AİHM'den Ahmet Şık'a öncelik

Ahmet Şık’ın, "haksız tutuklama kararına" karşı AİHM’ye yaptığı başvuruda “derhal serbest bırakılmasına karar verilmesi” isteniliyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yazdığı haberler ve attığı tweet'ler nedeniyle tutuklanan Cumhuriyet gazetesinin muhabiri Ahmet Şık’ın yaptığı başvuruyu öncelikli olarak inceleyeceğini bildirdi.

AİHM, nisan ayında Cumhuriyet yazar ve yöneticilerinin yaptığı başvuruyu da öncelikli olarak inceleyeceğini bildirmiş ve bu ayın başında da içtüzüğünde değişiklik yaparak tutuklu dosyalarına öncelik verilmesinin yolunu açmıştı.

Cumhuriyet gazetesinden Kemal Göktaş'ın haberine göre, AİHM Yazı İşleri Müdürlüğü’nden Şık’ın avukatı Fikret İlkiz’e gönderilen 9 Haziran tarihli yazıda, başvurunun görüşülme usulüne ilişkin kurallar paylaşıldıktan sonra “öncelikli görüşme” talebiyle ilgili olarak başvurunun AİHM İçtüzüğü’nün 41. maddesinde yer alan kriterler arasında olmamasına konu itibarıyla AİHM’nin öncelikli olarak inceleyeceği davalar arasında yer aldığı belirtilerek başvurunun "Mümkün olan en kısa sürede inceleneceği" belirtildi. AİHM daha önce de Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin yanı sıra tutuklu gazeteciler Ahmet Altan, Mehmet Altan, Atilla Taş ve Murat Aksoy adına yapılan başvurularda aynı kararı vermişti.

İÇ TÜZÜK DEĞİŞMİŞTİ

AİHM’nin aradan geçen 5 aylık süreye rağmen başvurularla ilgili karar vermemesi tartışılırken sürpriz bir adımla bu ayın başında AİHM İçtüzüğü değişikliği gündeme gelmişti. İçtüzükte yapılan değişiklikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki haklarla doğrudan bağlantılı olarak gözaltında ya da tutuklu olanların başvurularını “acil” koduyla işleme koyacak. İçtüzükteki değişiklikten önce başvurucuların yaşam veya sağlıklarıyla ilgili risk söz konusu olduğunda başvurular “acil” koduyla işleme konuluyordu. AİHM İçtüzüğü’nün değiştirilmesinde Türkiye, Rusya ve Azerbaycan gibi ülkelerde tutuklanan gazetecilerden gelen başvuruların etkili olduğu ifade edilmişti.

Ahmet Şık’ın, "haksız tutuklama kararına" karşı AİHM’ye yaptığı başvuruda “derhal serbest bırakılmasına karar verilmesi” isteniliyor. Şık hakkında 8 Twitter paylaşımı, 4 haber ve bir de basın özgürlüğü ile ilgili bir panelde söylediği iddia edilen bir cümlenin tutuklama gerekçesi yapıldığı belirtilen başvuruda “Başvurucuya bu düşünce açıklamaları ve haberler dışında bir eylem yüklenmemiştir” deniyor. Şık’a suçlama olarak yöneltilen haberlerden biri hakkında daha önce soruşturma açılarak takipsizlik kararı verildiği, diğerleri ile ilgili olarak da Basın Kanunu’ndaki 4 aylık dava açma süresi geçmesine rağmen dava konusu yapıldığı vurgulanıyor. Başvuruda Şık’ın Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi’nde düzenlenen “özgürlük ve güvenlik, ifade özgürlüğü” haklarının ihlal edildiği, ayrıca Sözleşmenin “Sözleşme hükümleri ile izin verilen kısıtlamalar öngörüldükleri amaç dışında uygulanamaz” hükmüne aykırı davranıldığı belirtilerek Şık’ın derhal salıverilmesi ve 20 bin Avro tazminata karar verilmesi isteniliyor.