Cem Küçük: Turnike Yılmaz Özdil feci yakalandı
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük'ten Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'in Türkiye ittifakı ile ilgili yazısına cevap geldi.
Cem Küçük, Yılmaz Özdil'in yazısı için "4 sene sonra
ROK’un yerine Sözcü yazarı olarak beni yazmış. Çölaşan’ı Yeni Şafak
yerine Akit’e göndermiş. Bu sefer de ROK’u Sözcü yerine Cumhuriyet
gazetesine göndermiş ama değerli Ağabey’im Uğur Dündar ve Beyaz TV
kalıbı bile aynı kalmış" dedi.
Okurlarına Yılmaz Özdil ve onu takip eden kitleyi anlamaları için
bir belgesel tavsiye eden Cem Küçük "Tüm okurlarıma Yılmaz
Özdil ve Özdil’e âdeta ‘tapan’ bu Kemalist kitleyi anlamaları için
Netflix’ten bir belgesel tavsiye ediyorum. Orijinal adı “Wild Wild
Country” olan sözde Hindu Ruhani Lider Bhagwan Shree Rahnessh’i ve
ona tapanları anlatan bu belgeselin tüm bölümlerini dikkatle
izleyin lütfen. İşte o zaman Kemalizm dinini ve bu sözde dinin
başrahibi Yılmaz Özdil’i ve tapanlarının ruh hâlini çok iyi
anlayacaksınız." ifadelerini kullandı.
İŞTE CEM KÜÇÜK'ÜN O YAZISI
Başkan Erdoğan’ın Türkiye ittifakı söylemini biz
muhafazakârların ve milliyetçilerin tamamen benimsemesi gerektiğine
dair net bir örnek iki gün önce yaşandı. Bu ülkede her zaman sosyal
kutuplaşma istemiş olan Kemalist Yılmaz Özdil, Başkanımızın Türkiye
ittifakı yani toplumsal bütünleşme projesine çirkin bir dille karşı
çıktı. Biteviye toplumsal kavga ve kutuplaşma oldukça kitaplarının
daha çok satacağını ve bu sosyal ayrışmadan daha çooook ekmek
yiyeceğini bilen Yılmaz Özdil dünkü yazısına beni de karıştırarak
şöyle başlamış...
“Cem Küçük buyursun gelsin, Sözcü gazetesinde benim yerimde yazsın,
Emin Çölaşan bizden ayrılsın, Akit gazetesinde yazar olsun.
Fatih Portakal bundan böyle ahaber'de haber okusun, Buket Aydın
gitsin Halk TV'nin ana haber bültenini sunsun. Türkiye ittifakı
olsun. Bünye kaldırıyorsa... CHP ile AKP hükûmet kursun...”
Kendini çok kurnaz sanarak aklı sıra “Türkiye ittifakı” projesi ile
dalga geçen Kemalist Özdil o kadar bedavacı ki, bu çaba için yeni
yazı kaleme alma gereği bile duymamış. 4 sene önce 7 Haziran 2015
sonrası AK Parti-CHP koalisyonunun konuşulduğu zamanlarda yazdığı
“Büyük uzlaşı” başlıklı yazısından sadece isimleri değiştirerek
yazıyı kopyalamış. Yani gazeteci tabiriyle turnike yapmış. Eski
yazısını aynen yeni yazı gibi koymak Batı medya âleminde o yazarın
itibarını sıfıra indirir ama turnikeci Yılmaz biliyor tabii
Kemalizm morfini verilmiş okurun ses etmeyeceğini. 4 sene önceki
yazıda aynen şöyle başlıyor...
“Rasim Ozan Kütahyalı, Sözcü gazetesinde yazsın, Emin Çölaşan, Yeni
Şafak gazetesinde yazsın.
Değerli Ağabey’im Uğur Dündar Halk Arenası’nı Beyaz TV'de yapsın.
Bünye kaldırıyorsa… CHP, AKP'yle koalisyon yapsın.”
4 sene sonra ROK’un yerine Sözcü yazarı olarak beni yazmış.
Çölaşan’ı Yeni Şafak yerine Akit’e göndermiş. Bu sefer de ROK’u
Sözcü yerine Cumhuriyet gazetesine göndermiş ama değerli Ağabey’im
Uğur Dündar ve Beyaz TV kalıbı bile aynı kalmış. İki gün önce
yayınlanan kısım da aynen şöyle...
“Değerli Ağabey’im Uğur Dündar'ın Halk Arenası Ak Arenası olsun,
Beyaz TV'de yayınlansın, Cübbeli Ahmet'i konuk alsın, Rasim Ozan
Kütahyalı karikatür çizsin, Cumhuriyet'te Musa Kart'ı aratmasın,
yandaş medya yoldaş medya olsun, beraber yürünsün bu yollarda.”
Yazının diğer kısımlarına bakınca da neredeyse aynı örnekler biraz
değiştirilerek aynen konmuş. İki yazı kopya ve aynı. Yani doğruluğu
ve dürüstlüğü her gün Atatürkçülüğün bir zorunlu şartı sayan Yılmaz
Özdil resmen Sözcü okurlarıyla dalga geçmiş. Alenen sahtekârlık
yapmış. Eski yazıyı üç beş kelime değiştirip sanki yeni yazıymış
gibi koymanın adı ne olabilir?
Bu tavır dürüst bir yazarın tavrı mıdır Yılmaz Özdil? Bu yaptığın
okuru kandırmaya teşebbüs etmek değil midir? Aynı yazıyı
ambalajlayıp yeniden koymak Sözcü okuyucularını alenen aldatmak
değil midir? Bu yaptığın yalancılık ve madrabazlık değil midir?
Elbette biliyorum bu yaptığından ötürü bir Kemalist yazar bile
Özdil’i kınamayacaktır, çünkü ‘Kemalizm dini’nin başrahibi olan
Yılmaz Özdil yanılmaz bir uhrevi lider onlara göre. Özdil’i hangi
işi yaparken olursa olsun suçüstü bile yakalasa Kemalistler şöyle
diyeceklerdir...
“Yılmaz Özdil bunu bizim iyiliğimiz için yaptı. Atatürk ve
Atatürkçülük için yaptı bunu Özdil. Eski yazıyı yeni yazı gibi
gönderdiyse de Atatürkçülüğe hizmet için bunu yaptı. O yüzden
sahtekârlık sayılmaz bu.”
Tüm okurlarıma Yılmaz Özdil ve Özdil’e âdeta ‘tapan’ bu Kemalist
kitleyi anlamaları için Netflix’ten bir belgesel tavsiye ediyorum.
Orijinal adı “Wild Wild Country” olan sözde Hindu Ruhani Lider
Bhagwan Shree Rahnessh’i ve ona tapanları anlatan bu belgeselin tüm
bölümlerini dikkatle izleyin lütfen. İşte o zaman Kemalizm dinini
ve bu sözde dinin başrahibi Yılmaz Özdil’i ve tapanlarının ruh
hâlini çok iyi anlayacaksınız. Hinduizm yerine Kemalizmi ve Osho
yerine Özdil’i koydunuz mu, denklem çözülüyor. Geri kalan abartılı
olayların önemi yok. Mühim olan o ruhani bağlılık ve morfinlenme
psikolojisi. İzlemediyse Yılmaz Özdil de izlesin bu belgeseli.
Eminim insanları morfinleme ve kitap satma tekniklerinin Osho ile
benzerliği karşısında kahkahalarla gülecektir ve o arada
kitaplarının güncel cirosunu da Haluk Hepkon’a sormayı ihmal
etmeyecektir...
https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/yilmaz-ozdil/turkiye-ittifaki-4627784/
https://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/yilmaz-ozdil/buyuk-uzlasi-856304/