Alkışlar Serhat Albayrak için...

Sabah'taki armoniyi, bütün bu farklı sesleri bire orkestra şefi titizliğiyle yöneten Serhat Albayrak alkışı hak ediyor…

Sabah ve atv gurubu medya logosunda yazdığı gibi “Türkiye’nin en iyi gazetesi” olma yolunda başarıyla ilerliyor.

En önemlisi hiç kimseyle kavga etmeden sadece kamu yararı gözeten haberciliğiyle sürekli okur kazanıyor…

Türkiye siyasette nasıl iki büyük partiye doğru gidiyorsa medya da iki büyük guruba doğru ilerliyor: Turkuaz Ve Doğan…

Ufak tefek gazeteler okur çekebilmek, izleyici kazanabilmek için işi sürekli kavgayla, ortamı gererek götürüyorlar…

Bu tarz gazetecilik hem o gazetelerin patronajına zarar veriyor hem de “medya” kurumunun itibarını düşürüyor…

Sabah ve atv ile birlikte grup medyası (Elbette birkaç istisna var ve o da engellenemez. O türleri ancak okur ve izleyici eler ve mutlaka eleyecektir de…) gerçek gazeteciliğin nasıl bir şey olduğunu kanıtlıyor…

Hilal Kaplan ve Ayşe Özyılmazel aynı gazetede yazabiliyor…

Hasan Bülent Kahraman gibi bir yüksek kalite Engin Ardıç gibi bir avamla aynı gazetede çıkıyorlar okur karşısına…

Farklı siyasi görüşteki iki entelektüel (Hıncal Uluç, Mehmet Barlas.) Sabah’ın okurlarına farklı pencereler açıyorlar…

Yavuz Donat gibi bir “öykü haber” ustası Sabah okurlarına her gün Türkiye’nin tam da içinden, halkın yüreğinden sesleniyor klavyesiyle…

Ve…

Sabah Yazarlar Kulübü, 15 Temmuz’u anlatıyor Batılı parlamenterlere…

Bütün bu armoniyi, bütün bu farklı sesleri bire orkestra şefi titizliğiyle yöneten Serhat Albayrak da haliyle alkışı hak ediyor…