Cem Küçük: Hürriyet'e kayyum atanması bir dakikalık iş
Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük, bugün köşesinden Aydın Doğan'la ilgili ciddi iddialarda bulundu ve "DEVLET karar verdiği an Hürriyet gazetesine kayyum atanması ve Doğan Holding'in Boydak Holding hâline gelişi bir dakikalık iştir" dedi.
İhlas Medya ve Doğan Medya arasındaki savaş son
sürat devam ediyor. Hürriyet'te Ahmet Hakan Mücahit Ören'le ilgili
iddiaları yazıyor, Cem Küçük ve Yücel Koç da Aydın Doğan'la ilgili
ciddi iddialar ortaya koyuyor.
Bugün Cem Küçük, Aydın Doğan hakkında devam eden davaları köşesine
taşırken bir de "yakında belgelerini
yayınlayacağım" dediği başka bir suç iddiasında
bulundu.
Cem Küçük'e göre Aydın Doğan hakkındaki bu iddialar mahkemeye
taşınırsa Hürriyet'e kayyum atanacak. Sebebi de şöyle açıklıyor
Küçük: "Hürriyet Gazetecilik halka açık bir şirkettir ve
kanunda çok açıkça yazmaktadır ki, hissedarlar dolandırıldığı an o
şirkete kayyum atanır ve TMSF'ye geçer"
İŞTE CEM KÜÇÜK'ÜN O İDDİALARI
Devlet karar verdiği an Hürriyet gazetesine kayyum atanması ve
Doğan Holding'in Boydak Holding hâline gelişi bir dakikalık iştir.
Adaletin geciktirilmesi de asla doğru değildir.
Aydın Doğan'ın üç ayrı davası şu an Türk mahkemelerinde beraber
ilerliyor. Savcılarımız toplamda Aydın Doğan'ın 60 yıldan fazla
hapis cezası yatması gerektiğini hukuken iddia ediyorlar. Bu
davalar sıradan bir vatandaş için açılsa o vatandaş şu an
hapisteydi. Bunu tüm hukukçular söylüyor. Aydın Doğan'ın bu tür
davaların uzmanı olarak yanına aldığı başdanışmanı Zafer Mutlu da
bunu biliyor. Bu davalardan biri Aydın Doğan'ın "çıkar amaçlı suç
örgütü lideri" olarak suçlandığı ve hakkında 24.5 yıl hapis istenen
akaryakıt kaçakçılığı davasıdır. Bunlar Cem Küçük olarak benim
iddiam değil çok kıymetli Cumhuriyet Savcılarımızın
iddialarıdır.
Bunlar sizlerin bizler ile ilgili uydurduğu saçmalıklara ve
iftiralara benzemez. Tüm bu iddialar kanıtlı ve gerçektir. Aydın
Doğan'ın cürüm işlemek amaçlı teşekkül oluşturmaktan 24.5 yıl ile
yargılandığı davanın dışında vergi kaçakçılığı davası ve kâğıt
kaçakçılığı davası ayrıca var. Toplamda istenen hapis 60 yılı
geçiyor. Bu iddianamelere bir Google taraması ile ulaşmak mümkün.
Savcılarımız titiz ve özenli çalışmışlar ve kriminal aktiviteleri
ortaya koymuşlar. Aydın Doğan'la ilgili davalar artık mahkemelerin
önünde. Elbette Aydın Doğan ve tetikçileri değerli hâkimlerimize
baskı kurmak isteyebilirler. Bu iddia da bana ait değil. Rahmetli
Halis Toprak bir mahkemede, "Aydın Doğan hâkimleri ve savcıları
satın alma konusunda ordinaryüstür" diye ifade eden kişidir. Bu
ifade resmî kayıtlara girmiştir. Dinç Bilgin 2002 yılında, Turgay
Ciner 2007 yılında Halis Toprak'ın ifadelerini teyit eden
açıklamalar yapmıştır. Dinç Bilgin kendini içeri attıran yani
kumpas kuran adamın Aydın Doğan olduğunu açıkça söylemiştir. Aydın
Doğan'ın eski adamı Fatih Altaylı 2008 yılında, "Aydın Doğan Türk
iş dünyasının Alaattin Çakıcı'sıdır" diye açıklama yapmıştır.
Altaylı, Doğan Holding'i de bilen bir adam. Youtube'a girilirse
Altaylı'nın bu açıklaması görülebilir. Dolayısıyla ben değil en
yakın adamları bile Doğan'ın karakterini anlatıyor.
Fakat daha önce benim yazdığım ve Aydın Doğan'ı zıplatan bir olay
var ki, işte o henüz yargıya intikal etmedi. O olay Aydın Doğan'ın
Hürriyet'in İzmir'deki arsasını 7.5 milyon dolara satıp bunu KAP'a
5.5 milyon dolar olarak bildirmesi ve geri kalan 2 milyon doları da
bir iş adamından Samsonite Bavul ile Kıbrıs'ta bir kumarhanede
açıktan teslim alması olayıdır. Bu olayda iki ayrı suç işlenmiştir.
Birincisi açıkça devletten vergi kaçırılmıştır. İkincisi halka açık
bir şirketin hissedarları dolandırılmıştır. Bu mevcut hukukumuza
göre doğrudan kayyum sebebidir ve tutuklama gerektiren katalog
suçtur. Aydın Doğan bir kere bile, "Bu olay yaşanmadı. Bunlar
yalan" diyemedi. Ben bu cürmü ilk kez 5 Nisan 2015'te isim de
vermeden sadece ima ettim diye hakkımda tetikçilerine 8 yazı
yazdırttı. Oysa benim yazdığımdan o zaman kimse hiçbir şey
anlamamıştı. Ama Aydın Doğan olayı bildiğinden bana hınç ile hücum
etti. O zaman Aydın Doğan'ın durduk yere niye bana saldırdığı bile
anlaşılamamıştı. Sebep netti: Hürriyet Gazetecilik halka açık bir
şirkettir ve kanunda çok açıkça yazmaktadır ki, hissedarlar
dolandırıldığı an o şirkete kayyum atanır ve TMSF'ye geçer.
O konuda bazı resmî belgeleri de yakında yayınlayacağım. Ayrıca o
şirketin o suç olan imzayı atan yönetim kurulu da belli. Kısacası
DEVLET karar verdiği an Hürriyet gazetesine kayyum atanması ve
Doğan Holding'in Boydak Holding hâline gelişi bir dakikalık iştir.
Sadece 1 dakika... Öte yandan adaletin geciktirilmesi de asla doğru
değildir. Çünkü adalet, DEVLET kavramının temelidir.