Cem Küçük sordu: Bu üç ölüm bizde olsa dünya ne tepki verirdi?..
Son bir yılda AB ülkelerinde üç gazetecinin öldürüldüğünü söyleyen Türkiye yazarı Cem Küçük, AB'nin bu cinayetleri görmediğini ve bu olaylarla ilgilenmediğini belirtti. Küçük, "Bu üç ölüm bizde olsa dünya ne tepki verirdi?.. " diye sordu.
Türkiye yazarı
Cem Küçük, Avrupa'daki gazeteci cinayetlerinin detaylarını
köşesine taşıdı ve bu cinayetlere ses çıkarmayanları eleştiri
yağmuruna tuttu. Küçük, Türkiye'de içeride yatan gazeteciler
hakkında sürekli rapor yayınlayan AB ve Amerika'nın, bu cinayetleri
görmediğini söyledi. Küçük, "Üç gazeteci ölümü Afrika, Asya, Rusya,
Türkiye, Latin Amerika’da olsa kıyamet kopmuştu. Peş peşe
açıklamalar gelmişti. Ülkelerin demokrasisi ve hukuku sorgulanır
hâle gelmişti. Daha neler neler...
Bizim siyasetçiler bu konuyu AB liderlerine açabilir ve takipçisi
olabilir. Freedom House bu ölümlerle ilgili bir açıklama yaptı mı,
çok merak ediyorum. Amerika’dan ses var mı, bilen söylesin. Şöyle
bitireyim. Bu üç ölüm bizde olsa dünya ne tepki
verirdi?.. " ifadelerini
kullandı
CEM KÜÇÜK'ÜN YAZISI
Avrupa’da 1 yılda üç gazeteci öldürüldü, farkında mısınız?
AB ve Amerika güya medya özgürlüğü konusunda çok hassaslar. Bir gazeteci işinden olsa mangalda kül bırakmıyorlar. Türkiye’de çoğu FETÖ’cü, içeride yatan gazeteciler hakkında sürekli rapor yayınlıyorlar.
Freedom House denilen medya özgürlüğüne bakan kurum dünyanın her
yerinde gazetecilerin burnu kanasa hemen bir kınama yayınlıyor. Ne
var ki bazı gerçekler ısrarla görmezden geliniyor. Son 1 yılda AB
ülkelerinde tam üç gazeteci öldürüldü. Üçü de göz göre göre,
bilinçli öldürüldü. Nedense AB bu cinayetleri görmüyor, hakkında
konuşmuyor. AB, faillerin bırakın kim olduğunu, olaylarla artık
ilgilenmiyor bile.
2017 yılında araştırmacı gazeteci Daphne Carusna Galizia, Panama
Belgeleri’ni yayınladı. Tüm dünyadan bir sürü önemli insanın vergi
kaçırarak para akladığına dair belgeleri ifşa etti. Daphne Caruana
Galizia Malta’da arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu
hayatını yitirdi. Bu suikast işlendiğinde tarihler 17 Ekim 2017’yi
gösteriyordu.
Olay elbette medyada yer aldı. Ama nasıl? Kendi ülkesi dâhil birçok
AB ülkesi haberi aynen şöyle verdi: “Malta'da hükûmeti yolsuzlukla
suçlayan bir blog yazarı, dün evinin yakınlarında düzenlenen bir
suikastta hayatını kaybetti.” Öyle ya Malta hükûmetini yolsuzlukla
suçlamıştı. O zaman cinayeti Malta hükûmeti yapmıştır (!) Halbuki
Galizia birçok AB ülkesi politikacılarını da vergi kaçırmak ve kara
para aklamakla suçluyordu.
Guardian, Der Spiegel, Le Monde, DW dâhil her AB ülkesi Daphne
Caruana Galizia’nın Malta Başbakanı Joseph Muscat’ı hedef aldığı
için öldürüldüğünü yazdılar ve şöyle ifadelerde bulundular: “53
yaşındaki blog yazarı, yaptığı araştırma haberler ile Muscat'ın
Panama Belgeleri ile bağlantılı suçlamalar nedeniyle erken
seçimlere gitme kararı almasını sağlamıştı. Muscat'ın eşinin rüşvet
paralarını Panama'da gizli hesaplara yatırdığı, bu bağlamda dile
getirilen iddialar arasında yer alıyordu.”
Muscat bu iddiaları reddetti. Sadece Avrupa Parlamentosu üyesi
Yeşil politikacı Sven Giegold da Daphne Caruana Galizia'nın ölümüne
dair farklı bir yorum yaptı ama o da Rusya ve Putin’i suçladı. “Bu
tür olaylar AB'yi değil, Rusya'yı andırıyor” dedi. Aradan 1 yıl
geçti ama katiller hâlâ bulunamadı. Olayın üstü örtüldü. AB
yetkilileri delil bulamıyoruz dediler. E şimdi biz kime inanalım?
AB’nin göbeğinde gazeteci öldürülüyor ama kimseden tık yok.
Bu cinayetten 4 ay sonra, Şubat 2018’de Slovakya’nın aktuality.sk
haber portalında muhabir olarak çalışan 27 yaşındaki araştırmacı
gazeteci Jan Kuciak ile sevgilisi Martina Kusnirova başkent
Bratislava’nın 65 kilometre kadar doğusunda yer alan Velka
Maca'daki evlerinde öldürülmüş olarak bulundu.
Slovak polisi hemen araştırma başlattı. İlk bulgularda polis Kuciak
ile sevgilisinin öldürülme sebebinin "büyük bir ihtimalle
gazetecinin araştırma işleriyle ilintili” olduğunu söyledi. Kuciak
göğsünden, sevgilisi başından vurularak öldürülmüştü. Yani
suikastçı bu cinayeti sadece iki el ateş ederek profesyonelce
yapmıştı.
Jan Kuciak’ın çalıştığı Aktuality.s haber portalı Axel Springer’e
ait. Axel Springer cinayetlerin Kuciak’ın üzerinde çalıştığı
araştırma ile ilgili olduğuna dair "haklı şüphelerinin” olduğunu
belirtti. Benzer açıklamayı Slovakya Başbakanı Robert Fico da
yaptı. Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani, AB'de bir
gazetecinin işini yaparken öldürülmesinin kabul edilemez olduğunu
söyledi. Tamam da tetiği çekeni niye bulmuyorsunuz. Elinizi tutan
mı var? Kamera kayıtları, parmak izi vb. yok mu? Kınayacağınıza
katilleri bulsanız daha iyi değil mi?
Cinayet duyulur duyulmaz tek sesten haberler duyulmaya başladı. İma
edilen kişi emlak işleriyle ünlenen iş adamı Marian Kocner’di.
Hâlbuki Kuciak vergi kaçırma ve kara para aklama işlerine de
odaklıydı. Öldürülmeden önce İtalyan mafyasının Slovakya’daki AB
fonlarını suistimal etmesini sorguluyordu. Bazı İtalyan
siyasetçilerin de işin içinde olduğuna dair ipuçları olduğunu
yazıyordu.
Cinayetten sonra 7 şüpheli sorgulandı ama yeterli delil olmadığı
için hepsi bırakıldı. Aradan 7 ay geçti ama hâlâ olayla ilgili
hiçbir ilerleme yok. Meseleye kafa yoran da kalmadı. Sadece herkes
kınıyor.
En son Hambach ormanında linyit ocağının genişletilmesi için
ağaçların kesilmesini engellemek isteyenlere yönelik operasyon
esnasında bir gazeteci hayatını kaybetti. Polis yetkilileri,
gazetecinin iki ağaç arasındaki 15 metre yüksekliğindeki asma
köprüden düşerek, hayatını yitirdiğini belirttiler. Polis,
gazetecinin nasıl öldüğüyle ilgili çelişkili ifadeler verdi. Önce
gazetecinin düştüğü sırada herhangi bir müdahale yok dedi. Hâlbuki
başka tanıklar polisin zor kullanması üzerine arbede yüzünden
gazetecinin düşüp öldüğünü söylediler.
Olay “düşerek ölme” olarak kayıtlara geçti. Bundan dolayı
soruşturma geçiren yok. Yakında komple kapanacaktır...
Üç gazeteci ölümü Afrika, Asya, Rusya, Türkiye, Latin Amerika’da
olsa kıyamet kopmuştu. Peş peşe açıklamalar gelmişti. Ülkelerin
demokrasisi ve hukuku sorgulanır hâle gelmişti. Daha neler
neler...
Bizim siyasetçiler bu konuyu AB liderlerine açabilir ve takipçisi
olabilir. Freedom House bu ölümlerle ilgili bir açıklama yaptı mı,
çok merak ediyorum. Amerika’dan ses var mı, bilen söylesin. Şöyle
bitireyim. Bu üç ölüm bizde olsa dünya ne tepki verirdi?..
.....
NOT: Cinayetlerle ilgili Deutsche Welle’nin Türkçe sayfasından
yararlandım.