aldığını şu
sözlerle özetledi: “Onu çok sevdiğim ve ileride pişmanlık duymamak
için anlattım. Sağlık durumunu herkesin bilmesi gerekiyor.”
Kaynak: Gökmen Ulu'dan kötü haber! Astım atakları sıklaştı...