Ali Eyüboğlu'ndan Cengiz Semercioğlu'na izdivaç sorusu
Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu ile Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu arasında başlayan "izdivaç" tartışması devam ediyor.
Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu ile Milliyet yazarı Ali
Eyüboğlu arasındaki tartışma devam ediyor.
Evlilik programlarının KHK ile yasaklanması hazırlıklarıyla
ilgili çıkan tartışmada Semercioğlu şöyle yazmıştı:
“Ben diyorum ki; beğenin ya da beğenmeyin, izdivaç programı
bile olsa KHK (kanun hükmünde kararname) ile televizyonda program
yasaklanmasına itiraz etmeliyiz.
Başta Ali Eyüboğlu olmak üzere kalabalık bir koro “Okuduğunu
anlamıyorsun” diyor bana.
Oysa Ali’nin yazdığı da çok açık; “Atılacak tek adım bu”
diyor KHK ile program yasaklanması için.
Destekliyor yani bunu...
Aksini düşünüyorsa oturur yazar, KHK ile evlilik
programlarının yasaklanmasına açıkça itiraz eder.
Benim dediğim açık; Bugün evlilik programlarının
yasaklanmasına alkış tutarsanız, yarın öbür gün KHK ile dizi
yasaklanmasının da önünü açmış olursunuz.”
“ANLAMAZDAN GELİP…”
Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu ise Semercioğlu’na bugün şu
ifadelerle yanıt verdi:
Nazik bir üslupla verdiğim yanıttan sonra Kelebek yazarı
Cengiz Semercioğlu’nun özür dilemesini bekledim, ama
nafile…
Çünkü o, cümle içinden cımbızlayıp aldığı “Atılacak tek adım
bu”yu hakkımda algı operasyonu için kullanmaya devam
etti.
Yetmedi, bana; “Aksini düşünüyorsa oturur yazar, KHK ile
evlilik programlarının yasaklanmasına itiraz eder” diye akıl bile
verdi.
Sevgili Cengiz;
15 Mart’ta,“Yasaklara oldum olası karşıyım. ‘Cezası neyse
öderim, kuralları ihlal etmeye devam ederim’ diyenler için
caydırıcı tedbirler getirilmesine taraftarım” diye açık açık
yazmama rağmen anlamazdan gelip, bildiğini okuyorsan demek ki
mesele başka!
Bir yılda ne değişti?
15 Nisan 2016’da, “Zuhal, Seda, Esra, hepsi kocaman sıfır!
RTÜK’e gerek yok, evlilik programları kendi kendini yok edecek. Yok
etmekle kalmayıp rezil de olacaklar” diye yazan Cengiz’e bir yılda
ne oldu?
Anlamayacağını bile bile bir kez daha yazayım:
İzdivaçların KHK ile kaldırılmasını istesem,
yazarım.
Benim yaptığım, TBMM ve hükümetin haklarında 120 bin şikayet
olan evlilik programları için yaptığı hazırlıkları kamuoyuna
duyurmak.
Bu mudur kabahat?
Sempatiyle bakmadığım evlilik programları, bu haliyle benim
nezdimde kredilerini tüketti. Buna rağmen evlilik programlarının,
RTÜK Kanunu’nda yapılacak değişiklik veya KHK ile kaldırılması
yerine, zaptırap altına alınmasından yanayım…
Ortada KHK yokken “Kurtlar Vadisi Terör” ve “Sakarya Fırat”
dizileri talimatla kaldırılmasına ben itiraz ederken köşe yazarı
değil miydin?