'Behzat Ç.' ve 'Leyla ile Mecnun' işbirliği yapacak
Ekranların beğenilen iki dizisi önümüzdeki günlerde birbirlerine konuk olacak.
Radikal Gazetesi yazarı Cem Erciyes'in köşesinde yer verdiği
yazıya göre; Star Tv'nin Behzat Ç.'siyle TRT 1'in Leyla ile
Mecnun'u iki bölüm birbirlerine konuk olacaklar.
İşte O Yazı
Pazar akşamlarının vazgeçilmez dizisi, Behzat Ç. ve ‘akıllı
gençlerin’ yeni gözdesi ‘Leyla ile Mecnun’ birbirine misafir
olacak. Evet, bu iki dizi ortaklaşa birer bölüm çekiyor.
Kaba sabalığını saklamayan doğal diyalogları, evde çorapla oturan
normal insanları, cinayetli minayetli macerası ve komik
karakterleriyle Behzat Ç.’nin çekimine kapılmamak zor. Üstelik
kendisine edebiyattan aşina olmamıza rağmen...
İnsanlar hem romanlarını hem de dizisini sevdiklerine göre
kendisini televizyonlarımızın en iyi edebiyat uyarlaması ilan
edebiliriz. Leyla ile Mecnun ise, rüyasına giren ak libaslı dedeyi
evinin salonuna buyur eden, kendini çöllere vurduğunda kutup
ayısıyla burun buruna gelen, iyi halli mahalle tiplerinin birer
absürt kahramana dönüştüğü benzersiz bir başka dizi.
* * *
İki ayrı kanalda gösterilen bu iki dizi pek yakında birer
bölümlüğüne iç içe geçecek. Sevgili komiserimiz Behzat Ç. ve
arkadaşları, Star TV’den çıkacaklar, gidip TRT 1’de gösterilen
Leyla ile Mecnun’a dalacaklar. Leyla ile Mecnun’un (tabii ki
şaşkınlıktan) bir cinayete karışan kahramanlarını gözaltına
alacaklar. Daha sonra, Behzat Ç.’nin yeni bölümünde Mecnun’u,
babası İskender, Yavuz Hırsız, Bakkal Erdal ve müzmin işsiz
İsmail’le birlikte Ankara’da, cinayet büroda ifade verirken
izleyeceğiz.
Leyla ile Mecnun’un absürd gerçekliğiyle, Behzat Ç.’nin gri
atmosferi arasında bir benzerlik var mı, yok. Peki bu işbirliği
nereden çıktı? Edebiyat aleminde kendini gösteren bir ‘ruhdaşlık’
halinden.
Şöyle açıklayalım. Behzat Ç.’nin yaratıcısı Emrah Serbes ve Murat
Menteş ile Alper Canıgüz, İletişim Yayınları’ndan çıkan
romanlarında, biraz mahalleli, biraz tutunamayan ve kırgın, biraz
bıçkın ve kavgacı, fakat ille de ironik ve hatta eğlenceli bir dil
kurdular. Kendi içine yıkılmış bir başkomiser, büyümüş de küçülmüş
bir oğlan çocuğu gibi karakterlerin hikayelerini bu dille anlatarak
2000’lerde Türk edebiyatında yeni bir damar açtılar ve yavaş yavaş
büyüyen bir de hayran kitlesi edindiler. (Sinemaya uyarlanan Bizim
Büyük Çaresizliğimiz’in yazarı Barış Bıçakçı’yla, Ankara’da yaşayan
Sezgin Kaymaz gibi başka isimleri de bu damara ekleyebiliriz.)
Edebiyattaki bu rüzgarın, sinemadaki karşılığı ise Onur Ünlü oldu.
Senaryosunu yazıp, yönetmenliğini ve hatta yapımcılığını üstlendiği
tamamen kendi imalatı filmlerindeki kendine özgü o tuhaf alemle
dikkat çekti. Bol ödüllü üç filmin ardından şu sıralar Onur
Ünlü’nün son işi ise bir TV dizisi: Leyla ile Mecnun.
Bu ekibin kafa dengi buldukları isimlerle birlikte yazılarını
yayımladıkları ‘afilifilintalar.com’ diye bir internet siteleri
var. Onları kendilerine yakıştırdıkları gibi Afili Filintalar diye
anmak da mümkün. Ama, daha şahanesini Fatih Özgüven buldu; önceki
gün ‘Bizim Büyük Çaresizliğimiz’le ilgili yazısında da söylediği
gibi: ‘Oğuz Atay sonrası oğlan çocukları’.
* * *
Hakikaten Oğuz Atay’ın dünyasına, diline, hikayeciliğine, ironisine
ve açık sözlülüğüne yakın duran, ama ondan ‘çok sonra’ki bir döneme
denk gelen bir yazar grubundan söz ediyoruz. Aralarına girmeden de
anlıyoruz ki onlar en çok erkek erkeğe olduklarında eğlenen, lise
ekibinin tadını ömür boyu taşıyan oğlan çocuklarından. Hayatla
meselesini hallederken aralarda bir yerlerde yolunu kaybetmiş erkek
karakterlerin hikayelerini anlatan, bu karakterlerini çok seven bir
grup yazar.
‘Behzat Ç.,’ ve ‘Leyla ile Mecnun’ dizilerinin ortak kökeni, ‘Oğuz
Atay sonrası oğlan çocukları’ damarı. Her ikisi de neredeyse
tamamen erkek karakterlerden oluşan diziler de bu damarın popüler
kültür versiyonları. Unutulmaz buluşmaya iki hafta var: 4 Mayıs’ta
Leyla ile Mecnun, 8 Mayıs’ta ise Behzat Ç. ortak bölümleri
yayımlayacak.