Cem Küçük'ten muhalefete çağrı: Türkiye İttifakı'na destek vermeli!
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük bugünkü yazısında Türkiye İttifakı söylemini muhalefet ve dış politika açısından değerlendirdi. Cem Küçük, muhalefetin önünde bir sınav olduğunu belirtti.
31 Mart seçimlerinden sonra gündeme gelen Türkiye
İttifakı söylemi gündemdeki yerini koruyor. Cem Küçük özellikle CHP
ve İYİ Parti'nin dış politika konularında Türkiye İttifakı
söylemine uygun davranması gerektiğini belirtti.
Suriye meselesinin yeniden hareketlenebileceğinin sinyalini veren
Cem Küçük "Yarın mesela ordumuz bir gece ansızın YPG’yi
bitirmek için Suriye’ye girerse muhalefetin de TBMM’de desteği
lazım olabilir. HDP’yi bilemem ama CHP ve İYİ Parti’nin burada
vereceği sınav önemli. CHP, “Biz YPG’yi terör örgütü olarak
görmüyoruz” derlerse bu anlaşılabilir bir şey değil."
ifadelerini kullandı.
İŞTE CEM KÜÇÜK'ÜN O
YAZISI
31 Mart seçimleri bitti. YSK’nın İstanbul’la ilgili vereceği karar
haricinde her şey belli oldu. 4 yıl seçim yok ve Türkiye’nin önünde
bir dizi sıkıntı var. Bu sıkıntıların olması kötü bir şey değil.
Tam tersi güçlü ülkelerin dertleri çok olur. Bunları aştıkça daha
da güçlü olur.
S-400’le ilgili geldiğimiz durum ve Amerika’yla ilgili
yaşadığımız sorun bunun bir parçası. F-35’i vermemek için S-400’ü
bahane eden Amerika’nın Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate
almaması başka planlarının olduğunu gösteriyor. YPG-PYD konusunda
tek bir adım atmadıkları gibi Suriye’de çözüme dönük ABD’nin
yaptığı hiçbir şey yok.
Amerika’nın kimi açık kimi örtük tehditleri, yaptırım uygularız
mesajları Türkiye’nin nasıl bir kuşatmayla karşı karşıya olduğunu
gösteriyor. Amerika Türkiye için kılını kıpırdatmıyor. Hem bana
bağlı ol hem sadece benden silah al hem de ağzını hiç açma. Bu ne
perhiz bu ne lahana turşusu derler adama.
İşte Türkiye ittifakı en çok bunun için lazım. Başkan Erdoğan’ın
altını çizdiği bu ittifak bize en çok bunun için ilaç olabilir.
Yarın mesela ordumuz bir gece ansızın YPG’yi bitirmek için
Suriye’ye girerse muhalefetin de TBMM’de desteği lazım olabilir.
HDP’yi bilemem ama CHP ve İYİ Parti’nin burada vereceği sınav
önemli. CHP, “Biz YPG’yi terör örgütü olarak görmüyoruz” derlerse
bu anlaşılabilir bir şey değil. Bu konuda seçmeni CHP’den daha
farklı düşünebilir. İYİ Parti’nin bazı vekilleri böyle bir durumda
ne yapar çok merak ediyorum. Çünkü vatan söz konusu olduğunda geri
kalan her şey teferruat olur.
Eğer muhalefet gerçekten Türkiye’yi düşünüyorsa o zaman Başkan
Erdoğan’ın ittifak söylemine destek vermeli. Bu bir sınav olarak
önlerinde duruyor. Çünkü yakın geçmişte büyük hatalar yaptılar. Bu
hataların bedelini de seçimlerde aldıkları ağır yenilgilerle
ödediler. Son seçimlerde büyükşehirlerde elde ettikleri başarıyı
HDP’ye borçlular, başkasına değil.
17-25 Aralık’ta FETÖ söylemlerine muhalefet destek verdi. FETÖ’cü
teröristlerin Erdoğan’ı devireceğine ikna olmuşlardı. O yüzden
illegal tapeleri grup toplantılarında dinlettiler. FETÖ’cülerin
bütün argümanlarına sahip çıktılar. Sonra 7 Haziran-1 Kasım
döneminde PKK’ya destek çıktılar. Sonuç ortada. Şimdi aynı şeyi YPG
konusunda yapmamalılar.
Millî güvenlik bir ülke için en önemli husustur. Çünkü ülkenin
sınırlarını ve vatandaşların canını gelebilecek saldırılardan
korumak lazım. Şu an Türkiye’ye YPG açık bir tehdittir. Batılılar
buna clear and present danger (açık ve yakın tehdit) derler.
Türkiye yanı başımızda bekletilen bu tehdidi bertaraf edecek güce
fazlasıyla sahip. Muhalefet de isterse açık ve yakın tehdit YPG
konusunda elini taşın altına koyabilir. “Türk ordusu Afrin’de
işgalci” diyenler zaten muhatap dışı. Onların ipini Kandil tutuyor.
Bağımsız hareket etme güçleri hiç yok.
Artık önümüze bakma zamanı. 4 yılda çok şey değişir. İçeride her
zaman kavga edilir. Sözler söylenir. Seçim dönemlerinde sert
atışmalar da olur. İç siyaset böyledir. Amerika’da, Batı’da daha
ağır şeyler de söyleniyor. Ancak dış politika öyle değil. Orada
birlik olmak gerekir. Düşmana karşı birlikte olunamazsa, dış
politikada Türkiye ittifakı kurulamazsa ilerleme sağlanamaz.
Umarım Türkiye ittifakı yerini bulur ve sıkıntılı zamanları hep
beraber atlatırız. Yoksa hükûmet 4 yıl boyunca milletten aldığı
yetkiyi kullanır. Sonra 2023 seçimlerine gidilir ve millet sandıkta
gereken cevabı söyler. Muhalefet geçmişle ilgili özellikle dış
politika alanında öz eleştiri vermeli. Halkın bir kesimini
Meclis’te temsil edenler üzerine düşen sorumluluğu yerine
getirmeli. Türkiye’yi düşünüyorlarsa yapmaları gerekenin bu
olduğunu düşünüyorum.