Cem Küçük Hürriyet'i topa tuttu: Medya böyle yozlaşma görmedi
Geçen hafta Faruk Bildirici'nin Hürriyet'te yaşadıklarını anlatmasının ardından Cem Küçük, yaşananları "Böyle rezalet var mı?" diyerek eleştirdi.
Hürriyet gazetesiyle yolları ayrılan Faruk Bildirici,
geçen hafta Hürriyet gazetesinde yaşadığı bazı olayları anlatmıştı.
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük ise Faruk Bildirici'nin
anlattıklarını köşesine taşıyarak "medyadaki yozlaşmanın en net
örneği" dedi.
Cem Küçük yazısında Hürriyet'i yerden yere vururken
" Türkiye'yi yozlaştıran, ahlaksızlaştıran, rezil olma
duygusunu unutturan Aydın Doğan'ın Hürriyet'iydi. Eski Türkiye
nedir diye soran olursa, Hürriyet gazetesi demek yeterli."
ifadelerini kullandı.
İŞTE CEM KÜÇÜK'ÜN
BUGÜNKÜ YAZISI
Geçen hafta medyadaki yozlaşmayla ilgili en net haberlerden biri
vardı. Hürriyet'in eski ombudsmanı Faruk Bildirici 9 yıllık çalışma
döneminde yaşadıklarının bir kısmını anlatmış. Ben okurken tüylerim
diken diken oldu. Böyle rezalet görmedim, duymadım.
Faruk Bildirici'nin anlattığına göre kendisi Ayşe Arman'ın Antijen
Nilüfer isimli kimsenin bilmediği bir modacıyla yaptığı reklam
içerikli söyleşiyi etik bulmadığını söylemiş. Gazete yönetimi ise
Bildirici'ye, "O modacı Vuslat Doğan'ın da
modacısı" demiş. Böyle rezalet var mı? Hürriyet aslında
son dönemlerde yoz bir gazete olmuş.
Bildirici, Sahrap Soysal'ın Hürriyet'in ek sayfalarında yaptığı
söyleşilerde reklam yaptığını söylemiş ve durumu eleştirmiş. Peki
gazete yönetimi ne söylemiş: "Sahrap Hanım Aydın Doğan'ın
ablasının kızı, ona karışamayız." Yahu nepotizm Doğan
Medya'da kendine vücut bulmuş. Böyle rezillik var mı? Senegal'de,
Kırgızistan'da görülecek olaylar bunlar.
Ancak beni en çok şoke eden Osman Müftüoğlu kısmı oldu. Şunu
söyleyeyim baştan: Köşelerinden sağlıklı yaşam yazan, ekranlardan
anlatanların çoğu palavra sıkar. Hiçbir bilimsel dayanağı yoktur.
Osman Müftüoğlu da sağlıklı yaşamdan kendine alan açmış, oradan
yürüyen biri. Sağlıktan anladığı kanaatinde değilim. Faruk
Bildirici'nin anlattığına göre Osman Müftüoğlu daha önce
ton balığının ne kadar sağlıksız olduğunu anlatan iki yazı yazmış.
Aa, sonra birden Dardanel reklamlarında oynamaya başlamış Müftüoğlu
ve "ton balığının çok faydalı" olduğunu anlatmaya
başlamış. Bildirici bunu gazete yönetimine anlatmış. Onların cevabı
ise evlere şenlik: "Koskoca profesör yalan mı söyleyecek? Şimdi
faydalıdır ton balığı." Bakın şu an bunu yazarken sesli güldüm.
Müftüoğlu'nun yaptığı ahlaksızlıktan başka bir şey değil. Batı
ülkelerinde olsa doktorluk lisansı iptal edilir. Bir daha doktorluk
yapamaz. Bu aynen para karşılığı reçete değiştirmek gibi bir
şey.
Türkiye'ye en çok zararı kim verdi derseniz, birinci madde
medya derim. Medyada kim derseniz, Hürriyet derim. Türkiye'yi
yozlaştıran, ahlaksızlaştıran, rezil olma duygusunu unutturan Aydın
Doğan'ın Hürriyet'iydi. Eski Türkiye nedir diye soran olursa,
Hürriyet gazetesi demek yeterli.