Ceren Kenar kazandı...

Ceren Kenar bugünkü Türkiye’de “Kürt meselesine dair çöken tezler ve yeni bir paradigma ihtiyacı” başlığı altında bir analizin nasıl yapılması gerektiğine örnek veriyor adeta...

Analiz işte böyle olmalı…

Analiz dediğiniz şey ahkâm kesmenin çok dışında bir şeydir…

Bir durum tespitidir analiz…

Tabii ki bir analiz eleştiri de içerebilir…

Ama…

Hiçbir analizin içinde kişilere ya da kurumlara hakaret ve küfür olmaz...

Ceren Kenar bugünkü Türkiye’de “Kürt meselesine dair çöken tezler ve yeni bir paradigma ihtiyacı” başlığı altında yayımlanan makalesinde bir analizin nasıl yapılması gerektiğinin örneğini veriyor adeta…

HDP’li eşbaşkanların ve milletvekillerinin tutuklanmalarından sonra gelinen noktada Kürt meselesinde yeni bir paradigmaya ihtiyaç olduğunu hatırlatıyor.

Bu paradigmanın ise eski devlet bakışından ve naif liberal varsayımlardan çıkamayacağı kanaatinde olduğu anlaşılıyor.

Ve şöyle diyor:

Devlet otoritesini korurken ve terörler etkin mücadeleye devam ederken, hâlihazırda hem PKK ve HDP'ye, hem de devlete öfkeli Kürt halkı nasıl kazanılabilir?

Bu soruya klişelerden uzak, dürüst bir cevap verilmesi gerekiyor...”

Güzel sorular soruyor Kenar…

Dürüst cevap istiyor…

Haklı…

Ve…

O haklılığıyla da kazanıyor…