Cem Küçük'ten bomba İsmail Saymaz iddiası: Sonu onun gibi olacak
Türkiye yazarı Cem Küçük, , 17-25 Aralık darbe teşebbüsünü ve 7 Haziran sürecinde PKK terörünün siyasi şubesini desteklemiş hiç kimsenin kurtulamayacağını ve herkesin sonunun Cansu Çamlıbel ve Faruk Bildirici gibi olacağını iddia etti.
"Türk medya mensupları, Babıali geleneğinin palavracılık huyundan vazgeçemiyor." diyen Cem Küçük, Hürriyet gazetesi Washington Temsilcisi Cansu Çamlıbel'in kendi açıklamasındaki gibi isteği ile değil yönetim tarafından kovulduğunu söyledi.
İsmail Saymaz'ın da Çamlıbel gibi gönderileceğini ve onun da benzer açıklamalar yapacağını iddia eden Küçük, "Fakat herkes Saymaz’a da gülecek" ifadelerini kullandı.
Faruk Bildirici'nin kovulduğunu inkar etmediğini söyleyen Küçük, "Çamlıbel gibi uydurma haberler yaptırmıyor. Bildirici’ye yeni hayatında başarılar dilerim. Siyasi görüşlerine zıt olmakla beraber benim Bildirici’ye bir saygım vardı. Fakat Faruk Bey de özsaygısını şu son süreçte Hürriyet’te kalmak için yaptığı tavizlerle yok etti." dedi.
22 Mart 2018 medya devrimi
devam ediyor
Türk medya mensupları, Babıali geleneğinin palavracılık huyundan
vazgeçemiyor. Önce şu tamamen uydurma haberi beraber
okuyalım...
“Hürriyet gazetesi Washington Temsilcisi Cansu Çamlıbel, görevinden
ayrıldığını açıkladı. Çamlıbel, Twitter'dan yaptığı açıklamada,
‘Hürriyet’e ve Washington Temsilciliği görevine kendi arzumla veda
ettim. Yayın Yönetmenim Vahap Munyar’a gösterdiği anlayış için
teşekkür ederim. Meslektaşlarıma ve her koşulda haberine sahip
çıkan okura selamla, bir de üstad Orwell’e. Çünkü gerçeği söylemek
devrimci bir eylemdir’ ifadelerini kullandı.”
Yahu bu yalanları kime yutturuyorsunuz? Tüm medya piyasası Cansu
Çamlıbel’in kovulduğunu biliyor. Fakat hâlâ gidip böyle bir
açıklamayla kendini madara ediyor. Onurluca, “Evet beni kovdular”
dese daha fazla sempati toplar Çamlıbel. Hâlbuki ben tüm bu Eski
Türkiye kalıntılarının başlarına gelecekleri çok önce bu köşede
yazmıştım. Beni dinleyip onurluca istifa etselerdi çok daha
itibarlı durumda olurlardı.
Bakın iddia ediyorum yarın İsmail Saymaz da tıpkı Çamlıbel gibi
gönderilince o da benzer “fiyakalı” açıklamalar yapmaya kalkacak,
fakat herkes Saymaz’a da gülecek. İnanın ben bu arkadaşların
düştüğü bu acınası duruma üzülüyorum. Hürriyet gazetesinde iktidara
yaltaklanan haberler yaparak ayakta kalmaya çalışan İsmail Saymaz
RS FM gibi kimsenin dinlemediği yerde ise Başkanımız Erdoğan’a
demediğini bırakmıyor. Bu numaraları ne muhalif yurttaşlar ne
hükûmeti destekleyenler yiyor. Hem muhalefet hem iktidar nezdinde
bunların hepsi itibarsız tipler.
Cansu Çamlıbel eğer sen iddia ettiğin gibi onurlu bir gazeteci
olsaydın Rahip Brunson röportajın yayınlanmadığı gün şereflice
istifa ederdin. O zaman hangi görüşte olursa olsun herkes seni
takdir ederdi. İtibarlı olurdun. Oysa sen o gün bir anti-gazeteci
gibi davranarak bu rezaleti kabul ettin. Ardından Çamlıbel’in şimdi
küfrettiği iktidara bol bol yalakalık yapan çok sayıda yazısı da
Hürriyet arşivindedir. Sonuç ne oldu? Yine teneke bağlanarak
kovuldu. Ben ise bunları 10-11 ay öncesinden yazmıştım. Çamlıbel
zihniyetinin erkek versiyonu İsmail Saymaz ise Kadri Gürsel’in
kitabı çıktığında Gürsel’in kitabını öven Twitler attı.
Hürriyet’ten, “Sen nasıl Erdoğan Demirören’e küfreden Gürsel’i
översin” zılgıtı yiyince onurlu bir gazeteci gibi arkadaşı ve
fikirdaşı Kadri Gürsel’i savunmadı. Korkakça “Emredersiniz efendim”
deyip Gürsel’i öven tüm Twitlerini sildi. İşte bunların tıyneti bu.
O yüzden muhalefet içinde bile hiçbir itibarları kalmadı. İktidara
yaltaklanan haberler yapmak da Saymaz’ı kurtaramayacak. Tek
Saymaz’ı değil, 17-25 Aralık darbe teşebbüsünü ve 7 Haziran
sürecinde PKK terörünün siyasi şubesini desteklemiş hiç kimse
yırtamayacak. Hepsinin sonu Cansu Çamlıbel ve Faruk Bildirici gibi
olacak. "22 Mart 2018 medya devrimi"nin doğası gereği bu böyle
olacaktır. Suyun akışı ve rüzgârın esişi engellenemez.
Faruk Bildirici ise daha tecrübeli bir isim olduğu için kovulduğunu
inkâr etmiyor. Çamlıbel gibi uydurma haberler yaptırmıyor. 28
Şubatçı Rıfat Ababay da böyle yalan haberler yaptırıyordu. Ne oldu?
Şimdi yaşıyor mu, ölü mü belli değil. Bildirici’ye yeni hayatında
başarılar dilerim. Siyasi görüşlerine zıt olmakla beraber benim
Bildirici’ye bir saygım vardı. Fakat Faruk Bey de özsaygısını şu
son süreçte Hürriyet’te kalmak için yaptığı tavizlerle yok
etti.
Ayşe Arman’ın Aslı Baş cinayetinin üstünü örtmek amacıyla Baş’ın
sevgilisi zengin turizmci ile röportaj yaptığını Faruk Bildirici
biliyordu. Fakat bu konuda tek satır yazmadı. İşte o gün Bildirici
kendine jilet atmış oldu. Mahkeme kararıyla dinlenen tape'lere
takılan konuşmalar çok açıktı. Aslı Baş olayının zanlısı zengin
turizmciyi tamamen aklayan ahlaksız bir röportaja imza atmıştı Ayşe
Arman. Herkes biliyordu ki Arman, Aslı Baş cinayetinin üstünü örten
bu korkunç röportajı babasının hayrına yapmamıştı. Bu dehşet hukuk
ve etik skandalının üstünü maalesef Bildirici de örttü.
Aynı şekilde hem Arman’ın hem Ahmet Hakan’ın firmaları övmek için
para karşılığı yazı yazdığı olayları ayyuka çıkınca da esaslı bir
eleştiri yapamadı Bildirici. Dostlar alışverişte görsün usulü
şeyler yazdı. Hâlbuki hem Aslı Baş cinayetinin kasten üstünü örtme
skandalını hem de Ahmet Hakan ve yatak şirketi skandalını daha net
şekilde yazıp sonra da istifa etse herkes tarafından takdir gören
bir davranış yapmış olurdu.
Bu arada Aydın Doğan’ın Bilgi Üniversitesi’ni satın almak için
Külliye’den onay aldığı gibi uydurma laflar piyasada dolanıyor.
Aydın Bey istediği yeri alsın ama Külliye’den onay lafları
uydurmadır. Bilgi zaten Zafer Mutlu’nun Üniversitesiydi. Sonra
Amerikalılara satıp büyük para kazandı. Fakat yine oradan parmağını
eksik etmedi. Mutlu’nun damadı da üniversitenin mütevelli
heyetindeydi. Şimdi de danışmanı olduğu Aydın Doğan’a üniversiteyi
aldırıp yine büyük parayı indirecektir.
Zaten CHP Beşiktaş adayı Rıza Akpolat’ın da Mutlu’nun adamı
olduğunu Ankara çevreleri iyi biliyor. Beşiktaş’ın tüm işleri artık
teyze oğulları olan Erdoğan Toprak-Zafer Mutlu ikilisinden
sorulacak. Bu adamlar Türkiye’de siyasi düzen ne olursa olsun
yolunu bulurlar.