Cem Küçük'ten Hüseyin Bağcı'ya: Ahval FETÖ'cü, bilmiyor musun?
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, Habertürk ekranlarında da yorumcu olan akademisyen Hüseyin Bağcı'nin FETÖ'nün yayın organı olan Ahval'e verdiği röportajı yazdı.
Hüseyin Bağcı'yı yaptığı açıklamalar nedeniyle
eleştiren Cem Küçük, "Hüseyin Bağcı sen Ahval’in FETÖ’cülerin yayın
organı olduğunu bilmiyor musun? Firari Yavuz Baydar Ahval’in Genel
Yayın Yönetmeni. Sitenin İngilizce versiyonunun başında FETÖ ile
yakın ilişkisi bulunan İlhan Tanır var. Tanır, Fuat Avni olduğu
tespit edilen Said Sefa'nın kurduğu sitenin de Washington
temsilcisiydi. Ahval’in finansmanını sağlayan da Birleşik Arap
Emirlikleri. FETÖ yayın organı Ahval’e konuşmak açık suçtur."
dedi.
İŞTE CEM KÜÇÜK'ÜN O
YAZISI
Eski Alman başbakanlardan Helmuth Schmidt görevi sırasında, “Bizi
rahatsız edecek fikirlere ihtiyacımız var” demişti. Kastettiği
Almanların eskilerde olduğu gibi büyük fikir insanları
çıkarmasıydı.
Akademisyen, aydın, gazeteci bir fikri beyan ederken “beni
sevsinler” hastalığına yakalanırsa çarpıcı ya da toplumu derinden
etkileyen bir görüş ortaya koyamaz. Bize ters gelse dahi her fikri
tartışmak zaruridir. Tabii bu demek değil ki, terör örgütleri
savunulsun, suç örgütleri övülsün. Schmidt de Nazilere sempati
duyan fikirleri kastetmiyordu elbet.
Türk aydınının önemli bir bölümü ne yazık ki bu ayrımı bilmiyor.
Eleştiriyle millî güvenliği ihlalin farkını idrak edemiyor.
Amerika’da, İngiltere’de kimse DEAŞ’ı anlayalım demiyordur. Diyemez
de. Ama siyaset biçimi eleştirilebilir. Hep dile getirdiğim bir
örnek vardı: “Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirebilirsiniz
ama Türkiye Esad’ı devirmek için atom bombası bile gönderse bunu
ifşa edemezsiniz.” Nitekim MİT tırları olayı böyle bir vakaydı. Ama
ana akımdaki bir iki istisna dışında herkes sırf Erdoğan ve AK
Parti devrilsin diye MİT tırları ihanetine destek oldu. Gezi’den
17-25 Aralık’a, 7 Haziran’dan 15 Temmuz’a kadar medya ve akademi
dünyasından birçok isim FETÖ’nün yanında durdu. Bir kısmı tarihin
çöplüğüne gitti, bir kısmı yurt dışında, bir kısmı cezaevinde
çürüyor, bir kısmı da şimdi herkesten daha fazla Erdoğancı ve
yalaka pozisyonunda.
Türkiye’de akademi camiasında bir isim var. Adı Hüseyin Bağcı.
ODTÜ’de öğretim görevlisi. Ben bu akademisyenin son üç dört yıldır
Türkiye yanlısı tek bir fikrini görmedim. Nedense Habertürk TV’nin
Bağcı’ya bir borcu var galiba. Sürekli ekrana çıkarıyor. Bağcı
geçen 14 Mart’ta Habertürk’e çıkarıldı ve Afrin operasyonuyla
ilgili şunları söyledi: “TSK'nın her gün öldürülen terörist
sayısını kamuoyuna açıklaması yanlış. İnsanların psikolojisi
bozuluyor.”
Aynı Bağcı 3 Mart’ta gene Habertürk’te (bu kanala çıkması hiç
şaşırtıcı değil) şu berbat açıklamayı yaptı: “O coğrafyada nasıl
bir hazırlık yapılmış ki Türkiye'nin şu anda mücadele etmesinde çok
büyük insan kayıpları yaşanıyor. Bana göre Afrin'e ve Menbiç'e,
öyle gideriz, yaparız. Bu gibi bazı siyasetçilerin Türk halkını çok
fazla aşırı milliyetçi söylemlerle yanlış yöne sevk etmelerinden
vazgeçmelerini öneriyorum." Aklınca Başkan Erdoğan’a ayar
veriyor.
Bağcı daha bir kere Türk askerini, ordusunu, hükûmetini savunmadı.
Türkiye kiminle sorun yaşıyorsa Bağcı onu tutuyor. Yahu insan
yalandan bir kere hükûmeti tutar. Biri çıkıp da programlarda buna,
“Siz ne demek istiyorsunuz?” diye soramıyor.
En son üç gün önce gene Habertürk’e çıkarılan Hüseyin Bağcı
Türkiye’ye yönelik finansal saldırıları da ağzından sular akarak
anlattı. Belli ki pek memnun olmuş. Hatta aynı programda Türkiye’ye
metres benzetmesi bile yaptı. Emin olun böyle açıklama yaptı diye
Habertürk birkaç gün sonra kendisini gene ekrana çıkartacaktır…
FETÖ’cü Ahval’e
konuşmak
Bağcı’nın skandalları bunlarla da sınırlı değil. Dün öğle
saatlerinde güvenlik bürokrasisindeki arkadaşlarım aradı ve “Bağcı
FETÖ’cü teröristlerin yayın organı Ahval’e demeç vermiş ve bize
demediğini bırakmamış. Gördün mü” diye sordular.
Önce arkadaşlar şaka yapıyor sandım, meğer doğruymuş. Türkiye’ye
dümdüz gitmiş Bağcı. Açıklamasından bir bölüm şöyle: “Bizim Osmanlı
tokadı varsa, Amerikalıların mazisinde kovboy geleneği var. Silahı
hızlı çeken, karşısındakini bitiriyor. Trump silahı çekti bile.
Durmayacak. 15 Temmuz’dan önce ABD ile FETÖ diye bir sorun var
mıydı? Bakın ABD, Gülen’in cenazesini bile vermez. O adamın
cenazesi bile bu ülkeye gelmez. Tarihe bakın, Cem Sultan vakasını
hatırlayın. Vatikan’a sığınan Cem Sultan’ı Papa Osmanlı’ya verdi
mi, vermedi? Şimdi Merkel, Macron niye devreye girdi. Bırak rahibi
gitsin, bu işin sonu kötü dediler. Yoksa Trump durmayacak.”
Evet evet, yanlış okumadınız. Silahı hızlı çeken karşısındakini
bitiriyor demiş. İki Yunan askerinin tutuklanmasından Pastör
Brunson krizine kadar hep Türkiye aleyhine konuşmuş.
Hüseyin Bağcı sen Ahval’in FETÖ’cülerin yayın organı olduğunu
bilmiyor musun? Firari Yavuz Baydar Ahval’in Genel Yayın Yönetmeni.
Sitenin İngilizce versiyonunun başında FETÖ ile yakın ilişkisi
bulunan İlhan Tanır var. Tanır, Fuat Avni olduğu tespit edilen Said
Sefa'nın kurduğu sitenin de Washington temsilcisiydi. Ahval’in
finansmanını sağlayan da Birleşik Arap Emirlikleri.
FETÖ yayın organı Ahval’e konuşmak açık suçtur. Eğer bir
akademisyen ya da gazeteci Ahval’in FETÖ’ye ait olduğunu bilmiyorsa
mesleğini bıraksın. Türk akademisyeni bu işte. Bile bile ülkesinin
aleyhine konuşmak nasıl bir ruh hâlidir. İplerinizi kim tutuyor
sizin?
Habertürk TV, siz de bu akşam hemen Bağcı’yı ekrana çıkarın,
görevinizi yapın. Malum temsilcisi olduğunuz Bloomberg Türkiye’ye
yönelik finansal operasyonda başı çekiyor. Böyle devam edin…