Ahmet Altan'ın yeni romanı raflarda

Baransu tutuklanınca yaptığı çıkış ile dikkatleri üzerine çeken Ahmet Altan ile ilgili bir başka haber bugün medya kulislerine bomba gibi düştü.

Mehmet Baransu'nun tutuklanması üzerine Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Can Dündar'ın ricasını kırmayan Ahmet Altan konuyla ilgili çok sert bir yazı kaleme aldı.

Yazısında meydan okuyan Altan "O planları ben yayınladım.Ben buradayım. Ne konuşacaksanız benimle konuşun." yazdı. Altan'a hem Cumhuriyet'ten hem de eskiden Genel Yayın Yönetmeni olduğu Taraf gazetesinin eski yazarlarından bol bol tepki geldi.

Baransu tutuklanınca yaptığı çıkış ile dikkatleri üzerine çeken Ahmet Altan ile ilgili bir başka haber bugün medya kulislerine bomba gibi düştü.

K24 sitesindeki habere göre Ahmet Altan'ın son romanı, Son Oyun’dan iki yıl sonra yeni romanı okurun karşısında.

Everest’in yayımladığı Ölmek Kolaydır Sevmekten 100 bin adetlik birinci baskısıyla 9 Mart Pazartesi günü tüm Türkiye’de kitapçılarda olacak.

Ölmek Kolaydır Sevmekten 1912-1913 yıllarında toplam altı aylık bir sürede Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan olayları bir ailenin fertlerinin hatırladıklarına dayanarak anlatıyor. Osmanlı’nın Balkan Savaşı’nda hezimete uğradığı dönem bu.
İmparatorluğun payitahtında kolera, korku ve karamsarlık hâkim. İktidarın İttihat ve Terakki’nin eline geçtiği Bâb-ı Âli Baskını, bu memleketin yüz yıla yayılacak darbeler tarihinde kanlı bir ilk oluşturuyor. Trakya cephelerinde de, İstanbul’un ortasında da ölüm kol geziyor.

Ancak Altan’ın romanı “siyasi roman” ya da “tarihi roman” kategorisine sığan bir kitap değil. Okurlarının Kılıç Yarası Gibi (1998-Yunus Nadi Roman Armağanı) ve İsyan Günlerinde Aşk (2001) romanlarından hatırlayacağı ailenin bireyleri bu romanda da günümüzde yaşayan torunları Osman’la konuşmayı sürdürüyorlar. Osman “ölülerini” dinlerken, onlardan sadece siyasi olayların değil, aynı zamanda ailesini şekillendiren duyguların da tarihini öğreniyor.

Kadın-erkek ilişkileri, arzulamak, özlemek, kıskanmak, sevmek ve gerektiği gibi sevememek, vazgeçmek ve vazgeçememek, sırların gölgesinde yaşanan aşklar, yaşanamayan hayaller, sorulamayan sorular, saklanan cevaplar, okunmayan mektuplar romanın asıl konusu. Ölmek Kolaydır Sevmekten ömür boyu tükenmeyen tutkular gibi, tutuk ilişkilerin,  bir türlü tam yaşanamayan aşkların ve sonuçta hep biraz eksik kalan hayatların  romanı.

Şeyh Yusuf Efendi, Mihrişah Sultan, Hikmet Bey, Mehpare Hanım, Ragıp Bey, Dilara Hanım, Rukiye, Nizam gibi Ahmet Altan’ın okura daha önce tanıştırdığı karakterler bu kitapta da karşımıza çıkarken, bu kez romanı sürükleyenler arasında Stephanne Lausanne gibi, Anya gibi ilk kez tanışacağımız kahramanlar var. Ahmet Altan’ın bir dörtleme olarak planladığı dizinin üçüncü halkası Ölmek Kolaydır Sevmekten bir “devam romanı” gibi değil, tek başına da okunabilecek bir kitap olarak kurgulanmış.

Adını ise Louis Aragon’un dizelerinden alıyor roman:

Sana büyük bir sır söyleyeceğim kapat kapıları  
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam 
Sevgilim.