A Haber küfürcü Yılmaz’ı nasıl deşifre etti?
Sabah gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ A Haber'in bu konuyla ilgili yaptığı röportajı gündeme taşıdı.
Eski Musul Başkonsolosu ve CHP Milletvekili Öztürk Yılmaz'ın
basın toplantısında küfürler etmesinin ardından şimdi de DEAŞ'a
karşı aslında bir kahraman olmadığı iddiaları gündemde.
Sabah gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ A Haber'in bu konuyla ilgili
yaptığı röportajı gündeme taşıdı.
İşte o yazı:
A Haber, küfürcü Yılmaz’ı nasıl deşifre etti?
Eminim izleyince siz de en az benim kadar hayrete düşmüş,
utanmışsınızdır. Eski Musul Başkonsolosu ve CHP Milletvekili Öztürk
Yılmaz'ın basın toplantısında ağzından dökülen 'O.... çocuğu' da
dahil, ettiği galiz küfürler hepimizin yüzünü kızarttı. Bir
milletvekili, üstelik bir eski başkonsolos; yani milletin hem yurt
içinde, hem yurt dışında 'sesi' olması gereken birinin, üstelik
'ful kontrollü' olması gereken bir basın toplantısında mahalle
külhanı gibi küfür etmesi, akıl alır gibi değildi.
Ancak eski başkonsolos Yılmaz'ın tek 'zaafının' küfürbazlık
olmadığını a Haber ortaya çıkardı. Haber müthişti. A Haber ekibi,
Musul'da DEAŞ'ın gerçekleştirdiği konsolosluk baskını sırasında
Öztürk Yılmaz'ın yanında olan ve onu hayatı pahasına koruyan özel
harekat polisi Abdülsettar Yaşar'a ulaştı. Yaşar'ın anlattıkları,
Yılmaz'ın gerçek yüzünü gözler önüne serecek cinstendi.
Yaşar, "Baskın sırasında Öztürk Yılmaz, kendini muhasebeci Kenan
olarak tanıttı. Başına silah dayamadılar. Battaniyenin altına
saklandı. İngilizce bildiğini DEAŞ'lılardan gizledi" dedi. İşte a
Haber'in gerçekleştirdiği 'yılın röportajından' seçmeler:
"Etrafımız kuşatıldığında Arapça bilen tek kişi olduğumdan ben çağrıldım. Kapıyı onlara ben açtım. Bizim buradan hemen gitmemizi, bizimle herhangi bir sıkıntıları olmadığını söyleyerek, ilk önce bizim orayı terk etmemizi istediler. Öztürk Yılmaz 'Beni kesinlikle bu işe karıştırmıyorsunuz, sizin göreviniz beni korumaktır. Bizi korumakla görevlisiniz. Kesinlikle hiç kimse bir tane bile mermi sıkmayacak' talimatını verdi. 'Ben kamufle oluyorum, bu işlere sen bakacaksın' dedi. Kendimi sorumlu olarak tanıttığımda Öztürk Yılmaz yanımdaydı."
"Korkmadığı an yoktu ki zaten. Bir ara kafayı sıyırdığı da oldu.
DEAŞ'lılar 'İngilizce bilen var mı?' diye sorduğunda, asla
bildiğini söylemedi.
'Bana kesinlikle beyefendi falan demeyin' dedi. DEAŞ'lıların
korkusundan battaniyenin altına saklandı."
Yaşar, "Konsolosluk neden imkan varken erkenden tahliye
edilmedi?" sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Konsolosluk tam tahliye
edilecekken yapılan gizemli bir telefon konuşmasından sonra Öztürk
Yılmaz tahliye fikrinden vazgeçti."
Haber müthiş, röportaj 10 numara... Ama eski konsolos, yeni CHP
milletvekilinin durumu facia.
Yüksel Aytuğ'un yazısının tamamı için tıklayın