1957 yılında Malatya'ya göç etmiş olan bir ailenin
beşinci çocuğu olarak doğan Ahmet Kaya'nın babası Sümerbank
mensucat fabrikasında çalışan bir işçiydi. İlkokulu Malatya'da
okudu. Müzikle altı yaşında babasının hediye ettiği bağlama ile
tanıştı.
Okuldan arta kalan zamanlarında bir dükkanda
kaset ve plak satan bir dükkanda çalışmaya başladı. Geçim sıkıntısı
nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldı.
On altı yaşında yasadışı afiş basmaktan
hapse atıldı. Daha sonra birkaç arkadaşıyla birlikte Halk Birimleri
Derneği'nin çalışmalarına katıldı. Bu çalışmaları sırasında çeşitli
etkinliklerde bağlama çalmaya devam etti. Boğaziçi Üniversitesi'nde
yapılan bir etkinlikte Ruhi Su ile tanışma fırsatı buldu ve Mahsus
Mahal isimli Ruhi Su türküsünü söyledi.
Hayatı çalkantılarla geçen Ahmet Kaya her
kesimden hayran kitlesiyle gönüllerde taht kurdu.
16 Kasım 2000'de, Hoşçakalın Gözüm isimli
albümünün kayıtlarını yaparken, Paris'in Porte de Versailles
semtindeki evinde bir gece kalp krizi sonucu hayatını
kaybetti. 17 Kasım 2000'de 30.000'in üzerinde kişinin
katıldığı törenle Paris'in Père Lachaise Mezarlığı 71. bölüme
gömüldü.
Ünlü sanatçının hayatı sonunda film oluyor
ve filminde rol alacak sanatçı ona benzemekle
anılıyor.
Filminde rol alacak Vanlı sanatçı İsmail
Yılmaz "Ahmet Kaya'yı oynamak benim için şereftir."
dedi.
Yılmaz şunları ekledi. "Ahmet abi
şarkılarıyla insanların duygularına, bense şiirlerimle insanların
kalbine hitap ediyorum. Ahmet abimle aramdaki bağ da budur. Ahmet
abinin hayatını oynamak şereftir. Ahmet abiyi geçmişiyle,
geleceğiyle, sürgün hayatıyla, kaşıklandığı, dövüldüğü, sövüldüğü
geceyle, sürgüne gönderildiği geceyle oynamak, o psikoloji ve o ruh
haline girmek, Ahmet’i yaşamak ve yaşatmak benim için şeref olur.
Kesinlikle ben o filmi oynamaktan mutluluk ve şeref
duyarım.”