Ahmet Hakan günün yazarı
Kemal Bey’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sözde eleştirirken konuşmasının içine serpiştirdiği hakaret sıfatları olmadığında o eleştirilere kimse tek söz edemez…
Sevgili Ahmet (Hakan)…
Senin
bugünkü Hürriyet’te “'Rezil
adamlar' falan demeden olmaz mıydı?” başlığı
altında yayımlanan yazını
okuyunca:
“İşte
bu be Ahmet”
dedim “işte
bu...”
*
Yıllardır bu
sütunlarda; başta sen ve senin gibi, birilerini
eleştirirken (Mutlaka öfkeden olmalı) o kişi
için “pespaye, utanmaz,
arlanmaz, yüzü kızarmaz,
rezil…” gibi aşağılayıcı sıfatlar
kullananlara:
“Küfür etmeyin, hakaret etmeyin, çıkarın o hakaret
ve küfür
cümleciklerini yazınızdan göreceksiniz
ki yazınızın hem anlaşılırlığı hem
de kalitesi artacak” demiyor
muyum?..
Ve böyle yaptığım için (Senin değilse de) pek çok meslektaşımın
gadrine uğramadım mı?...
*
Benin yıllardır sizlere anlatmak
istediklerimi Kemal Kılıçdaroğlu’na öyle
güzel anlatıyorsun ki bugün
bayıldım…
*
Haklısın…
Kemal Bey’in, Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ı sözde eleştirirken konuşmasının içine serpiştirdiği
hakaret sıfatları olmadığında o eleştirilere
kimse tek söz edemez…
*
Yani sevgili kardeşim…
Benim de “Ahmet Hakan kaybetti” derken yaptığımı
gibi yapmışsın sen de…
Ve de…
Çok iyi yapmışsın…
*
Sevgili Ahmet…
Umarım bundan sonra
talkını verip salkımı
yutmazsın…
Umarım bundan sonra kimseye hakaret etmez; o
ünlü(!) aşağılayıcı sıfatları
kullanmazsın…