Ya FETÖ'den vazgeç, ya da Tayyip Erdoğan nefretinden!

Kemal Kılıçdaroğlu'nun dilinden zehir damlıyor. Konuşarak, inat ederek, direnerek, ayak sürerek, şehit yakınları ve gazilerimizin aklındaki ızdırabı diri tutuyor.

Yetti artık!

Bırak da, huzur içinde, şehitlerimizi analım Kemal Bey!

FETÖ'cü kölelerin kara yüreklerine su serpmekten vazgeç artık!

FETÖ'nün elçisi gibi bir o yana, bir bu yana savrulmak niye? Bugün yapma bari, soylu ve gururlu insanlarımızın kederine ortak olmak yerine, yüce yüreklere FETÖ'nün ateşini taşımak niye?

Bak millet bir olmuş, 15 Temmuz köprüsü ve Türkiye'nin her bir yerine sinen tiksindirici FETÖ kanının kokusunu temizlemeye çalışıyor. 

Niye kaçıyorsun Kemal Bey, milletle el ele , kol kola niye yürümüyorsun Tayyip Erdoğan orada diye? Acı dolu çığlıkları niye duymuyorsun Kemal Bey? 600 bin adım yürüdün, şehitlerimiz için, gazilerimiz için, o gecenin ızdırabını yüreğinde taşıyan herkes için üç beş adım daha yürüsen ne olur Kemal Bey?

Allah'ın gurur ihsan etmediği FETÖ başı ve kölelerinin gururunu daha ne zamana kadar okşayacaksın? Tayyip Erdoğan'a duyduğun öfkeye bir gün sadece bir gün ara vermek çok mu zor? 

Bak insanlar ayakta...

İstanbul'da, Ankara'da... Meclis'te ve Türkiye'nin her yerinde yürüyorlar. Bu insanlarla iç içe olmak, onlarla bir olmak yerine, darbe gecesinde yaptığını mı yapacaksın Kemal Bey?

Televizyonun başına geçip, olup biteni yine uzaktan mı izleyeceksin Kemal Bey?


Yurt dışına kaçan soysuzlar senin şehadetinle konuşuyor Kemal Bey...

Ekrem Dumanlı, Erkam Tufan, Adem Yavuz... hepsi seni dolamış kirli dillerine Kemal Bey.  "Kontrolsüz" konuşuyorlar senin gibi. Geçen yıl bugün olup bitenler için, "kumpas" diyorlar. Gurur duyuyorlar seninle, gerçekleri (!) anlattığın için. 

"Katil deliği"ndeki FETÖ köleleri, sen konuştukça umutlanıyor, kahramanlık taslıyorlar görmüyor musun? Pas tutan yürekler bile bunların hainliğine karşı çığlık atıyor. Sen konuştukça, sen Tayyip Erdoğan'a sardıkça, sen direndikçe, sen "kontrollü darbe"ısrarından vazgeçmedikçe, demir kafeslerin ardındaki katiller için ışık çoğalıyor Kemal Bey, gör artık... 

Bir seçim yap Kemal Bey!

Ya FETÖ'den vazgeç...

Ya da Tayyip Erdoğan nefretinden...

Tayyip Erdoğan'la dövüşmek yerine, milletinle birleş Kemal Bey...

Safını belirle artık!

 MİLLET TAYYİP ERDOĞAN İÇİN SOKAKTA 

Tayyip Erdoğan'la dövüşmenin Türkiye'ye faydası olmadığı gibi, CHP'ye de getirisi yok. 15 Temmuz gecesi, millet Tayyip Erdoğan'ın bir sözüyle sokağa döküldü ve destansı bir zaferin altına imza attı. 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık ve arkadaşları tarafından hazırlanan "15 Temmuz Milli İradenin Zaferi" kitabında Tayyip Erdoğan'ın milleti nasıl etkilediği yazılı. Sokağa çıkma ve darbeye karşı direnişte, yüzde 99.9 değil, Tayyip Erdoğan'ın yüzde yüz etki ettiği görülüyor. 

Tayyip Erdoğan'ın olduğu ortamlardan sıvışmanın işte bu yüzden CHP'ye bir faydası yok. CHP lideri, zehir damlayan diline sahip çıksa, Yenikapı'daki gibi bu milletle bir olsa, FETÖ'cülerin değil, Türkiye'nin gurur duyduğu bir lider olabilirdi. 

Kemal Kılıçdaroğlu, 249 şehidimizi andığımız bir günde, bunu yapmadı ve maalesef bir kez daha FETÖ'nün gurur duyduğu isimoldu. 

Yazık!

 BU FOTOĞRAFTA NEDEN BİR KADIN YOK? 

Sevilay Yılman isyan ediyor haklı olarak. 

Başbakan Binali Yıldırım'la çekilen bu fotoğrafta, kadın bir genel yayın yönetmeninin olmayışına içerlemiş belli. 

Türkiye'de herhangi bir gazetenin tepesinde kadın yönetici ne yazık ki yok. Nurcan Akad'ın kısa bir süre yöneticisi olduğu Akşam gazetesinden ayrılmasıyla birlikte, katdın yöneticileri iş başında görmez olduk. 

Sevilay'ın isyanına ben de isyan ediyorum!

Neden?

İnternet Medyası'nın yok sayılmasına ve kadın yöneticilerin bir çok sitede başarılı işler yaptığı halde görülmemesine isyan ediyorum. İnternethaber'i Hacer Alkan yönetiyor mesela. Haberler.com'un başında Duygu Aktaş var mesela. Sevilay'ın yazarı olduğu Habertürk.com da, bir süre öncesine kadar Gülin Çeliker vardı. 

Ama benim asıl isyanım bu değil!

İnternet Medyası Yasası'nın çıkması için 2005 yılında ilk harcı Binali Yıldırım attı. Bir gün olsun desteğini bizden desteğini esirgemedi. Ama aynı Binali Yıldırım bugün Başbakan ve İnternet Medyası Yasası hâlâ çıkmış değil. 

Onu da geçtim... 

Bu fotoğrafta biz yokuz!

"Hangi birinizi çağıralım?"mazeretini kabul etmiyorum. Türkiye'de bir çok İnternet sitesi var doğru; ama kaçı kurumsal? Türkiye'nin istihdamına kaç site katkı sağlıyor? Bir bilgisayarla kendine gazeteci süsü vermiş çakallarla  bir tutuluyorsak, söyleyecek sözüm yok. "Yok siz onlardan farklısınız" deniliyorsa, o zaman bırakın biz de gazetecilik yapalım. 

Bizde kadın genel yayın yönetmeni de var, yazar da. 40 yıllık gazeteci olmamıza rağmen, 2017 Türkiye'sinde hâlâ gazeteci sayılmıyor oluşumuz acı veriyor. 

Bu acıya son verin artık!

Aksi halde, Kemal Öztürk'ün de dediği gibi, piyasamızı saran çakallar hayat söndürmeye ve küfürbaz yayın yapmaya devam edecek. Bunun vebali ağırdır, Binali Yıldırım, Numan Kurtulmuş... kim varsa, bu vebalin altında kalmak istemiyorsa, İnternet Medyası Yasası'nın biran önce çıkarılması için önayak olması gerekiyor. 

Lütfen!

SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN

Facebook.com/hadiozisik

Twitter.com/hadiozisik 

Instagram/hadiozisik 

Yorumlar