Cem Küçük'ten Ahmet Hakan'a olay benzetme
Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük, Doğan Medya Grubu'nun Demirören Grubu'na satışıyla ilgili bu bir devrimdir" ifadesini kullanırken Ahmet Hakan'ı da Hükmet Genç'e benzetti.
Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük, 22 Mart
2018'de Doğan Medya Grubu'nun satışıyla medyada bir devrim
yaşandığını, eski dönem simgelerinin artık ana akım medyada yer
alamayacağını yazdı.
Ahmet Hakan'ın yazılarını okuduğunda adeta Hikmet Genç'i okuyor
gibi olduğunu söyleyen Küçük, Hürriyet yazarlarının koltuğunu
bırakmamak için şekilden şekile girdiğini ifade etti.
"Türkiye’de 22 Mart 2018 tarihinde olan şey, tam anlamıyla
bir devrimdir ve Hürriyet gazetesi yazarları başta olmak üzere Türk
medyasının tamamında bu devrimin yeterince anlaşılmadığı
kanaatindeyim. 22 Mart 2018 tarihi ile 16 Nisan 2017 tarihi
arasında fark yoktur. Bir dönemin kapanıp yepyeni bir dönemin
açıldığı dönüm noktalarıdır bunlar" diyen Cem Küçük
bunun için "devrim" ifadesini kullandı:
İçeriğini beğenin ya da beğenmeyin: Bunun adı
devrimdir... Daha bu ihtilal sıcağı sıcağına
yaşandığı için herkes biraz şaşkın ördek gibi.
İŞTE CEM KÜÇÜK'ÜN
YAZISI
Türkiye’de 22 Mart 2018 tarihinde olan şey, tam
anlamıyla bir devrimdir ve Hürriyet gazetesi yazarları başta olmak
üzere Türk medyasının tamamında bu devrimin yeterince anlaşılmadığı
kanaatindeyim. 22 Mart 2018 tarihi ile 16 Nisan 2017 tarihi
arasında fark yoktur. Bir dönemin kapanıp yepyeni bir dönemin
açıldığı dönüm noktalarıdır bunlar. İçeriğini beğenin ya da
beğenmeyin: Bunun adı devrimdir... Daha bu ihtilal sıcağı sıcağına
yaşandığı için herkes biraz şaşkın ördek gibi.
Kimi gazeteci meslektaşlarım için üzüldüğüm konu ise yeni
öğrendiğim mevzu oldu. Şu an itibariyle neredeyse tüm Doğan Medya
sembol isimleri kendilerini kandırıyor ve yeni düzende de yola
devam edeceklerini söylüyorlar. Bir tek Zafer Mutlu, “Aydın
Doğan burada olduğu için varım ve onunla beraber giderim” diyerek
istifasını sundu ve Sayın Yıldırım Demirören’e bu kararını bizzat
iletti. Geri kalan herkes, “Bu yeni düzene biz de hizmet ederiz.
Biz de AK Parti’yi çok destekledik. Demirören ailesini çok severiz”
gibi mesajlar iletiyorlar sağa sola.
Elbette bu laflara 22 Mart 2018 devrimini yapan zamanın ruhu
gülüyor. Hiçbiri tazminatını alarak şerefiyle ayrılma yolunu
seçmiyor ve hepsi teneke bağlanarak süreç içinde maskara olarak
kovulmayı seçiyor.
Gerçekten bu insanoğlu denen varlık inanılmaz kör ve muhteris.
Geçmişte çok kavga ettiğimiz ama son yazımla hakkını da teslim
ettiğim Doğan Medya elemanları ne kadar gülünç ve acınası hâle
düştüklerini görmüyor mu? Önümüzdeki 3-6-9 ay içinde neler
yaşayacaklarını hesap edemiyorlar mı? Bu dalga göstere göstere açık
açık geliyor. Koltuk-makam-mevki hırsı uğruna bu kadar kör olunur
mu? Teneke bağlanarak kovulunca toplumun hiçbir kesiminde zerre
itibarlarının kalmayacağını, iyice rezil rüsva olacaklarını
görmüyorlar mı? Çok zeki bir adam olan patronunuz Aydın Doğan’ı
örnek alın. Onurluca çekildi medyadan. Kendisi ile ailesinin
itibarını korudu, hatta büyüttü.
Hele ismi Aydın Doğan ile %100 özdeşleşmiş adamlar şimdiden ne
hâllere düştü? Arkadaş kendinize biraz dışarıdan bakın yahu! Geçen
yazımda hakkını teslim ettiğim Ahmet Hakan’ın son
yazılarına bakıyorum, sanki bizim Hikmet Genç yazıyor. İkiniz de
sakallı olduğunuz için köşe fotoğrafını da değiştir de tam olsun
bari! Haber sunuculuğuna bakıyorum sanki bizim Erkan Tan Kanal D
haberleri sunuyor.
Her gün Kemal Kılıçdaroğlu’na “Koltuğunu bırak, çekil” diye yazan
Hürriyet yazarları koltuğunu bırakmamak için şekilden şekle
giriyorlar. Bu yepyeni dönemin yepyeni ruhunu hiçbiriniz
kavrayamıyorsunuz. Öyle olsa Aydın Doğan da tamamen AK Parti
taraftarı bir medya yapar ve bu satış kararını da almazdı. Nitekim
son dönemde muhalefet tarafından Doğan Medya artık “Hükûmet
bülteni” gibi görülüyordu ama yine de bu satış oldu.
Çünkü Aydın Doğan ismi tamamen “Eski Türkiye” ile özdeş bir
isimdi ve istediği kadar hükûmetçilik yapsın bu durum
değişemezdi.
Eski dönemin simgelerinin de Türk ana akım medya ortamında olma
ihtimali yoktur. Bazı isimler bire bir Aydın Doğan demektir ve
medya hayatları bitmiştir. O yüzden şu an meclisteki 4 parti
tabanından da bu isimlere çok büyük tepki var. Çünkü bu 4 parti de
bu Doğan grubundan büyük kazıklar yedi. Suyun bir akışı, rüzgârın
bir esişi vardır ve bu gidişatın durdurulma ihtimali yoktur. Ben bu
adamlar ile o çok güçlüyken kavga ettim. Şimdi ise güçsüz ve bitik
durumundayken onlara sert vurmam. Şu an sadece düştükleri bu hâle
üzülüyorum.