27 Mayıs darbesinin devlet başkanına küfretmişti...
Babacığımı MBK Başkanı (Aynı zamanda Devlet Başkanı) Org. Cemal Gürsel’e küfür ettiği iddiasıyla almışlardı…
ADNAN BERK
OKAN
27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden
sadece 8 gün geçmişti.
4 Haziran Cumartesi günü
sabahı 1 polis ve 2 jandarma sabahın
köründe evimize geldi...
Henüz 30 yaşını bitirmemiş babacığımı
aldılar götürdüler.
Merkez karakoluna götürülmüştü…
Götürüldüğü karakolun baş komiseri halamın kocasıydı…
Bir süre sonra dedeciğim bilgi getirdi…
Babacığımı MBK Başkanı (Aynı zamanda Devlet Başkanı) Org. Cemal Gürsel’e küfür ettiği iddiasıyla almışlardı…
Babacığım, hani halk arasında bir söz vardır
ya “öldürseniz sözünden
dönmez” diye...
Aynen öyle bir adamdı...
Bir şey söylemişse, ne hatır için ve ne de korkusundan cayardı o
söylediği sözden.
Bir örnekle anlatayım...
27 Mayıs 1960 ihtilalinin
üzerinden 20 gün kadar geçmişti...
Babamın ve arkadaşlarının mahkemeye çıkarılacaklarına dair haber
geldi.
Okullar tatil olduğu için ben de serbesttim...
O gün mahkemeye ailece gittik.
Hâkim, Kırklareli’nde herkesin sevip saydığı Cemil Bey idi…
Babam da Cemil Bey’i çok sever, sayardı.
Hâkim Bey zaman zaman gelir dedemin kahvesini de içer, domino oynarlardı…
Sorgulama sırası babacığıma geldiğinde, Hâkim Cemil Bey sordu:
“Milli Güvenlik Kurulu Başkanı muhterem Orgeneral Cemal Gürsel’e küfür ettin mi?”
Cemil Bey bunu sorarken bir yandan da başını emme basma tulumba gibi birkaç kez yukarı doğru kaldırıp “Etmedim de!” demek istemişti.
Babacığım aynen şöyle cevap verdi:
“Süüdüm…”
“Süüdüm” Trakya şivesiyle ”sövdüm, küfrettim” demekti…
Hâkim Cemil Bey yine kafasını birkaç kez yukarı doğru şöyle hafifçe kaldırıp:
“Milli Güvenlik Kurulu Başkanı muhterem Orgeneral Cemal Gürsel’e küfür ettin mi?” diye sorusunu yineledi...
“Etmedim de be oğlum” demek istediği öylesine aşikârdı ki...
Babacığım cevap verdi:
“Süüdüm âkim (Hakim) bey!”
Cemil Bey'in yapabileceği bir şey
yoktu...
Şahitlerin dinlenmesi için duruşmayı erteledi; tutukluluk halinin
devamına karar verdi...
Babam 48 gün cezaevinde kaldıktan sonra
tahliye oldu...
Nasıl mı?..
Cemal Gürsel şikâyetçi olmadığına ilişkin
”özel af" mektubunu mahkemeye gönderdiği
için...
Babacığım öyle olduğunu tahliyesinden 9 ya da 10 yıl
sonra tesadüfen öğrendi…
Çünkü…
Baş komiser ve etkili bir CHP’li olan
eniştemiz, Gürsel’e hitaben yazdığı mektupta
babamın kişiliğinden taviz vermez ve sözünden dönmez yapısını
tarif etmiş, onun adına özür dilemişti.
Ankara’ya gidip mektubu bizzat teslim etmiş, cevabını
(Resmi görevli olarak) da alıp gelmişti…
Dün...
16 yaşında bir lise
öğrencisi, demokrasiyi doyasıya yaşadığımızın iddia
edildiği bir süreçte cumhurbaşkanına "hakaret"
ettiği için tutuklandı, hapse atıldı...
Bundan 54 yıl önce, Darbeci devlet
başkanı bile kendisine yapılan küfrü
affetmişti...
Bakalım bizzat halkın seçtiği cumhurbaşkanı ne
yapacak?..