Ardan Zentürk günün yazarı

Sevgili Ardan Zentürk. O kadar güzel ve akılcı bir makale yazıyorsun ki; birkaç küçük itirazım dışında altına imzamı koyarım…

Sevgili Ardan Zentürk.
O kadar güzel ve akılcı bir makale yazıyorsun ki; birkaç küçük itirazım dışında altına imzamı koyarım…

*
Yakın gelecekte dünyanın her yerinde “kalıcı bir barışın” hâkim olacağına olan inancım ABD ve Rusya halklarının yaşadıkları acı deneyimleri kendilerini yöneten politikacılara sandıkta mutlaka anlatacaklarına olan inancım.

*

Obama 2008 seçimlerini “ABD askerlerini yabancı ülke topraklarından çekeceğim” diyerek ve “değişim” vaat ederek kazandı.

*

Trump bile seçim öncesi Bayan Clinton’dan daha “güvercin” görünmedi mi?.
“Bana ne ABD dışında olup bitenlerden?. Ben savaş için harcadığım parayı Amerikalıların refahı için harcayacağım” diyerek başkan olmadı mı?.

*

Yani sevgili Ardan…
Kesin haklısın ve çok güzel bir analiz yapıyorsun.
Ancak…
2008 yılında, Kuzey Irak’ta yaşayan Kürt gazetecilerle yaptığınız bir toplantıda, muhataplarınızın, “neden Türkiye gibi güçlü bir ülke, buradaki 4 milyon Kürt’ten korkuyor” sorusuna verdiğin; “Tabii ki, sizlerden korkmuyor, Türk toplumunun beyninin arkasındaki ‘Sevr Sendromu’nu bilmeden Türkiye’nin reflekslerini çözemezsiniz. Türkler, sizden değil, arkanızda durduklarına inandıkları yeni sömürgeci güçlerin yeni oyunlarından endişe ediyor...” cevabına itirazım var.

*

Sevr’den neden korktuğumuzu bir türlü anlayamıyorum Ardan?..
Çünkü…
Sevr, kaybettiğimiz savaş sonrası yapılan bir anlaşma…
Hem de…
Aptalca girdiğimiz bir savaş sonunda imzalanan bir anlaşma.

*

Savaşı kazananlar ne yapmalıydı?..
Bir de üstüne bize toprak mı vereceklerdi?..
Osmanlı kazandığı hangi savaştan sonra yendiği ülkeye toprak hediye etti ki bizi yenenler hediye etsin?..

*

O halde…
Bize Sevr’i dayatanlardan halen korkmamızın sebebini anlayamıyorum.
Lozan da hemen hemen aynı devletlerin kontrolünde imzalanmadı mı?..

*

Sevr’den sonra imzalanan Lozan’ın keyfini çıkarmak yerine neden, dönemin Padişah’ının imzalamadığı ve kimsenin de “niçin imzalamıyorsunuz?” diye sık boğaz etmediği bir anlaşmanın taraflarından niye bu kadar korktuğumuzu lütfen anlatır mısın Ardan?..

*

Her şeye rağmen harika bir analiz…
Tabi ki günün yazarısın…