Basit bir '<font color='#CC0000'>düzüşme</font>' mavalı
Engin Ardıç oturup Aşk-ı Memnu'yu izlemeye kalkmış... Yaşadığı cehennem azabını da öyle bir dille aktarmış ki...
GAZETECİLER.COM - Herkes laf diyor Aşk-ı Memnu dizisindeki
sulandırılmış aşk muhabbetine ama meraktan da kendilerini
alamıyorlar. Hem boşuna denmemiş "merak kediyi öldürür" diye...
Engin Ardıç'ı öldürmemiş ama anladığımız kadarıyla
süründürmüş...
Oturup diziyi izlemeye kalkmış yaşadığı cehennem azabını da şöyle
aktarmış;
"Geçenlerde yeniden seyretmeye kalktım, berbatmış, berbat!
Tempo yok, oyun yok, sevimsiz bir dublaj sesi, tipik Yeşilçam... Bu
zavallı müsamereyi nasıl beğenmiş de izlemişiz otuz beş yıl
önce?
Ama, "bugünkü" dizi ondan da beter.
Almışlar, "dönem filmi" yapmaya maçaları sıkmadığı, çok da masraf
çıkacağı için, Aşk-ı Memnu'yu günümüze "uyarlamışlar"...
Sekiz-on bölümde bitirmek para getirmeyeceği için de, lastik gibi
çeke çeke uzatmışlar.
İsimleri korumuşlar, bu da gülünç olmuş...
(...)Abdülhamid döneminde ağır bir dram sayılan bir yasak aşk
öyküsü de, günümüzde ancak, hani "magazin dünyasının düzeyli
birliktelikleri" gibi basit bir "düzüşme mavalına" dönüşmüş.
Bu dizi, alabildiğine seyredilecek ve sonra da unutulup gidecek.
Her dizi gibi...
İyi de, yaygara koparan basın zevzeklerine ne demeli?
Hayatınızda hiçbir filmde hiç mi "öpüşme sahnesi" seyretmediniz de,
"Behlül Bihter'i öptü mü, öpecek mi, ay öptü, ay işte öpüyor" diye
günlerce kafa ütülüyorsunuz?
Varoşlara mı yaranmaya çalışıyorsunuz, televizyon kanalının da
sahibi olan patrona mı?
Müşteriniz mi alt tabaka, yapımcı ve oyuncular mı arkadaşınız?