Cem Küçük yazdı:Aydın Doğan’a Ankara’dan Bilgi Üniversitesi için onay geldi mi?
Türkiye yazarı Cem Küçük, Doğan Grubu'nun Bilgi Üniversitesi ile ilgilendiği iddiaları sonrası kaleme aldığı yazısının ardından Aydın Doğan’ın Başdanışmanı Zafer Mutlu’dan cevap geldiğini söyledi.
Zafer Mutlu'nun cevabını aynen yayınladığını söyleyen Küçük, Aydın Doğan'a yakınlığı ile bilinen bir iş adamından da telefon aldığını ifade etti. Küçük, "Aydın Doğan’ın Bilgi’yi almak için Ankara’dan onay alamadığı bizzat Aydın Doğan cephesi tarafından de teyit edilmiş oldu. Aydın Doğan’ın Bilgi satışı için Külliye’den onay aldığı tipik bir Odatv yalan haberidir. Zaten tüm medyanın bildiği gibi bu site yalan ve manipülasyon makinesidir." dedi.
Aydın Doğan’a Ankara’dan Bilgi Üniversitesi için onay geldi mi?
Geçen yazımın son paragrafında son dönemde Aydın Doğan’ın Bilgi
Üniversitesi’ni Külliye’nin onayıyla satın alacağına dair uydurma
haberler üzerine şöyle yazmıştım:
“Bu arada Aydın Doğan’ın Bilgi Üniversitesi’ni satın almak için
Külliye’den onay aldığı gibi uydurma laflar piyasada dolanıyor.
Aydın Bey istediği yeri alsın ama Külliye’den onay lafları
uydurmadır. Bilgi zaten Zafer Mutlu’nun Üniversitesiydi. Sonra
Amerikalılara satıp büyük para kazandı. Fakat yine oradan parmağını
eksik etmedi. Mutlu’nun damadı da üniversitenin mütevelli
heyetindeydi. Şimdi de danışmanı olduğu Aydın Doğan’a üniversiteyi
aldırıp yine büyük parayı indirecektir.
Zaten CHP Beşiktaş adayı Rıza Akpolat’ın da Mutlu’nun adamı
olduğunu Ankara çevreleri iyi biliyor. Beşiktaş’ın tüm işleri artık
teyze oğulları olan Erdoğan Toprak-Zafer Mutlu ikilisinden
sorulacak. Bu adamlar Türkiye’de siyasi düzen ne olursa olsun
yolunu bulurlar.”
Bu yazım üzerine Aydın Doğan’ın Başdanışmanı Zafer Mutlu’dan cevap
geldi. Elbette cevap hakkına saygım vardır. Aynen yayınlıyorum:
“Ben şu an Londra’dayım. CHP Beşiktaş belediye başkan adayını asla
tanımam. CHP ile ve yeni belediye reisleriyle hiçbir ilgim ve
alakam yoktur. Erdoğan Toprak kesinlikle akrabam değildir. Bu
tevatür bütünüyle yalandır. İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne üç
senedir hiç gitmedim. Aydın Bey, Bilgi’yi alırsa para kazanma gibi
bir durumum yoktur. Öte yandan Aydın Bey’in bu üniversiteyi
alacağını da hiç sanmıyorum.”
Aynı yazımın ilgili paragrafı üzerine daha önce hiç tanışmadığım
ama ismini iyi bildiğim bir iş adamı da beni aradı. Bu iş adamı
Aydın Doğan’a yakınlığı bilinen bir kişidir. İsmini vermemi
istemediği için ifade etmiyorum. O da Aydın Doğan’ın Bilgi
Üniversitesi’ni alışının Külliye ve DEVLET tarafından
onaylanmadığını ifade etti ve bunun nedenini bana sordu. Aydın
Bey’in de bu durumu merak ettiğini söyledi. Zannediyorum bu iş
adamı beni Aydın Doğan’ın bilgisi dâhilinde aradı. Bilmiyorum ama
öyle tahmin ediyorum. Fakat sonuç olarak Aydın Doğan’ın Bilgi’yi
almak için Ankara’dan onay alamadığı bizzat Aydın Doğan cephesi
tarafından de teyit edilmiş oldu. Aydın Doğan’ın Bilgi satışı için
Külliye’den onay aldığı tipik bir Odatv yalan haberidir. Zaten tüm
medyanın bildiği gibi bu site yalan ve manipülasyon
makinesidir.
Ben bu iş adamına, Aydın Doğan’a niye Ankara’dan onay çıkmadığıyla
ilgilenmediğimi, sadece somut enformasyon sahibi olduğumu ifade
ettim. Ben de kendisine Aydın Doğan’ın üstelik Odatv gibi DEVLET
düşmanı bir siteye neden bu uydurma haberi yaptırma ihtiyacında
olduğunu sordum. O ise Aydın Bey’in bu haberden bilgisi olmadığını
ama bu işin olması bağlamında teşvik edici olsun diye Odatv ile çok
yakın olan Ertuğrul Özkök’ün bu uydurma haberi iyi niyetle
yaptırdığını ima etti. Fakat bundan Aydın Doğan’ın çok rahatsız
olduğunu da ekledi.
Vah ki vah şu adamların hâllerine. Olmayan haberleri magazincilere
para karşılığı yaptırarak bundan tatmin olan yeni yetme arabesk
şarkıcılarına döndü Özkök. Gerçekten bu acınası ve komik
durumlarına üzülüyorum. Daha önce de aynı siteye Ahmet Hakan
“Hürriyet’in başına geçeceği” haberlerini yaptırmış. Yıldırım
Demirören ile kanka olduklarına dair demeçler vermiş, sonra da aynı
hafta Kanal D’den gönderilmişti. Ertuğrul Özkök zaten her zaman
Odatv’nin manevi patronu oldu. Zelzele olmayacağına dair uydurma
haberler yaptırınca zelzelenin yaşanmayacağına inanan şizofrenlerle
aynı durumdalar maalesef. İçim parçalanıyor...