Arslan Tekin yazdı: Hıncal Bey anlamamış

Yeniçağ yazarı Arslan Tekin, 'Hıncal Uluç anlamamış' başlıklı yazısında Hıncal Uluç'un yazdıklarının doğru olmasının mümkün olmadığını söyledi.

Yeniçağ yazarı Arslan Tekin, 'Hıncal Uluç anlamamış' başlıklı yazısında Hıncal Uluç'un yazdıklarının doğru olmasının mümkün olmadığını kaleme aldı. Tekin, "Belki merhum babasının, Nâzım Hikmet Ran'ı yerden yere vurduğu ve hatta "mendebur" dediği "Nâzım Hikmet ve 1938 Harb Okulu Davasının Gerçek Yüzü" kitabını, millî ve dinî temalı şiirlerini daktilo etmiştir." dedi.

ARSLAN TEKİN'İN YAZISI

Sabah'ta yazan Hıncal Uluç, yazısının bir bölümünde "Aslan Amcam" başlığı altında bizden bahsediyor. Amcası olan ben değilim; Alparslan Türkeş!

"Men çe guyem tamburem çe guyed" ("Ben ne diyorum tamburam ne söylüyor"). Hıncal Uluç'un yazısını okuyalım:

"Ölüm yıldönümüydü Aslan Amcamın.. Alparslan Türkeş tabii.. Törenlerle anıldı. Çeşitli yorumlar da çıktı. Aslan Amcam ya.. Okudum hepsini..

Burhan Ayeri'nin insana çok keyif veren yazılarını okumak için aldığım Yeni Çağ'da 'Türkeş ne kadar biliniyor' başlıklı bir köşe yazısı dikkatimi çekti. İddialı bir laftı. A[r]slan Tekin yazmış. Hemen daldım.

'Milliyetçilik tabii ki Türkeş'le başlamadı. Hatta Dokuz Işık da Türkeş'le şekillenmedi' diyordu daha yazının başında. Onu görünce gerisini okumadım.

Türkeş'i bilmeyen birinin 'Türkeş ne kadar biliniyor' demeye hakkı var mı?

9 Işık'ı şekillendiren ve Ülkücü Cephe'ye süren Alpaslan Türkeş'tir.

CKMP Genel Sekreteri olan Babam Fuat Uluç, Aslan Amca ile anlaştılar. Parti yepyeni bir açılım yapacak, adına dek değiştirilecek, Türkeş de başkan olacaktı..

Yeni Parti'nin Anayasası 9 Işık olacaktı.

Türkeş yurt dışında, sürgündü..

Babam, 9 Işık'ı yazmaya başladı. En iyi ben bilirim. Daktilo kullanmayan babam, yazılarını elle yazardı. Yeni harflerle yazmak çok vakit aldığı için, steno gibi kısa, eski Türkçe harfler kullanırdı. İki günde bir de beni çağırırdı. O okur, ben daktiloya çekerdim. Sayfa sayfa daktilo ettim, 9 Işık'ı.." (Hıncal Uluç, Sabah, 11 Nisan 2018). 

Hıncal Uluç "Türkeş'i bilmeyen birinin 'Türkeş ne kadar biliniyor' demeye hakkı var mı?" diyor.

Gazeteci büyüğümüz, üşenmeyip biraz araştırsaydı, bizim için "Türkeş'i bilmeyen birinin" diye bir ifade kullanmazdı. Kaldı ki, "Türkeş ne kadar biliniyor?" sorusunu herkes sorabilir.

"Milliyetçilik tabiî ki Türkeş'le başlamadı. Hatta Dokuz Işık da Türkeş'le şekillenmedi." sözüme takılmış. Yanlış mı sözüm?

Dediğine göre; Türkeş sürgünde olduğu için, Dokuz Işık'ı babası Fuat Uluç yazmış. Daktilo bilmediği için, oğlu Hıncal Uluç'a veriyor, yaz bunları diyormuş.

"Alparslan Türkeş ve Liderlik" kitabımızda "9 Işık"ın nasıl ortaya çıktığı ayrıntılı yazılıdır. Baktım, kitapta babasının adı bir yerde geçiyor. 1965'te Mardin'den CKMP milletvekili seçilmiş. O da Hulusi Turgut'un "Şahinlerin Dansı-Türkeş'in Anıları" kitabındaki bir alıntıda. Hulusi Bey'in kitabında da sanırım tek geçtiği yer orası. MHP'nin ortaya çıkmasında bir rolü mümkün değildir. CKMP 1969'da MHP'ye dönüşüyor. Babası ise 1968'de vefat etmiş. 

9 Işık'ı ilkin Atsız belirlemiştir. Dokuz madde 1962 yılında Orkun dergisinde çıkmıştır. Türkeş, bu dokuz maddede ufak değişiklikler yaparak programı çok kısa ortaya koymuştur. (Program 1967'de, Millî Hareket dergisinde yayınlanmıştır. Hıncal Uluç'un bahsettiği gibi sayfa sayfa değil, iki sayfayı bile bulmaz!)

Hıncal Uluç'un yazdıklarının doğru olması mümkün değildir. Belki merhum babasının, Nâzım Hikmet Ran'ı yerden yere vurduğu ve hatta "mendebur" dediği  "Nâzım Hikmet ve 1938 Harb Okulu Davasının Gerçek Yüzü" kitabını, millî ve dinî temalı şiirlerini daktilo etmiştir.