Cem Küçük: Cumhuriyet yazarları içeriden çıkmalı!
Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, Cumhuriyet davası ile ilgili verilen kararı köşesine taşıdı. Cem Küçük Cumhuriyet yazarlarının içeriden çıkması gerektiğini belirtti.
2015 yılından sonra Cumhuriyet gazetesinin FETÖ
bültenine dönüştüğünü ifade eden Cem Küçük, Cumhuriyet davasında
gazetecilerin durumu ile ilgili yorumunu köşesine
taşıdı.
Cem Küçük yeniden tutuklanmasına karar verilen Cumhuriyet
çalışanları için: "Cumhuriyet gazetesinden Musa Kart,
Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Kara, Önder Çelik ve Emre
İper geçen perşembe günü yeniden cezaevine girdi. Yukarıda ismini
saydıklarım dışındakiler bana göre fazla ceza
aldılar. Cezaevine yeniden giren Cumhuriyet çalışanlarına da
Yargıtay hakkı tanınmalı." dedi.
İŞTE CEM KÜÇÜK'ÜN O
YAZISI
17-25 Aralık, 7 Haziran-1 Kasım 2015 süreci ve 15 Temmuz darbe
döneminden sonra birçok medya kuruluşu seçilmiş meşru hükûmetin
yanında yer almadı. İdeolojik olarak körleşmiş bu medya grupları
sırf Erdoğan ve AK Parti devrilsin diye FETÖ'ye destek verdiler.
Bir terör örgütünün yaptıkları her şeyi unutup seçilmişleri
devirmesini alkışladılar.
Medya aracılığıyla ne kadar FETÖ argümanı varsa hepsini
kullandılar. Hem kendilerini toksinlediler hem de izleyicileri ve
okuyucularını. Sonuç ortada. Destek verdikleri FETÖ 15 Temmuz darbe
girişimini yaptı ve sonunda terörist bir yapıdan başka bir şey
olmadığını gösterdi. Bu konuda sürünün başını Cumhuriyet gazetesi
çekti. Özellikle 2015'ten sonra gazete FETÖ bültenine dönüştü.
Akın Atalay'ın vakfın başına gelmesi ve Can Dündar'ın yayın
yönetmeni olmasıyla FETÖ'cü savcı ve hâkimler gazetede
aklandı. Savcı Selim Kiraz'ı şehit edenler Ahmet Şık eliyle "temiz
ve masum çocuklar" gibi gösterildi. Bunları çok yazdık
çizdik. Savcılarımız Cumhuriyet gazetesine soruşturma açtı, dava
sonuçlandı. İstinaf aşaması da bitti.
Gazetenin vakfında da yönetim değişti ve Atatürkçü, Kemalist
eğilimliler yönetimi eline aldı. Kabul etseler de etmeseler de
önceki Cumhuriyet yönetimi FETÖ'ye yardım ve yataklık etti. Bu
birçok haberle defalarca ispat edildi. Asla öz eleştiri
yapmadıkları için halkın gözünden düştüler ve destekledikleri
partiler hemen her seçimi kaybetti. Başta Cumhuriyet olmak
üzere muhalif yayın organlarına önerim sıkıntılı süreçlerde
yaptıkları yayınları gözden geçirmeleri.
İstinaf kararlarının geçen hafta UYAP'a yüklenmesiyle
Cumhuriyet yazarlarından bazıları tekrar cezaevine
girecekler. Kısa bir hatırlatma; 5 yılın altında ceza
alanların kararlarına İstinaf karar veriyor. 5 yılın üstüne
Yargıtay karar veriyor. Cumhuriyet davasında 5 yılın üstünde ceza
alanlar Yargıtay kararını bekleyecekler.
Benim bu davada gazetecilerle ilgili başından beri savunduğum ilke
şu: Can Dündar, Akın Atalay ve Kadri Gürsel suçludur.
Gürsel cezasını çekti. Can Dündar tescilli bir hain ve yurt dışında
firari. Eğer biri yurt dışına kaçıyorsa o zaten haindir. Akın
Atalay vakfın başındaydı ve Cumhuriyet'in FETÖ'yü desteklemesi onun
aracılığıyla oldu. O da Yargıtay kararını bekliyor.
Cumhuriyet gazetesinden Musa Kart, Güray Öz, Mustafa Kemal
Güngör, Hakan Kara, Önder Çelik ve Emre İper geçen perşembe günü
yeniden cezaevine girdi.
Yukarıda ismini saydıklarım dışındakiler bana göre fazla ceza
aldılar. Cezaevine yeniden giren Cumhuriyet çalışanlarına da
Yargıtay hakkı tanınmalı. Yargıtay'ın vereceği nihai karara göre
içeri girmeli veya girmeliler.
Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıl dönümünde Kemal Kılıçdaroğlu ile
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül arasında bu konu konuşuldu. İstinaf
kararlarıyla ilgili bir düzenleme olacağının işaretini verdi Sayın
Abdülhamit Gül. O yüzden Cumhuriyet yazarları içeriden çıkmalı ve
Yargıtay'ın kararı beklenmeli. Demokrasi açısından da doğrusunun bu
olduğunu düşünüyorum...